"Gelecek Senin, Sahip Çık" toplantısı

"Gelecek Senin, Sahip Çık" toplantısı

MÜSİAD Genel Başkanı Olpak: - "(AB ile ilişkiler) Ticari anlamdaki ilişkiler, uzun yıllara dayalı ilişkilerin bir günden ertesi güne hemen yıkılması gibi bir şey söz konusu olmayacaktır. Tartışmalar olur. Biz, iş hayatının içinde grilerle de gidebilmeliyi

BURSA (AA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerle ilgili, "Ticari anlamdaki ilişkiler, uzun yıllara dayalı ilişkilerin bir günden ertesi güne hemen yıkılması gibi bir şey söz konusu olmayacaktır. Tartışmalar olur. Biz, iş hayatının içinde grilerle de gidebilmeliyiz, sadece siyah ve beyazlar yoktur. O tartışmalardan iyi bir sonuç çıkartırız, ümitsiz değilim." dedi.

Olpak, derneğin Bursa şubesince düzenlenen "Gelecek Senin, Sahip Çık" toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin yapılacak halk oylamasının herkesi, özellikle de iş dünyasını biraz daha ilgilendirdiğini söyledi.

İstikrarın işlere yansıması noktasında değerlendirerek, "Gelecek Senin, Sahip Çık" sloganıyla yola çıktıklarını belirten Olpak, şöyle konuştu:

"Bu referandum iş hayatını, nasıl ve niye etkiler, bu sürecin neresindeyiz? Bunu anlatmaya çalışıyoruz. İş dünyasının temel bir bakış açısı vardır. Biz, 'Ülkemiz bizden ne bekler' diye sorarız. Bu ülke bizden daha fazla yatırım ve istihdam ister. Biz de bunu yapabilmek için huzur, güven ve istikrar isteriz. İstikrarın, geleceğin garantiye alınmasını ve belirsizlik ortamı olmamasını istiyoruz. Aslında biz bir sihir beklemiyoruz. Belki insanların kolayına geliyor, böyle olağanüstü güçler, mucizeler beklemek. Biz sihir beklemiyoruz ama belirsizlik ortamı olmamasını bekliyoruz. Bu, bugünden yarına hemen sihir bazlı bir değişme getirmeyecektir. Bir belirsizlik ortamının olmaması, mevcudun sürdürülmesi bile bizim için önemli."

- "Süreç, her iki tarafın da iç politikasıyla ilgili"

Olpak, Türkiye'de 2007'de cumhurbaşkanının seçilip seçilmemesinin tartışıldığını ve 2008'de de iktidar partisine kapatma davası açıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Dünya ve Türkiye açısından 2008, 1930'dan sonraki en büyük ekonomik buhranın 9 yıldır bütün dünyada devam ettiği bir süreç. Böyle bir sürecin içinde cumhurbaşkanını seçememiş, iktidar partisi kapatılmış bir ülkenin iş adamı olarak bulunmak istemiyorum. İşte referandum ve anayasa, bizi bu yüzden ilgilendiriyor. Bunlar aşılmadı. Anayasanın mevcut maddeleri, oralarda kaldığı süre içinde o gün kısa ve geçici bir çözüm bulundu, aşıldı. Temelinde ise aşılmadı."

İşsizlik oranlarına da değinen Olpak, istihdamın artmasının çarkların büyümesi anlamına geldiğini, bunu yaparken herkesin elini taşın altına daha fazla koyması gerektiğini vurguladı.

Olpak, bir gazetecinin "Son yaşanan gelişmeler üzerine AB ile bir gerginlik söz konusu oldu. İlişkileri değerlendirir misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"İhracatın neredeyse yüzde 50'sini Avrupa Birliği'ne yapıyoruz. Son zamanlarda yaşanan süreci her iki tarafın da iç politikasıyla ilgili olduğu kanaatindeyim. Avrupa'da da seçimler var. Onlar da kendi seçmenine yönelik bazı şeyler yapmak durumunda. Biz de bir referandum süreci içindeyiz. Ticari anlamdaki ilişkiler, uzun yıllara dayalı ilişkilerin bir günden ertesi güne hemen yıkılması gibi bir şey söz konusu olmayacaktır. Tartışmalar olur. Biz, iş hayatının içinde grilerle de gidebilmeliyiz, sadece siyah ve beyazlar yoktur. O tartışmalardan iyi bir sonuç çıkartırız, ümitsiz değilim."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :