Geleneksel Türk sanatları kıtaları birleştiriyor

Geleneksel Türk sanatları kıtaları birleştiriyor

Türkiye Bursları ile dünyanın dört bir yanından Türkiye'ye eğitim almaya gelen öğrenciler, geleneksel Türk sanatlarından çini, ebru ve hüsnühatın yanı sıra kara kalem, sulu boya ve gitar gibi kurslarla kültürel ve sanatsal yönlerini geliştiriyor- Uluslara

ANKARA (AA) - ECENUR ÇOLAK - Türkiye Bursları ile dünyanın dört bir yanından gelerek Türkiye'de eğitim gören uluslararası öğrenciler, akademik hayatlarının haricinde Sanat Atölyesi'nde aldıkları çini, ebru ve hüsnühat gibi geleneksel Türk sanatlarının yanı sıra kara kalem, sulu boya ve gitar gibi kurslarla kültürel yönlerini de geliştiriyor.

Türkiye Bursları kapsamındaki Uluslararası Öğrenciler Akademisi çerçevesinde Hamamönü'ndeki Ankara Koordinasyon Ofisi Sanat Atölyesi'nde uluslararası öğrencilere çeşitli sanat dallarında eğitim veriliyor.

Özbekistan, Sırbistan, Kazakistan, Kolombiya, Afganistan, Çin, Litvanya, El Salvador, Rusya, Pakistan, Kırgızistan, Mısır, Bangladeş, Etiyopya, Libya, İran, Moritanya gibi ülkelerden gelerek Türkiye Bursları ile Türkiye'de eğitimlerine lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde devam eden uluslararası öğrenciler, akademik çalışmalarının yanında Sanat Atölyesi'nde ücretsiz olarak sağlanan çini, ebru, hüsnühat, kara kalem, sulu boya ve gitar gibi kurslarla kültürel ve sanatsal yönlerini de geliştiriyor.

Kurslara ilişkin AA muhabirine konuşan Türkiye Bursları Ankara Ofisi'nde çalışan Azize Kurt, "Türkiye Bursları ile Türkiye'ye gelen öğrencilerin eğitim ve yaşam giderleri zaten karşılanıyor. Sanat Atölyesi'nin açılmasının sebebi ise öğrencilerin sanatsal açıdan kendilerini geliştirmelerini ve Türk sanatını öğrenmelerini sağlamak. Öğrencilerimizin eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine döndüklerinde burada öğrendikleri sanatları orada da devam ettirmelerini temenni ediyoruz." dedi.

- Uluslararası öğrenciler lale gibi geleneksel motifleri tercih ediyor

Çini kursunda öğrenciler modern çininin yanında lale ve çiçek gibi geleneksel motifleri de çalışıyor. Öğrenciler, tabak, magnet, küçük ve büyük karolara çini çalışmaları yapıyorlar.

Kursa giden öğrencilerden Sırbistanlı Zehra Şkrijelj, Hacettepe Üniversitesinde Sanat Tarihi Bölümünde doktora yapıyor. Şkrijelj, geçen yıl Erasmus+ kapsamındaki bir projeyle Bursa'nın İznik ilçesine gittiğini anlattı. Orada gördüğü lale motiflerini çok beğendiğini ifade eden Şkrijelj, bu yüzden de bu motifi çalışmayı seçtiğini söyledi.

Özbekistanlı Dilshod Rakhmatov da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde yüksek lisans yapıyor. Özbekistan'ın geleneksel "pamuk" motifine benzeyen bir çalışma yaptığını anlatan Rakhmatov, Türkiye Bursları kapsamında verilen bu kursların el becerilerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu belirtti.

- "Kurslar sayesinde kıtalar arası kültür lobisi oluşuyor"

Öğrencilere ebru eğitimi veren Kültür Bakanlığı ebru sanatçısı Songül Sönmez, ebru sanatının Türkistan'dan geldiğini anlattı. Sönmez, Farsçada "ebru"nun "buluta benzeyen" anlamına geldiğini kaydetti.

Uluslararası öğrencilerin ebru sanatını öğrendikten sonra ülkelerinde icra etmeleri temennisinde bulunan Sönmez, "Böylece Türk ebru sanatımız, kıtalara yayılacak. Uluslararası Öğrenciler Akademisi'nde verilen bu kurslar sayesinde kıtalar arası bir kültür lobisi de oluşturuluyor. Ebru, bizim öz Türk sanatımız, ithal değil. Bu yüzden de hem biz ebrucular hem de Kültür Bakanlığı ebru sanatını çok önemsiyoruz. Ebru sanatı zaten, UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde de yer alıyor." diye konuştu.

Öğrencilerin yoğun olarak tercih ettiği lalenin ebru sanatının da simgesi haline geldiğini belirten Sönmez, "Lalenin bir ucu dünyaya, bir ucu ahirete döner. Tek sapı var, Allah'ın birliğini temsil eder." dedi. Sönmez, ebru sanatının Osmanlı Dönemi'nde de psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanıldığını dile getirdi.

- "Türk ve İslam kültürünü anlamak için hüsnühat öğreniyorum"

Hüsnühat öğrencisi Rus Olesia Gorbunova Öner de Ankara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde doktora yapıyor. Öner, "Türk ve İslam kültürünü daha iyi anlayabilmek için hüsnühat eğitimi alıyorum. Ayrıca hat, çok estetik bir sanat dalı. Aynı zamanda sabır ve el becerisi gerektiriyor. Uzun süre Batı kaligrafisiyle de ilgilendim. Camilerdeki hat sanatlarını görünce de merak ettim, ilgimi çekti ve başladım. Hat öğrenmek bizim ufkumuzu açıyor." ifadesini kullandı.

Aynı bölümde yüksek lisans eğitimi alan Pakistanlı Khola Younas Ansari, ülkesinde de kaligrafinin çok yaygın olduğunu ve kendisinin bu sanat dalını çok sevdiğini söyledi. Ansari, Türkiye'ye geldikten sonra hüsnühat kursunu duyunca da öğrenmek istediğini ve kursa başladığını anlattı.

- "Sanat tüm insanlığın ortak mirası"

Gazi Üniversitesi Resim Öğretmenliğinde yüksek lisansına devam eden ve Hacettepe Üniversitesinde verdiği derslerin yanı sıra Türkiye Burslusu öğrencilere sulu boya öğreten Ayşe Eylül Sönmez, dünyanın dört bir yanından gelen öğrencileri evrensel bir nokta olan sanatla bir araya getirdiklerini ifade etti.

Uluslararası öğrencilere bu program kapsamında hem geleneksel hem de modern sanat dersleri verildiğini belirten Sönmez, şunları kaydetti:

"Sanat tüm insanlığın ortak mirası. Ben sanatı Doğu veya Batı diye ayırmayı doğru bulmuyorum çünkü hepsi tarih boyunca hep birbiriyle etkileşim içinde olmuş. Zaten Türkiye'nin imparatorluk geçmişinden dolayı da zengin bir kültürel çeşitliliği var. Türkiye Bursları kapsamında dünyanın her yerinden Türkiye'ye gelen öğrenciler de burada kendilerine hitap eden bir şeyler bulabilsinler istedik. Bu yüzden de hem geleneksel hem de modern sanat eğitimleri veriyoruz."

Sanat Atölyesi'nde verilen kurslar tamamlandıktan sonra öğrencilerin çalışmalarından seçilen örnekler bir etkinlikle sergilenecek.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :