ERZİNCAN (AA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, MHP ve HDP'nin üzerinde anlaştıkları tek konunun, CHP iktidarı olduğunu öne sürerek, "Çünkü CHP, Türkiye’de kimlik siyaseti gütmeyen tek partidir" dedi.

Enis Berberoğlu, Erzincan Gazeteciler Cemiyetini ziyaretinde, Türkiye'nin CHP'ye ihtiyacı bulunduğunu belirterek, 7 Haziran seçiminin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, CHP'nin AK Parti ile iktidar ortağı olması, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da CHP'yi mutlaka iktidarda görmek istedikleri yönünde açıklamada bulunduğunu  aktardı.

Berberoğlu, "Bu kadar birbirine zıt ve hiçbir konuda anlaşamayan iki parti MHP ve HDP'nin üzerinde anlaştıkları tek konu, CHP'nin iktidarda olmasıdır. Çünkü CHP, Türkiye’de kimlik siyaseti gütmeyen tek partidir" diye konuştu.

Enis Berberoğlu, kimlik siyasetinin ülkeyi böldüğünü, CHP dışındaki tüm siyasi partilerin bölücülük yaptığını öne sürerek, Türkiye'nin, CHP'nin birleştiriciliğine ihtiyacı bulunduğunu, seçmenin bunun idrakı içerisinde oy kullanacağına inandığını kaydetti.

Bir gazetecinin "Seçim sonucu halk yeniden koalisyon derse tavrınız ne olur" şeklindeki sorusu üzerine Berberoğlu, 7 Haziran genel seçimi sonrası oluşan tabloyu düzgün okuyan ve milli iradeye uygun davranan tek partinin, CHP olduğunu ileri sürdü.

Berberoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Partimiz, 7 Haziran'da (Yeniden seçim istiyorum) diye ayaklanmadı ya da bazıları gibi (İktidardan korkuyorum) deyip sütre gerisine saklanmadı. (Önümüzde bir seçime nasıl gideriz, yeniden bu halkı nasıl cezalandırırız, bu seçmeni nasıl bizar ederiz de bize yeniden iktidar yolunu açabiliriz) gibi de davranmadı. Doğru okuduk, seçmenin ne istediğini gördük, kiminle iktidar olacağımızdan çok, bu iktidarın hizmet yolunda hazırlıklarımızı yaptık. 14 ilkemizi yayınladık. Bu ilkeler hiçbir parti tarafından reddedilmedi, eleştirilmedi. (Bu 14 ilkeye uyan her partiyle, iktidar ortağı oluruz) dedik."

- Gazeteci Ahmet Hakan'ın darbedilmesi

Enis Berberoğlu, gazeteci Ahmet Hakan Coşkun’un darbedilmesiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

"Medya mensubu işe (Bugün dayak mı yiyeceğim) diye gidiyorsa yazdığı, çizdiği ya da televizyonda gösterdiğinden dolayı (İşimi kaybeder miyim) korkusuyla işini yapıyorsa bu çok ciddi sorundur. Kamuoyunun bilgi alma hakkının engellenmesi kadar büyük tehlike yoktur çünkü bütün kararları, o bilgiler ışığında veriyoruz, bu ülkede hangi partiyi iktidara taşıyacağımızı o bilgilerle kararlaştırıyoruz. Bunun gibi bütün kararlar manzumesi, bir anda boşlukta kalır."

"Hükümetin, imkanlarını yandaş medyası için kullandığını, yandaş medyanın hak etmediği ölçüde ilanla ödüllendirildiğini" " iddia eden Berberoğlu, ayrıca oluşturulan akreditasyon sistemiyle bazı haberlere, sadece söz konusu medya organlarının ulaşması yönünde girişimde bulunulduğunu öne sürdü.

Berberoğlu, "Şimdi ikinci faza geçildiğini görüyorum. Özel şirketler, bankalar, operatörler ve dijital platformların kendilerini hakim, savcı ve jüri yerine koyarak kararlar verdiklerini ve medya üzerinde ayrıma gittiklerini görüyoruz. Bu, kabul edilemez. Ülkenin kanunları, halkın da habere ulaşma özgürlüğü var" dedi.

AA