İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ümit Aydoğan, gazetecilerin yaşam tarzı içerisinde en sık karşılaştıkları olumsuz durumlar arasında düzensiz uyku, sağlıksız ve dengesiz beslenme ile sigara kullanımının olduğunu belirterek, "Bu durum, bu meslekte çalışanların yaşamlarının ilerleyen süreçlerinde kalp ve damar hastalığına yakalanma olasılığını arttırmaktadır." dedi.

Aydoğan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, gazeteciliğin icrası noktasında doğru haberi zamanında yapabilmenin, çoğu zaman yoğun ve stresli bir iş ortamına bağlı olarak normal bir insan için şartları en üst seviyede zorladığını söyledi.

Özellikle bir insan için temel ihtiyaçları olan, zamanında, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, yeterli uyku ve dinlenmenin gazeteciler için çoğu zaman mümkün olamadığını aktaran Aydoğan, "Ayrıca günün büyük bir çoğunluğunun, gece ve gündüz demeden bilgisayar ekranı başında geçirilmesi, geçirilen süre sınırlarının aşılması, uzun süre hareketsiz şekilde oturulması gibi nedenlere bağlı bazı rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır." diye konuştu.

- Gazetecileri en çok bu hastalıklar etkiliyor

Doç. Dr. Aydoğan, gazetecilerin çalışma ortamlarına bakıldığında iki durumun karşılarına çıktığını ve bunun oluşmasında bilgisayar, kamera ve fotoğraf makinesi kullanımının, uzun süre ayakta kalmanın ya da ofiste oturmanın da önemli rol oynadığına işaret ederek, sağlık profesyonelleri olarak gazetecilik mesleğiyle uğraşanlarda daha sık görebildikleri bazı hastalıkları şöyle sıraladı:

"1 - Yeme bozuklukları: Ayaküstü atıştırma ve hızlı yemeye bağlı olarak dispetik yakınmalar olarak adlandırılan hazımsızlık ve şişkinlik problemleri. Stres nedeniyle yoğun sigara içimi, çay ve kahve tüketimi, sonrasında ise obezite ve yüksek kolesterol, sonuç olarak kalp ve damar hastalıkları ve ritim bozukluklarına neden olabilmektedir.

Normal 0 false false false TR JA X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Table Normal"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin-top:0cm; mso-para-margin-right:0cm; mso-para-margin-bottom:10.0pt; mso-para-margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:Calibri; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-ansi-language:TR;}

2 - Kalp hastalıkları: Tam olarak bilimselliği kanıtlanmış olmasa da iş, hayat şartları ve iş stresi kalp ve damar hastalıklarına neden olabilmektedir. Özellikle kişinin kişilik yapısının kısa sürede yoğun bir işte net olmayan ve zor hedeflere ulaşmaya çalışan bir yapıda olmasının, kalp hastalıkları için bir risk faktörü olduğu kabul edilmektedir.

3 - Göz rahatsızlıkları: Uzun süre bilgisayar ekranında çalışmaya bağlı olarak gözlerde batma, yanma, kızarıklık, sulanma, sürekli aynı yere bakma ve göz hareketlerinin azlığına bağlı olarak gözlerde kuruluk, kaşıntı, yorgunluk hissi, odaklanma güçlüğü, çift veya bulanık görme gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

4 - Nörolojik rahatsızlıklar: Uzun süre bilgisayar ekranına bakma sonucunda baş ağrısı ve baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü görülebilir. Ergonomik olmayan hareket tarzı sonucunda sürekli el bileğinin bükülü kalmasına bağlı olarak daha çok el bileğinde, baş, işaret, orta ve yüzük parmağın yarısında uyuşma, karıncalanma ve ağrı şikayetlerine neden olan karpal tünel sendromu ile sıkça karşılaşılmaktadır.

5 - Kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları: Günümüz şartlarında ofis içerisinde çalışan ve masa başında mesai yapan bir gazetecinin gün içerisinde en fazla yaptığı eylemlere bakıldığında bilgisayara ait klavye tuşları ve mouse'a basmak olduğu görülmektedir. Geri kalan zamanın büyük çoğunluğunu ise zorunlu ihtiyaçlar dışında vücudu zorlayacak şekilde ve uzun sürede aynı pozisyonda kalmak oluşturmaktadır. Özellikle tekrarlayan aynı hareketlerin yapılması sonucunda üst ekstremite parmak, el, eklem ve uzuvlarında kas ve tendon gibi yumuşak dokularda zorlanma, zedelenme ve gerilme, tenisçi dirseği, De Quervain sendromu gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır. Aynı zamanda boyun, omuz ve bel bölgesinin uzun süre hareketsiz kalması sonucunda da boyun ve bel fıtığı, kireçlenme ve omurga eğrilikleri gibi birtakım rahatsızlıklar da ortaya çıkmaktadır. Bu arada, ofis dışında da fotoğraf makinesi, çanta ve ağır olan kameraları taşımaya bağlı olarak da bedensel rahatsızlıklar sıkça meydana gelmektedir."

- "Gazeteciler fırsat buldukça spor yapmalı"

Doç. Dr. Aydoğan, "Gazetecilerin yaşam tarzı içerisinde en sık karşılaştıkları olumsuz durumlar arasında düzensiz uyku, sağlıksız ve dengesiz beslenme ile sigara kullanımının olması, bu meslekte çalışanların yaşamlarının ilerleyen süreçlerinde kalp ve damar hastalığına yakalanma olasılığını arttırmaktadır. Bu durum ise başlı başına çok önemli bir gündemi ortaya çıkarmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Aydoğan, her mesleğin insan sağlığını tehdit eden risk faktörlerinin olduğunu ancak bunların işçi ve iş verenin alacağı tedbirlerle giderilebileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Burada en önemli konu, öncellikle kişinin kendi yapabilecekleridir. En başta gelen konu ise yaşam tarzı değişikliği olarak nitelendirilen ve kişinin kendisinin elinde olan bazı şartları değiştirmek ve düzeltmektir. Özellikle gazeteci olarak çalışan bir kişinin yoğun iş ortamı ve stres nedeniyle yakın arkadaş edindiği sigaradan uzak durması veya bırakmasının, sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlığına dikkat etmesinin, mümkün olduğunca düzenli bir uyku alışkanlığını sürdürmeye çalışmasının ve fırsat buldukça spor yapmasının sağlıklı olması için temel yeterlilikler olabileceğini unutmaması gerekmektedir. Ayrıca ofis içerisinde çalışan bir gazetecinin bulunduğu çalışma ortamında kendisinin veya iş verenleri tarafından ergonomik bir çalışma ortamının sağlanması, kas iskelet sistemi rahatsızlıkları açısından koruyucu bir önlem olacaktır. Çalışma ofisinde kullanmış olduğu masa ve çalışma koltuğu, kırtasiye malzemelerine ulaşma imkanı, uygun konumlandırılmış bilgisayar ekranı ve klavyesi, ofis içi aydınlatma düzeni ve yeterliliği bunlar arasında önem arz eden konular arasındadır."

Ümit Aydoğan, meslek hastalığı açısından gazetecilikte, hem çalışan hem de iş verenin üzerine düşen görevler olduğunu belirterek, her iki tarafın da birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Aydoğan, her meslekte sürdürülebilir bir iş ve iş dışı hayat için sağlıklı olmak gerektiğine işaret ederek, "Sağlıklı olmak yolunda bireysel olarak yapabileceklerimizin farkında olmalı ve ona göre gerekli yaşam tarzı değişiklikleri ve önerilerini uygulamalıyız." diyerek sözlerini tamamladı.

AA