İZMİR (AA) - Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim tarafından göç ve göçmenlik konusunda hazırlanan ders içeriği projesi, Avrupa Komisyonu Jean Monnet Programı kapsamında destek kazanan Türkiye’deki 5 projeden biri oldu.

Üniversiteden yapılan yazılı açıklamaya göre, "Avrupa Birliği’nde Göç ve Güvenlik" başlığını taşıyan proje, 3 yıl boyunca uygulanacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yard. Doç. Dr. Özerim, derslerin yanı sıra yaz okulları ve seminerlerle, sadece üniversite öğrencilerine değil, göç konusunda çalışan kamu kurumlarının temsilcileri ile sivil toplum temsilcilerine de ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi.

Özerim, genel olarak göç konusunda tarihsel ve kuramsal açıdan bilgi sağlamanın yanı sıra siyaset ile medya gibi platformlarda "göçün neden bir güvenlik ve tehdit konusu olarak ele alındığı" sorusuna da yanıt verilmeye çalışılacağını belirtti.

- Dersle dikkat çekecekler

Göç ve göçmenler konusunda hem halkların algısını hem de devletlerin politikalarını birçok farklı unsurun belirlediğini ifade eden Özerim, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu unsurların başında siyaset ve medya geliyor. Gördüklerimiz ve duyduklarımız kapsamında konuya ilişkin bir yaklaşımımız ve bilgimiz oluşuyor. Ancak Avrupa'da birçok ülkede bilgi eksikliği, süreçlerin şeffaf işlememesi, medya tarafından yanlış anlatılma ya da siyasilerin oy kaygıları gibi nedenlerle güvenlik kaygıları ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla konunun insani boyutlarla mı düşünüleceği, yoksa bir tehdit olarak mı ele alınacağı noktasında bireylerin kafası karışıyor.

Umut yolculuğunda boğularak yaşamını yitiren Aylan Kürdi örneğinde gördüğümüz gibi basında yer alan bir fotoğraf bir anda kamuoyunun konuya bakışına daha insani bir boyut katarken göçmenlerin herhangi bir suça karıştığına dair başka bir haber ise eş zamanlı olarak toplumda göçmenlere karşı karşıt bir duruş yaratabiliyor."

- Avrupa'daki Türk göçmenlerin katkısı

Özerim, Batı Avrupa ülkelerinde 4,5 milyondan fazla nüfusa sahip bir Türk toplumunun olduğuna işaret ederek, zaman zaman bu ülkelerdeki göçmen Türk toplumu ile ilgili olumsuz bir söylemin dolaşıma sokulduğuna değindi.

Türk göçmenlerin bu ülkelere getirdiği ekonomik ve sosyal katkıları da ortaya koyan sayısız çalışma bulunduğunu ifade eden Özerim, göç konusunun bir tehdit ya da fırsat olarak sınıflandırılmasının göçmenlerden çok ev sahibi toplumlar tarafından sürecin nasıl yönetildiği ile yakından ilişkili olduğunu belirtti.

Özerim, "İşin içerisine oy kaygısı da girince, Avrupa’da birçok ülkede olumsuz algıyı yaygınlaştıran göçmen karşıtı partilerin söylemlerinin beklenmedik şekilde toplumda karşılık bulabildiğine şahit oluyoruz." açıklamasında bulundu.

AA