"Getto Türü, Okullar Olmayacak"

"Getto Türü, Okullar Olmayacak"

Milli Eğitim Bakanı Avcı:-"Halk arasında kolejler olarak bilinen özel eğitim kurumlarında İngilizce, Fransızca, Almanca bazı dersler bu dillerde okutuluyorsa bu özel okullarda da ihtiyaca ve talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Lazca, Boşnakça, Arapça d

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, farklı dilde eğitim verilecek özel okullarda bazı derslerin talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Arapça, Boşnakça dillerinde okutulabileceğini belirterek, "Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. Yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi, Zazaki dilinde verildiği bir okul olmayacak" dedi.

Avcı, AA Editör Masası'nda, özel okullarda farklı dilde eğitim ve azınlık okullarıyla ilgili soruları yanıtladı.

Lozan Anlaşması'na göre, gayri müslim ve müslim ayrımıyla azınlıklara okul açma izni verildiğini anımsatan Avcı, Süryanilerin okul açmasına ilişkin, "Süryaniler bugüne kadar bundan yararlanamamışlar. 'Lozan'ın Ermeniler, Rumlar, Museviler için tanıdığı bu haktan biz de yararlanmak istiyoruz' diye mahkemeye müracaat ettiler ve davayı kazandılar. Bizce de doğru bir karar mahkemenin kararı. Dava, 'Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyor' diye bizim aleyhimize açıldığı için biz de taraf olduk. Biz de temyiz etmedik, 'Haklısınız' dedik. Mardin Midyat'ta, tıpkı diğer azınlık okulları statüsünde bir okul açmak için hazırlıklara başladılar" diye konuştu.

Okulun ne zaman açılacağı sorusu üzerine de Avcı, hazırlıkların 2014-2015 eğitim ve öğretim yılına ancak yetişebileceğini söyledi. Özel okul açma mevzuatına göre, eğitim ve öğretim yılı başladıktan sonra en geç bir ay içerisinde özel okul açmaya izin verildiğini kaydeden Avcı, bu uygulamanın da yanlış olduğunu belirtti. Avcı, yapmayı düşündükleri değişikliğe dair, "Okullar 16 Eylül'de açıldığı için 16 Ekim'e kadar. Bu tarihten sonra müracaat edenlere 'seneye gel' diyoruz. Okullar açıldıktan sonra bir ay değil okullar açılmadan bir ay önce en geç 16 Ağustos'a kadar müracaat etsinler diyoruz. Okullar açılana kadar hazırlıklarını yapsınlar" ifadesini kullandı.

Azınlık okullarındaki uygulamanın kamuoyunda yanlış bilindiğini belirterek eğitim düzeniyle ilgili bilgi veren Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu okullar yine Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde, gözetiminde eğitim veren kurumlardır. Bu okullarda da aynı diğer okullarımızda olduğu gibi İstiklal Marşı okutulur. Netice itibarıyla yine Türk okullarıdır, azınlık Türk okullarıdır. Derslerin büyük bir kısmı Türkçedir. Türkçe dersler orada da okutulur. Yöneticilerden biri Türktür, dolayısıyla buralarda tamamen Türk eğitim sistemine yabancı kendi kafalarına göre bir eğitim söz konusu değildir. Buralarda da Türk tarihi, kültürü, dili öğretilir, Türkçe dersler vardır. Süryani okulu da bu koşullarda eğitim verecek bir okul olacak."

-''Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu değil''

Demokratikleşme paketinde sözü edilen özel okullarda farklı dillerde eğitime izin verilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Avcı, bazı özel okullarda Türkçe hiç okutulmayacak diye bir şey söz konusu olmadığını vurguladı. Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

"Halk arasında kolejler olarak bilinen özel eğitim kurumlarında İngilizce, Fransızca, Almanca bazı dersler bu dillerde okutuluyorsa bu özel okullarda da ihtiyaca ve talebe göre Kırmançi, Zazaki, Adigece, Lazca, Boşnakça, Arapça dillerinde de bazı dersler okutulabilir olacak. Bu okullarda da yine, her ne kadar bu dillerde bazı dersler okutulacak olsa da, derslerin büyük bir bölümü de Türkçe olmak zorunda. 2923 sayılı Yasa buna amir zaten. Orada hangi dillerin okutulabileceği konusunun tashih edilmesi lazım, dolayısıyla bunun için bir yasal düzenleme gerekiyor ama yasal düzenlemeden sonra da bütün derslerin Kırmançi dilinde verildiği bir okul olmayacak. Bütün derslerin sadece Zazaki dilinde okutulduğu bir okul değil. Sadece bütün derslerin İngilizce okutulduğu okullar olmadığı gibi, bütün derslerin Fransızca okutulduğu okullar olmadığı gibi, bunlarda da bazı dersler o dilde, geri kalan dersler Türkçe olmak zorunda.

Çocuklarımız için de bu çok gerekli. Çünkü netice itibarıyla bu çocuklar Türkiye'de iş bulacaklar, çalışacaklar, Türkçe konuşulan kurumlarda görev almak isteyecekler. Dolayısıyla ana dillerinin dışında hangi dilde eğitim gördülerse diğer derslerde Türkçeyi de çok iyi öğrenmeleri gerekir. Aksi takdirde hayatta zorlanırlar. Böyle getto türü, Türkçe ile hiç alakası olmayan, Türkiye'nin genel eğitiminden kopuk okullar olmayacak. Bunlar da Milli Eğitim Bakanlığının denetiminde, gözetiminde, tıpkı diğer özel okullar gibi, Fransızca, İngilizce, Almanca eğitim veren özel okullar gibi bunlar da Milli Eğitim Bakanlığımızın denetiminde, gözetiminde olacak."

Konuyla ilgili yasal düzenlemenin ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine de Milli Eğitim Bakanı Avcı, yasal düzenlemenin Meclis grup yönetiminin konusu olduğunu belirterek, "Bu konuda aşağı yukarı hazır durumdayız. Meclis gündemine uygun tarihte gelir" dedi.

-''Kürtçe mezunlarının branş öğretmeni olmaları için eğitim almaları gerek''

Bakan Avcı, farklı dillerde eğitim için başvuruda bulunan özel okul olup olmadığına yönelik soru üzerine, bu konuda kendilerine resmen intikal etmiş bir müracaat olmadığını belirterek, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren bu okulların olabileceğini belirtti.

Kürtçe eğitimi ile bazı derslerin Kürtçe verilebilmesinin farkına dikkati çeken Bakan Avcı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olanların dili öğretmek üzere yetiştirildiklerini söyledi. "Nasıl her Türkçe bilen matematik anlatamaz, öğretemezse her Türkçe bilen fizik anlatamazsa Kırmançi olsun Zazaki olsun her Kürtçe bilen Kürtçe matematik, fizik anlatabilir diyemiyoruz. O branşın ayrıca eğitimini almış olması lazım. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızdan bazılarının ayrıca fizik veya matematik öğretmeni olarak, hangi derste anlatacaklarsa o branşın da öğretmeni olmaları için eğitimden geçmeleri gerekecek. Bu yapılır, zor bir şey değil" değerlendirmesinde bulundu.

Kürtçe öğretmen adaylarının atanmalarıyla ilgili soru üzerine de Bakan Avcı, hangi okulda, kaç öğrencinin, hangi dersi seçeceği önceden bilinmediği için ücretli öğretmen istihdam edildiğini hatırlattı. En az 12 öğrenci bir dersi seçtiği takdirde sınıf açılabildiğini anımsatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen yılki uygulamadan edindiğimiz tecrübeler, bu yıl edineceğimiz tecrübelerle az çok hangi okullarda, hangi dersler seçmeli ders olarak seçiliyor bu daha netleşmiş olursa o zaman il milli eğitim müdürlüklerinde görevlendireceğimiz öğretmenlerin branşlara dağılımını ona göre planlayabileceğiz. Ama şu anda seçmeli dersler için kadro tahsis edemiyoruz. Geçen yılki rakamlara baktığımızda, Kırmançi ve Zazaki için toplam 28 bin küsur öğrenci bu dersleri seçmiş, büyük çoğunluğu da, 28 binin 27 bin 100 küsuru Kırmançi, 820 civarında Zazaki seçimi var. Bu reel bir talebi mi gösteriyor onu da bilmiyoruz. Acaba öğretmen bulunamadığı için mi bu kadar öğrenci. Ben, Türkiye genelinde daha yüksek sayıda bekliyordum açıkçası. Ya çok dağınık olduğu için o okulda 10, diğer okulda 5 olunca bir sınıf oluşmamış olabilir. Bu sene biraz daha talebin yüksek olduğuna dair ön duyumlar geliyor. Bu sayının biraz üzerine çıkacağımızı zannediyorum. Daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen planlamamızı da daha rahat yapabileceğiz.

Dolayısıyla hangi okullarda, hangi illerde daha çok talep olduğu net olarak görünür hale gelince öğretmen tahsis planlamamızı da daha kolay yapabilir hale geleceğiz."

-''Cezası yok artık''

Bakan Avcı, "w, x, q" harflerinin kullanımıyla ilgili soruyu yanıtlarken de, Kürtçe'deki bazı seslerin 29 harfli alfabeyle karşılanamadığına işaret ederek, bunun sadece Kürtçe ile ilgili bir sorun olmadığını, "Bazı telaffuz incelikleri 29 harfle karşılanmıyor" eleştirilerinin Türkçe için de yapıldığını, aralarında Azerbaycan'ın da yer aldığı bazı Türk cumhuriyetlerinin alfabelerinde "q" ve "x" harflerinin yer aldığını söyledi.

Bu konuda düzenleme yapmaya ihtiyaç olmadığını kaydeden Avcı, "Zaten kullanılıyordu. Eskiden bunu kullandığın zaman ceza görüyordun, şimdi görmeyeceksiniz. Cezası yok artık. Ceza vardı ama uygulanmıyordu. Şimdi yasal olarak da kaldırılmış oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: A. Eda Ünlü Özen
Yayınlayan: Eda Ay

Kaynak:Haber Kaynağı