BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - BETÜL YÜRÜK - Göç konusunu küresel boyutta ele alan, iş birliğini teşvik eden ve insan kaçakçılığıyla mücadeleyi hedefleyen ilk uluslararası mutabakatta sona yaklaşıldı.

ABD hariç 192 ülkenin 18 ay süren müzakerelerin ardından temmuz ayında uzlaşmaya vardığı ''Güvenli, Düzgün ve Düzenli Göç için Küresel Mutabakat'' 10 Aralık'ta Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenecek konferans ile hayata geçecek. BM Genel Kurulu ise 17 Aralık'ta bir karar tasarısı oylayarak anlaşmaya destek verecek.

Ancak anlaşma birçok ülke tarafından kabul görse de aşırı sağcı siyasetçilerin ve popülizmin hedefi haline geldi.

Trump yönetiminin sert göçmen politikaları nedeniyle ABD, geçen yıl Aralık'ta mutabakatı boykot edip müzakerelere bile katılmayarak uluslararası toplumdan kendini soyutladı. ABD'nin müzakerelerden çekilmesinden 7 ay sonra ise göçmenler konusunda sert politikaları olan Macaristan da müzakerelerde ve mutabakatta yer almayacağını açıkladı. Bu iki ülkeyi daha sonra Avustralya, İsrail, Polonya, Slovakya, Çekya, Avusturya, İsviçre, Bulgaristan ve İtalya izledi.

Almanya'daki aşırı sağcı ana muhalefet partisi AfD ise Başbakan Angela Merkel'i Küresel Göç Mutabakatı'na verdiği destek nedeniyle topa tuttu.

Türkiye'nin ise müzakerelerde önemli rolü oldu. Göç alan, göç veren ve göçmenler için transit bir ülke konumunda olan Türkiye, Avrupa Birliği, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri arasında müzakereler boyunca köprü rolü oynadı ve Ankara yönetiminin görüşüne başvuruldu.

Mutabakat, uluslararası yasal bağlayıcılığı bulunmasa da göç konusunda anlaşmaya varılan ilk uluslararası sözleşme olma özelliği taşıyor.

Birleşmiş Milletler'e göre dünya genelinde 250 milyondan fazla göçmen bulunuyor ve göçmenler dünya nüfusunun yüzde 3’ünü oluşturuyor.

Küresel Göç Mutabakatı'nda 23 hedef yer alıyor ve devletler arası iş birliğiyle, ülkelerin egemenlik hakları da dikkate alınarak göçün yasal güvenli ve düzgün bir hale getirilmesi amaçlanıyor.

Hiçbir ülkenin küresel göç ile tek başına mücadele edemeyeceğine dikkat çekilen mutabakatta, göçmenlerin haklarının düzenlenmesi, çocuk ve kadın göçmenlerin haklarının korunması ve insan kaçakçılığıyla mücadele hedefleniyor.