Görme engelli memur azmiyle örnek oluyor

Görme engelli memur azmiyle örnek oluyor

Muğla'nın Bodrum ilçesinde görme engelli olarak dünyaya gelen ve Bodrum Devlet Hastanesinin sosyal hizmet biriminde çalışan Reha Demirci, çalışma hayatının yanı sıra müzikle de uğraşarak çeşitli enstrümanlar çalıp özel dersler veriyor- Reha Demirci:- "Dış

MUĞLA (AA) - ALİ BALLI - Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşamını sürdüren görme engelli Reha Demirci (31), çalıştığı Bodrum Devlet Hastanesi Sosyal Hizmet Biriminde hastaneye gelen engelli ve muhtaç kişilere yardımcı oluyor.

Turgutreis Mahallesi'nde kendisi gibi görme engelli eşi Asuman Özkan Demirci (43) ile hayatına devam eden Reha Demirci, yaşamıyla örnek oluyor.

Doğuştan görme engelli Reha Demirci, ailesinin kararıyla 7 yaşında katarakt ameliyatı geçirdi. Bu ameliyatın ardından Demirci, önce sağ, ardından da sol gözü ile görmeye başladı. Işığı gördüğü için çok mutlu olan Demirci, 11 yaşından itibaren yavaş yavaş görme yetisini yeniden kaybetti.

Dünyası 4 yıldan sonra yeniden kararan Demirci, buna rağmen yaşama sevincini hiç kaybetmedi. Okulunu bitiren ve sınavlara girerek açık öğretim ön lisans programını başarıyla tamamlayan Demirci, bu süreçte engelliler için açılan bağlama kurslarına da katıldı. Demirci, 2006-2011 yılları arasında memleketi Fethiye ilçesinde orkestra kurup müzisyenlik yaparak geçimini sağladı. Reha Demirci 5 yıl önce kamuda istihdam uygulaması kapsamında engelliler kadrosundan yararlanıp, Bodrum Devlet Hastanesinde işe başladı. İlk olarak hastanenin santral kadrosunda çalışan Demirci, ilerleyen süreçte okulunu tamamladığı için sosyal hizmet birimine geçti.

Engelliler için tasarlanan yazılım programıyla yazışmaları da yapabilen Demirci, kendi engelini unutup engelli, kimsesiz, yaşlı ve yardıma muhtaç kişilere de yardımcı olmaya çalışıyor.

Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 31 yıllık hayatında sadece dört yıl görme şansı elde edebildiğini belirterek, "Bu dört yıl benim için çok büyük bir avantajdı. En azından hiç görmeyen arkadaşlara göre bazı şeyleri görüp, bazı durumları anlayabiliyorum. Mesela hiç görmeyen birisi rengi asla bilemez, ben o yönden avantajlıyım." dedi.

Üzerine giydiği kıyafetin renklerini hissettiğini ve kendisine yakıştırdığını anlatan Demirci, "Ben çok şanslıyım. En azından dünyayı hiç görmeyenlere göre 4 yıl da olsa gördüm." dedi.

İlkokul 3. sınıfa kadar gördüğünü ve daha sonra görme yetisini tamamen kaybettiğini ifade eden Demirci, şöyle konuştu:

"Mahallemizdeki okulda derslere dinleyerek katıldım. Sonrasında babam milli eğitim müdürlüğü ile görüştü ve bana nasıl bir eğitim verilebileceğini araştırdı. Daha sonra beni Ankara'da bir körler okuluna gönderdiler. 12 yaşında bu okula başladım. Hem orta öğretimimi tamamladım hem de kişisel gelişim eğitimi aldım."

Demirci, hayatının büyük bir bölümünü kapsayan müzikle de okul yıllarında tanıştığını dile getirerek, "Ud çalmaya, org çalmaya orada başladım. Bağlama çalmayı da ilerlettim. Liseyi de memleketim Fethiye'de okudum. 2011 yılından bu yana da hastanede çalışıyorum." diye konuştu.

Demirci, hastanenin içerisinde dolaşmaya çıktığı andan itibaren, vatandaşlar başta olmak üzere, hastanede görevli mesai arkadaşlarının da kendisine ayrı bir özen gösterdiğini ve yardımcı olmak için çaba harcadıklarını anlattı.

İnsanların yardım tekliflerini nazikçe geri çevirdiğini belirten Demirci, "Onların bana yardım etme istekleri beni çok mutlu ediyor. Ancak bunu nazikçe geri çeviriyorum. Çünkü insan, kendi başına başarabildiği şeylerden aldığı hazzı, hiçbir şeyden alamaz." dedi.

- "Müzikten hiç kopmadım"

Demirci, çalışma hayatının dışında müzikten de hiç kopmadığını ve bağlama dersi de verdiğini belirtti.

İnsanların bir şeyin değerini kaybettikten sonra daha iyi anladığına değinen Demirci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dışarıda bir demirci ustası gözüne bir çapak battığı zaman, bütün dünyası başına yıkılıyor veya yolda yürürken gözümüze bir toz kaçtığı zaman, gözümüzü kaşımaktan helak oluyoruz. Yani her şeyin değerini kaybedince anlıyoruz. Bence sağlıklıyken vücudumuzun, sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz. Herkes bir engelli adayı olduğunu unutmasın."

Demirci, en çok gökyüzünün maviliğini görmeyi özlediğini, eşini de hiç görmeden sevdiğini ve evlendiğini dile getirerek, "Şimdi gözlerim açılsa da benim sevgim asla değişmez. Çünkü ben eşimi yüreğiyle düşüncesiyle severek evlendim. Onun için Bodrum'dayım." diye konuştu.

- "Reha, azmiyle diğer engelli kardeşlerimize örnek oluyor"

Bodrum Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Oğuz Şahin de Reha Demirci'nin 2011 yılından bu yana hastanede görev yaptığını ve bir süre hastanenin santralinde çalıştığını dile getirdi. Demirci'nin geçen yıl, sosyal hizmetler ve çalışan hakları birimine geçtiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

"Demirci burada bilgisayarındaki özel bir program yardımıyla gerekli istatistiki bilgileri, raporları usulüne uygun bir şekilde, özverili bir şekilde yerine getiriyor. Resmi yazışmaları da yapıyor. Kendisinden çok memnunuz. Reha kardeşimiz azmiyle diğer engelli kardeşlerimize de örnek oluyor."

Şahin, Reha Demirci'nin müziğe olan sevgisini yakından takip ettiklerini, Demirci'nin çeşitli enstrümanları başarıyla çalarak ders verdiğini anlattı.

Demirci'nin yüzde 67 göz tembelliği engeli bulunan eşi Asuman Özkan Demirci ise evliliği boyunca hiçbir zaman görmeyen birisiyle evliymiş gibi hissetmediğini söyledi.

Eşi Reha Demirci'nin bütün işlerini kendi çabasıyla titizlikle yaptığını ifade eden Demirci, "Altı Nokta Körler Derneğine üyeyiz ve Çanakkale gezisinde tanıştık. Arkadaşlığımız devam etti ve 5 yıl önce de evlendik. Eşim bütün işlerini kendisi halleder. Çok titiz ve temiz bir insandır." dedi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :