Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik:

"(Fetullah Gülen'in iadesi) Eğer aramızdaki suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalara riayet edilecekse, birgün bile beklenmemesi gerekiyor. Onun için ben ABD'nin yaşanan bu açık ve net hadiseler karşısında direneceği, dayanacağı bir şeyin olmadığı inancı i

BURSA (AA) - HÜSEYİN YEŞİLKAVAK - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesine yönelik talebe ilişkin, ''Eğer aramızdaki suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalara riayet edilecekse bir gün bile beklenmemesi gerekiyor. Onun için ben ABD'nin yaşanan bu açık ve net hadiseler karşısında direneceği, dayanacağı bir şeyin olmadığı inancı içindeyim.'' dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 1,5 aydır çok sıcak gelişmelerin yaşandığını, bunlardan birincisinin 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu anımsattı.

Bu darbe girişimin amacının sondan başa doğru bakınca çok daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Çelik, ''Önce Türkiye'de güçlü ordu dediğimiz, iç ve dış düşmana karşı özellikle ordumuzun, güvenlik güçlerimizin gücünün kırılmasıyla ilgili çok ciddi, planlı bir dönemden geçtiğimizi bugünden geriye bakınca çok net bir şekilde görüyoruz. Bütün devleti ayakta tutan güçlerin, ordu, polis, emniyet gibi teşkilatların zaafa düşmesi gibi bir tabloyla süreç içinde karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. 15 Temmuz bunun zirvesi.'' diye konuştu.

Çelik, 15 Temmuz'un ardından Cerablus'taki gelişmelerin yaşandığını, burada ordunun 15 Temmuz'dan dolayı, ''Türk ordusu büyük zaafa uğradı'' şeklindeki değerlendirmelerin tümünü boşa çıkaracak son derece başarılı bir operasyonu gerçekleştirdiğini kaydetti.

Bakan Çelik, ''Kendilerini tebrik ediyoruz, kutluyoruz. Ellerine, yüreklerine sağlık. Allah her türlü kazadan beladan ordumuzu, askerimizi, emniyet güçlerimizi korusun temennisinde bulunuyoruz. Mayası sağlam bir milletiz biz ve mayası sağlam bir ordumuz var. Ordumuz düne göre çok daha güçlü bir şekilde düşmana karşı duruşunu sergileyecektir.'' ifadelerini kullandı.

Cerablus'un, Türkiye'nin sınırları açısından önemli ve kritik bir bölge olduğuna işaret eden Çelik, Türkiye'nin öteden beri, Suriye'deki huzursuzluk, çatışma, otorite boşluğu oluştuğundan bu yana bu noktayla ilgili kanaatlerini tüm dünya ile koalisyon güçleriyle, herkesle paylaştığını anlattı.

- "Türkiye bütün terör örgütleriyle mücadele ediyor"

''Burası bizim için vazgeçilmez kritik bir bölgedir ve burada meydana gelebilecek olan bilinçli, bilinçsiz, hesaplı, hesapsız tüm operasyonlara karşı Türkiye'nin net tavır koyacağını söylemiştik.'' diyen Bakan Çelik, şöyle devam etti:

''Şimdi son dönemlerde Cerablus'a doğru Azez'e kadar tümden o hattı kuşatmaya dönük bazı girişimlerin olduğunu hep beraber gördük. Amaç DAEŞ ile mücadele ise Türkiye bunu her zaman deklare etti. Türkiye bütün terör örgütleriyle mücadele ediyor. DAEŞ de bunlardan bir tanesidir. Bu terör örgütü ile mücadele edelim derken başka terör örgütlerine bu alanları açmak, hele Türkiye'nin hassas olduğu alanları açmaya dönük sinsi girişimler karşısında Türkiye'nin uyanık olduğunu herkese gösterdik ve Türk ordusu önceki gün itibarıyla Cerablus ile ilgili adımlarını attı. Şu anda Türkiye'nin arzuladığı istikamette koalisyon güçleriyle de diyalog halinde sürecin yürüdüğünü hep beraber görüyoruz. Önemli ziyaretler oldu bu esnada. Bu ziyaretlerde de bu konular mutlaka değerlendirildi. Türkiye o koridorun, 80 kilometre civarındaki o alanın farklı bir terör örgütü tarafından işgal veya kapatılması noktasında kesinlikle geçit vermeyeceğini her defasında ifade etti. Biz de ifade ediyoruz.''

- ''Ne mutlu ki böyle bir milletin evladıyız''

Çelik, Türk milletinin, 15 Temmuz'da milletin ne ve nasıl olması gerektiğinin en güzel örneklerini gösterdiğini belirtti.

15 Temmuz'un aslında güçlü orduyu, güvenlik güçlerini tasfiye etme, onları zaafa uğratma, akabinden de milletin önünde güçlü lideri tasfiye etme operasyonu olduğunu anlatan Çelik, şunları anlattı:

''Sayın Cumhurbaşkanımızı 'Acaba devre dışı bırakabilir miyiz?' şeklindeki operasyondur. Neden? Güçlü bir lider var, arkasında güçlü bir millet var. Güçlü milletin, güçlü lideri. İşte tüm bu denklemleri bozmak, istikrarsızlaştırmak, bunun neticesinde de Türkiye'yi bölüp, parçalama emellerine milletimiz sayesinde, milletimizin dik duruşu sayesinde ulaşamadılar ve bundan sonra da kesinlikle ulaşamayacaklar. Bu bilinç iyiden iyiye kökleşmiştir. 7'den 70'e bütün vatandaşımıza kökleşti ve vatandaşlarımız ne olup bitiyor, hangi sinsi unsurların, hangi gizli güçlerin, hangi derin unsurların bu milletin coğrafyasıyla, değer yargılarıyla ve bu milletin bütünlüğüyle uğraştıklarını çok daha iyi biliyor. Allah'ın izniyle tabii Allah'a dayanıyoruz, Cenabı Allah'a güveniyoruz ama akabinde hemen milletimize güveniyoruz. Milletimiz inşallah, demokrasiye, cumhuriyetine, devletine, Misak-ı Milli sınırlarına, bayrağına, ezanına, değer yargılarına sahip çıkacak. Bundan en ufak tereddüdümüz yok. Biz siyasiler ise başta Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde milletimizin bu teveccühüne, milletimizin bu duruşuna layık olma gayreti içindeyiz. Ne mutlu ki böyle bir milletin evladıyız. Ne mutlu ki böyle bir devletin fertleriyiz.''

- ''Siyasetçiler sık sık bir araya gelmelidir''

Çelik, siyasette diyaloğun son derece önemli olduğunu, bu çerçevede demokrasiden yana olan unsurların tümünün bir araya gelmesi gerektiğine de değindi.

15 Temmuz sürecinin ardından 3 siyasi parti liderinin bir araya geldiklerini anımsatan Çelik, bundan dolayı bu siyasi parti liderlerinin 79 milyon vatandaşın gönlünde taht kurduklarını, vatandaşların bunu takdirle karşıladığını belirtti.

Çelik, kritik ve herkesin çok hesabının olduğu bu coğrafyada siyasetçilere düşen görevlerin bulunduğunu vurgulayarak, ''Siyasetçiler bütün bu sinsi planları bozmak için sık sık bir araya gelmelidirler. Planlara karşı yeni planlarımızı, projelerimizi birlikte oluşturup, birlikte bu şer odaklarının karşısında durmamız gerektiğini gösterdiler. Ben muhalefet liderlerinin tümüne de çok teşekkür ediyorum. Tabi ki Sayın Başbakanımızın hoşgörülü ve kucaklayıcı duruşu da gerçekten takdire şayan. Kendilerine de şükranlarımızı sunuyorum.'' diye konuştu.

- FETÖ elebaşının iadesi

Bakan Çelik, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesiyle ilgili 85 koliden oluşan dosyaların ABD'ye gönderildiğine işaret ederek, ABD'ye gönderilen dosyaların devletin elindeki geçmişe dönük bilgiler olduğunu bildirdi.

Çelik, şöyle konuştu:

''Ama 15 Temmuz o kadar bariz ki hiçbir koli göndermeye gerek yok. Çok açık şu anda yargı önündeki ifadeleriyle de belirgin bir şekilde kim ne yapmış, kim ne yapmak istemiş ve halkın duvarına nasıl toslamışlar? Bunlar çok net. Hangi sinsi oyunlar, hangi ince ayar planlar, kimler tarafından, nerelerde yapılmış ve kimler uygulamaya kalkmış? Bu kadar net. FETÖ denilen hain yıllardır bu ülkenin bir inancını sömürdü, bu ülke insanının ekonomik kaynaklarını sömürdü. Bakınız, 2 ana sömürü kaynağı üzerine oturuyor, bu hain çete. Saf, temiz Müslümanların inançlarını sömürerek işe başladı. Acı soğan sürerek mi akıttı gözyaşlarını bilemiyorum, gözyaşlarıyla bilmem neyini karıştırarak, bu milletin inanç değerlerini yıllarca sömürdü, arkasından bunları ticarete döktü.''

- "Her şey apaçık ortada''

Çelik, örgütün okullarla yetiştirdiği elemanları çeşitli kilit noktalara oturtarak, ekonomide bu gençleri kendisine imkan temin edecek elemanlar olarak kullandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani birini savcı mı atadı, o savcıyı, o maliye müfettişini, o defterdarı onların tümünü kendisine gelir getirtme noktasında bir aracı olarak kullandı. Demek ki inancı sömürdüler ve akabinde milletin mali kaynaklarını sömürdüler. Başka yerlere aktardılar. Başka ülkelerin milletvekillerinin seçimine, senato üyelerinin seçimine aktardılar veya başka ülkelerde Türkiye aleyhinde, Türkiye'deki meşru tüm güçler, hükümetler aleyhine yazılar yazdırmak için dergiler ve yazarlara imkanlar sağladılar. Bunların hepsini gördük. Ülkenin Meclis'ini, ülkenin güvenlik güçlerinin merkezlerinin tümünü, genel kurmayından özel harekata, özel kuvvetlerin, MİT'e varıncaya kadar her tarafını bombaladılar, utanmadan sıkılmadan milletin silahını millete doğrulttular. 250'ye yakın şehidimiz var. Bu cinayetleri işleyen birisiyle ilgili araştırılacak, soruşturulacak hiçbir şey yok. Her şey apaçık ortada. Eğer aramızdaki suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalara riayet edilecekse bir gün bile beklenmemesi gerekiyor. Onun için ben ABD'nin yaşanan bu açık ve net hadiseler karşısında direneceği, dayanacağı bir şeyin olmadığı inancı içindeyim.''

- ''Onlar da deşifre oldular''

Bakan Çelik, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye'ye yaptığı ziyaretindeki görüşmelerde Gülen'in iadesiyle ilgili nihai bir aşamaya gelindiğine inandığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu iş, iadesiyle sonuçlanmak durumundadır. 'Efendim çok görevler gördü, çok önemli görevleri vardı bu çete reisinin, FETÖ'nün.' O zaman deşifre olacak noktaya gelmeseydi. Yani bugün yalnız çete lideri deşifre olmakla kalmadı, onun arkasında, çaktırmadan darbenin arkasında olanlar da söyleyecek kelime bulamıyorlar. Onlar da deşifre oldular yani. Onun için bizzat işin faili dediğimiz ve o işi yapanla, o işi yaptıranlar çok açık eller ayaklar birbirine karışmış durumda. Bunun savunacak bir tarafı dahi yok, beklenecek bir tarafı da yok. Bu çete elebaşının mutlak suretle Türkiye'ye kısa süre içinde teslim edilmesi onlar açısından en doğru olanı. Aksi takdirde, Türkiye bunu unutmaz ve unutturmaz. 79 milyon bunu unutmaz, unutturmaz. 'Feto gelecek ve hesap verecek' noktasında milletin hissiyatı ve milletin aleni olarak bunları seslendirmesi devam edecek.''

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :