"Göktürk Üçlemesi benim bir rüyamın ürünü"

"Göktürk Üçlemesi benim bir rüyamın ürünü"

Yönetmen Alper Çağlar:- "Bazen bütün dünya “olmaz” dediğinde, 'olduracağız' diye inat edince, siz kazanıyorsunuz. İlk Göktürk, bu felsefemizin en güncel temsili olacak"- "Öyle bir tuval sunmak istiyorum ki seyircim her sene bir defa izlesin keyif alsın. O

İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - "Börü", "Dağ" ve "Dağ 2" filmleriyle büyük bir izleyici kitlesine ulaşan yönetmen Alper Çağlar, yeni projesi Göktürk Üçlemesi'ne ilişkin, "Türklük bir nehir. O nehrin dönemeçleri de yüreklere hitap eden, tarihe mal olmuş insanlar. Bize yakın dönemlerde Atatürk, Fatih Sultan Mehmet ve Alp Arslan var. Ama biraz daha önceye gidersek Bumin ve İstemi var. Eğer bin yılda 4 bin kilometre batıya gelip şu an Anadolu, Balkanlar, Volga ve Kazan'da Türkler varsa, bunun sebebi Göktürk Devletidir." dedi.

"İlk Göktürk", "Kırk Göktürk" ve "Son Göktürk" adlı üç filmden oluşacak seriye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Çağlar, "Göktürk Üçlemesi benim bir rüyamın ürünü. Bir taşla üç kuş. Bir önceki filmim Dağ 2 ile yönetmen olarak tecrübelerimin üzerine inşa edilen destansı bir savaş filmi olması ilk kuş. Türk kültürünün kökenlerini, tüm dünyanın imreneceği bir filmde resmetmek ikincisi. Üçüncü kuş ise belki de en önemlisi, 'duygu'. Daha da net olmak gerekirse, cesaret duygusu. Bir film, atmosferi ya da efektlerinden çok daha öte, çekirdeğindeki hissi seyircisine yaşattığı kadar hatırlanır, birinci film olan 'İlk Göktürk' de bu hisleri yaşatmak için tasarlanıyor." ifadelerini kullandı.

Alper Çağlar, öncelikle kendisinin izlemek isteyeceği filmler çekmeyi amaçladığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Patlamış mısır almış bir gencin benim filmimin heyecanından sinema salonuna bir iki tane mısır dökmesi ve öykülerimin hatırlanması dileğim. Kesinlikle yaptığım en zor proje olacak. Bunun farkındayım ama o cefalar projeye olan tutkumla aşılacaktır. Dağ 2'yi yaparken sektörde bize en ufak başarı ihtimali vermiyorlardı. Kendi dağıtımcımız bile az salon sayısıyla açmıştı. Kopara kopara başardık, rekorları kırdık. Ama işte hayat garip. Bazen bütün dünya “olmaz” dediğinde, 'olduracağız' diye inat edince, siz kazanıyorsunuz. İlk Göktürk, bu felsefemizin en güncel temsili olacak."

- "Sinemadan da öte gönül bağı bu"

Tutkusunu "öyküye kilitlenmek" olarak tanımlayan başarılı yönetmen, "Başka şeylerin önemi yok. Karakterlerin bin 500 yıl önce geçirdikleri zorlukları tasarlayıp, onların bakış açısına odaklanıyorum. Aşina boyu, yani bilinen Türklerin en eski hanedanı, çoğumuz gibi benim de atam. Kendilerinden sonra gelen bütün Türk ve göçebe-savaşçı kültürlerin öncüleri. Sinema sanatından da öte gönülde bulunan bir bağlantı bu." açıklamasını yaptı.

Çağlar, defalarca izlenecek bir esere imza atmak istediğinin altını çizerek, "(Kamera) Orta Asya’nın gökyüzünde süzüldüğünde seyircinin nefesinin kesilmesini, 'geldiğim yerler büyüleyici' diye düşünmesinin yanında izleyiciye bir öze dönüş yaşatmak istiyorum. Öyle bir tuval sunmak istiyorum ki seyircim her sene bir defa izlesin keyif alsın. O döneme, o insanlara, o maceraya dönsün. Eğer 'keşke yeniden ilk defa izlesem' diyecek kadar severlerse, özel bir film örmeyi başarmışım demektir." değerlendirmesinde bulundu.

Türk adıyla kurulmuş ilk devlet olan ilk Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu Bumin Kağan ile kardeşi İstemi Yabgu'nun hikayesini de ele alacak olan genç yönetmen, şu bilgileri verdi:

"Türk konsept çizerlerimizden birine anlattığım ve onun hazırladığı bir çizim var. Ona bakmak yetecektir. Türklük bir nehir. O nehrin dönemeçleri de yüreklere hitap eden, tarihe mal olmuş insanlar. Bize yakın dönemlerde Atatürk, Fatih Sultan Mehmet ve Alp Arslan var. Ama biraz daha önceye gidersek Bumin ve İstemi var. O kardeşler sayesinde Türkler ve tüm göçebe kavimler dünya sahnesine çıkmaya fırsat buldu. Onlar sayesinde dünya o güne dek gördüğü en büyük devlete şahit oldu. Yalnızca savaşa değil, güvenlik, ticaret ve kültürel dostluğa dayalı bir devlet. Doğduğu mertebeden çok işini iyi yapana meydanda ve obada fırsat veren bir bozkır medeniyeti. Eğer bin yılda 4 bin kilometre batıya gelip şu an Anadolu, Balkanlar, Volga ve Kazan'da Türkler varsa, bunun sebebi Göktürk Devletidir."

- "Halkına aşık bir devlet asla unutulmamalı"

Çağlar, Göktürkleri "aykırı kahramanlar" olarak tanımlayarak, "Selçuklu ve Osmanlı hanedanları dünyayı titretti diye, ezelden beri durum böyleydi sanıyoruz. Ama değildi. Aşina boyunun başlattığı özgürlük kıvılcımı, neredeyse 200 yıl fırtınalarla dolu bir çağın orman yangınını başlattı. Avrupa ve Asya'daki devlerle aşık attılar. Kendilerinden nüfusça güçlü, ayak oyunları bakımından tecrübeli, rakiplerinden bileklerinin hakkıyla bağımsız devlet erkini aldılar. Bunu yapmalarının sebebi ordularına ve o orduların kullandığı atılımlara verdikleri önem olabilir. Ama belki de aykırı güçleri, şuurlarıydı, o gurur ve o aidiyet. O, 'özgür ülkemin adında Türk kelimesi olacak' cüreti. Kültür kelimesi toplumlar için kullanılmadan bin sene önce Göktürkler kendi kültürlerine, öykülerine, törelerine ve insanlarına aşıktı. Halkına aşık bir devlet asla unutulmamalı. Unutturmayacağız." dedi.

Filmin bütçesiyle teknik imkanlara da değinen Çağlar, filmin en iyi şekilde çekilmesini garantileyecek bir bütçesinin olacağını söyledi.

Alper Çağlar filmde son teknoloji kameraların kullanılacağını ve yapımı 8K teknolojisiyle tamamlamak istediğini aktararak, "Ekibimizle, at üzerinde gyro-stabilize (sallantı sabitleyici) çekimlerle ilgili son bir senedir ilginç çalışmalar yapıyoruz. Seneye çekimlerde başardıklarımızın dünyanın her yerinde sinema teknisyenlerinin alkışlanacağını düşünüyorum." diye konuştu.

Çekimlerde tarihsel mekan ve doğa görselleri bakımından çeşitlilik gerektirdiğini söyleyen Çağlar, Türkiye, Orta Asya, Avrupa Birliği ülkeleri ve Kuzey Amerika'nın bozkırlarında çekimlerin gerçekleşeceğini aktardı.

Çağlar, çekimlerin iki parça halinde beş ay süreceğini kaydederek, "Görsel doku için bilgisayar efektine değil, gerçek mekanlara dayanan bir süreç istiyorum. Oyuncularıma gerçek çileler yaşattığım bir ortam olmalı. Gülümsediğime bakmayın, dostum Murat Arkın’a sorun o anlatır. Oyuncu seçimi konusunda biraz ketum olacağım. Ama şunu söyleyebilirim, devrimsel bir oyuncu seçimi süreci başlatıyoruz. Detayları yaz sonuna doğru netleşecek. Türk oyuncular gibi yabancı başrol oyuncular da olacak. Bunun sebebi öyküde gizli." ifadelerine yer verdi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :