Av. Yasemin Bezirci

Av. Yasemin Bezirci

Geçmişten- Geleceğe Bir Köprü

     Bir yılı geride bıraktık; iyisiyle-kötüsüyle 365 gün kaldı geride. Sevindik, üzüldük, öfkelendik, heyecanlandık, sevdik, belki de sevildik… Mutlu başlangıçlarımız oldu belki, belki de tatlı vedalarımız. Kimimiz iş hayatına ilk adımlarını atarken, kimimiz de emekliliğe doğru attı adımlarını… Yeni bir yıla girerken hep dilek ve temennilerde bulunduk; 2019 huzurun, barışın, sevginin yılı olsun, sağlıklı, mutlu bir yıl olsun dedi birileri. Peki gerçekten öyle olabilir mi?

      365 gün, dile kolay… Neler yaşıyor dimi insan? Dostlar kazanıyor, düşman ediniyor. Zirveye de çıkıyor, yeri de öpüyor. Yazı yaşıyor; sıcaktan şikayet ediyor, kışı yaşıyor; soğuktan şikayet ediyor. Hayaller kuruyor geleceğe dair umutlanıyor, geçmişe bakıyor eski günleri özlüyor. Yani hayat durmuyor ki; durmadan akıyor. Haftalar, aylar, yıllar akıp gidiyor. Dibi görüyor, yokluğu görüyor, kışı görüyor insan derken; zirveyi görüyor, varlığı görüyor, yazı görüyor. Hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor aslında ama; bize hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor öyle değil mi? Ömür bitiyor dostlar, koca bir ömür bitiyor. Her yeni gün; ömrümüzün geriye kalan ilk günü aslında. Bu yüzden öyle hunharca kullanmamalı zamanı; insan bu dünyaya neden geldiğini, neden var olduğunu unutmamalı. Var oluş gayesini kaybeden, neyi kazanabilir ki? Sadece oyalanır, oyalanır derken; bir bakmış ki sonuna gelmiş hayatın. Var olamadan yok olabilir insan; yaradılış gayesini kaybedince…

     365 günü geride bıraktık ya; bir dönüp bakmalı. Nerelerde doğruyu, nerelerde yanlışı yapıp, nerelerde eksik kaldığına…

Bir önce ki yıldan daha ileri gidebilmiş mi yahut iyilikte ve doğrulukta mı bu gidiş? Kendini geliştirebilmiş mi, sivri yanlarını törpüleyenilmiş mi? Hani şirletlerin yıl sonu beyannamesi vermesi gibi; insan da kendine yıl sonu beyannamesi vermeli. Yaşarken farkına varamadıklarını, bir döküp düşünmeli. Geldiği noktayı ve geldiği noktada hendeğinde olanları bir döküp düşünmeli. Neleri amaçlamış geçmiş yılda; hangilerini başarabilmiş, hangileri kalmış yarıda? Güçlenmiş mi yoksa güç mü kaybetmiş?

      2019’da ne mi olacak değerli okuyucum? Tabii ki gönül güzel şeyler ister fakat; biraz da gerçekçi olmak gerek. 2018’te ne ektiysek, 2019’da onu biçeceğiz. Bu kadar mı? Bu kadar... Yani; arpa ektiğimiz tarladan buğday, kiraz ağacından kayısı beklememek gerek. Geçmiş yıllarda nelerin sebebini işlediysek, bu yılda onun neticisini göreceğiz.  Bu kadar mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim; gerçekten bu kadar. Girdiğimiz yolun çıkacağı sokağı istemiyorsak; sokağı değil yolu değiştirmeli şahsi kanaatimce. Şikayet ettiğimiz şeyleri, şikayet ede ede yapmaya devam etmek başka bir yazının konusu olsun, koyalım şöyle bir kenarda dursun.

      Her yeni günün, ömrümüzün geriye kalan ilk olduğunu bilerek, hayata geliş gayemizi unutmadan ve iyiliğe dair amaçlar edinerek yaşanılan yıllarımız olması temennisiyle...

      Haftaya görüşmek üzere kıymetli okuyucularım, esenlikle kalın.

      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum