AMASYA (AA) - MÜMİN ALTAŞ - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat, "Parite kaynaklı dolar lehine gelişen durum, bizim ana pazarımız Avro Bölgesi'ne yaptığımız ihracatın düşmesine sebep oldu" dedi.

Fayat, nisan ayı enflasyon rakamlarında aylık en yüksek artışının yüzde 12,30 ile giyimde gerçekleşmesini AA muhabirine değerlendirdi.

Giyimdeki yüksek fiyat artışının, Türkiye'nin ham maddeyi ithal girdilerle sağlamasından kaynaklandığını ifade eden Fayat, ayrıca çok fazla daralan ve ötelenen kar marjının maliyetlere yansıdığını belirtti.

 Türkiye'de özellikle pantolon ve örme tişört grupları haricinde ceket ve mont kalemlerinin yurt dışından ithal edildiğine işaret eden Fayat, şöyle konuştu:

"Bakıldığında en fazla artış kadın ceketinde. Yurt dışından ithal edilen ürünler yeni dolar kuruyla vergileri ödenerek alındığı için onlardaki artış mevsimsel olarak beklenmemesine rağmen daha yüksek görünebiliyor. Şu an yaptığımız ithalatları bugünkü kurdan içeri çekmek zorunda kalıyoruz. Enflasyonu oluşturan giysi harcamaları Türkiye üretimiyle alakalı değil. Yurt dışından gelince haliyle dolarla ithal edildiği için fiyatı içeride üretilenlerden farklı oluyor."

Türkiye için çok tecrübe edilmemiş bir süreç yaşadıklarını vurgulayan Fayat, şunları kaydetti:

"Türkiye'de, daha önce dövizde artış yaşandığında iç piyasada bir takım sıkıntılar yaşanırdı ama ihracat karlı bir şekilde büyümeye devam ederdi. Rekabetçi olurdu. Fakat şu an kötü bir durum var. Biz ithal malzemeleri dolarla aldığımız için dolar artıyor ama avro artmıyor. Parite kaynaklı dolar lehine gelişen durum bizim ana pazarımız avro bölgesine yaptığımız ihracatın düşmesine sebep oldu. Sektör karsızlık yaşıyor. Şu an geldiğimiz seviyelerdeki dolar kuru maliyetleri artırırken avro kurunun dolara karşı değer kaybı satışlarımızdaki karsızlığı artırdı."

İhracat açısından geçen yılın aynı dönemine göre ilk 4 ayda yüzde 12-13 düşüş olduğunu anlatan Fayat, şöyle devam etti:

"İhracat rakamları dolar bazlı. Eğer bunu avroya çevirirsek şu an ekside olduğumuz miktar yüzde 2-3 civarında. Bunun yüzde 2-3'ü ana pazarın devalüasyona maruz kalmasıyla oluşan şaşkınlık kaynaklı. Yüzde 10'u da doların avro karşısında değer kazanmasıyla alakalı. AB'nin ötelenen alışverişi devalüasyon yüzünden. 'Acaba ne olur' diye halkın tedirginliğinin sürmesinden. Devalüasyona uğrayan avronun hane halkına olumlu yansıması yılın ikinci yarısında olacağı için bu dönemde taleplerin artacağını düşünüyoruz."

Fayat, iç piyasada 7 Haziran seçimleri sonrasında bir düzelme beklediklerini sözlerine ekledi.