Fransa-Kongo ilişkileri

Fransa-Kongo ilişkileri

Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Afrika Sorumlusu Prof. Hugon:- "İki ülke arasındaki ilişkiler, Kongo'nun Fransa dışında başka ülkelerle işbirliği içine girmesinden sonra gerilmeye başladı"- "Fransa, Kongo rejimini itibarsızlaştırmaya çalıştı

TUNUS (AA) - SAFWENE GRIRA - Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Afrika Sorumlusu Prof. Philippe Hugon, Kongo'nun başka ülkelerle işbirliğine girmesinin ardından Fransa'nın farklı bir tutum sergilediğini belirtti.

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Kongo'da 20 Mart'ta düzenlenen devlet başkanı seçim sürecinde ve sonrasında ülkede siyasi durumun ve güvenliğin kaygılandırıcı seviyede olduğuna yönelik bir ay içinde iki kez açıklama yaptı. Kongo'daki seçimde iletişim araçlarının erişime kapalı olmasını eleştiren Fransa, seçim sonrasında şiddet olaylarının yaşandığını ileri sürerek uluslararası soruşturma talep etti.

Fransa'nın eski sömürge ülkelerinden Kongo'ya yönelik son dönemdeki tutumunu AA muhabirine değerlendiren Hugon, "baskılarla Kongo Devlet Başkanı Denis Sassou Nguesso'nun hain olarak gösterilmeye mi çalışıldığına" yönelik soru üzerine, "Fransa, Kongo'da 1990'lı yıllara kadar hizmet eden Elf adlı kendi petrol şirketiyle zamanında elde ettiklerine günümüzde ulaşamıyor. Ülkede akaryakıt üretimi azaldı ve Fransa'nın aleyhine de olsa Kongo son bir kaç yıldır, Çin ve Rusya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeyle işbirliğine giriyor." ifadelerini kullandı.

Paris-Nanterre Üniversitesinde ekonomi bilimi profesörü de olan Hugon, Fransa'nın Sassou Nguesso'ya "yolsuzluk" suçlamasıyla 2009'da soruşturma açmasını, Kongo devlet başkanı ve rejiminin Fransa'da itibarsızlaştırılma girişimi olarak niteledi.

Rusya'ya 2012'de resmi ziyarette bulunan Sassou Nguesso'nun yaklaşık 30 yıldır otoriter ve muhalefetin bastırıldığı bir rejimi yönettiğini ve anayasa değişikliğiyle iktidarda kalmayı başaran Afrikalı liderler arasında bulunduğunu hatırlatan Hugon, "İki ülke arasındaki ilişkiler, Kongo'nun Fransa dışında başka ülkelerle işbirliği içine girmesinden sonra gerilmeye başladı. Fransa, Kongo rejimini itibarsızlaştırmaya çalıştı." dedi.

Uranyumun Fransız şirketi tarafından işletildiği Nijer'in ve Fransız Barkhane askeri operasyonunun düzenlendiği Çad'ın, Kongo'nun uğradığı gibi baskılara maruz kalmadığına dikkati çeken Hugon, bölgede etkin olması beklenen ancak beklentileri karşılayamayan Kongo'nun yanı sıra Çad ordusunun Sahel bölgesinde terör örgütleri ve Boko Haram'a karşı mücadelede stratejik adımlarla ilerlediğini kaydetti.

Bazı gözlemciler, Afrika ülkelerinde demokratik sürece ilişkin yeni yeni kaygılanan Fransa'da devlet başkanlığı görev süresinin sınırlanmasına ilişkin yasanın 2008 yılında yürürlüğe girdiğine işaret ederek, Berlin Duvarı'nın yıkıldığı Kasım 1989'a kadar Fransa'nın Afrika'daki seçimler konusu üzerinde çok fazla durmadığını ancak otoriter rejimlere olan desteğini hiçbir zaman esirgemediğini aktardı.

- "Fransa, uzlaşabileceği devletlerin otoriterliğini görmezden geliyor"

Fransa'nın, Sassou Nguesso'nun aksine, otoriterliğini görmezden geldiği Çad Devlet Başkanı Idriss Deby Itno'yu "uzlaşılabilir lider" olarak gördüğünü söyleyen Hugon, Fransa'nın Afrika'da demokratik sistemler oluşturulması isteğine rağmen Çad ve Nijer gibi bazı ülke rejimlerinde hala sömürgeci ülkenin etkilerinin görüldüğünü belirterek, Fransa'nın La Baule konferansı prensipleri kapsamında Kongo'ya baskı uyguladığı değerlendirmesinde bulundu.

Nitekim, geçen ay Deby Itno'ya muhalif olduğu ileri sürülen Fransız bir yazarın Çad'dan sınır dışı edilmesi, muhalefetin 10 Nisan'da yapılan devlet başkanı seçiminde usulsüzlüklerin olduğu yönündeki iddiaları, sivil toplum kuruluşu üyesi bazı kişilerin tutuklanması ve seçimde muhalefete oy veren onlarca kişinin ortadan kaybolması Fransa Dışişleri Bakanlığını harekete geçirmeye yetmedi.

Adının açıklanmasını istemeyen Beninli eski bir diplomat, "Zamanında, kıtada Sovyet etkisine karşı tampon görevi yürüttükleri için yıllardır iktidarda kalan otoriter liderlere karşı sesimizi çıkarmıyorduk. Bu liderler, Batılılardan finansal destek almak için Sovyet güçlere katılma tehdidinde bile bulunuyordu." ifadesini kullandı.

Fransa, Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Haziran 1990'da düzenlenen Fransız-Afrika zirvesinde demokrasi ve insan hakları konusunda gelişmeler kaydetmesi şartıyla Afrika ülkelerine destek sözü verdi.

Fransa'da 20 Haziran 1990'da düzenlenen La Baule konferansında Afrika ile ikili ilişkileri belirleyen şartlar üzerinde anlaşıldı. Belirlenen prensiplerde Batı'yla sürdürebilir ilişkiler için Afrika ülkelerinden demokratik süreçlerini hızlandırmaları istendi.

- Ülkede tartışmalı seçim süreci

Kongo'da 20 Mart'ta düzenlenen devlet başkanı seçiminde Sassou Nguesso oyların yüzde 60,19'unu alarak yeniden iktidara gelmişti. Muhalefetten 5 aday ise seçimde usulsüzlük yapıldığını ileri sürmüştü.

Kongo'da 25 Ekim 2015'te düzenlenen, 32 yıldır iktidarda olan 72 yaşındaki Sassou Nguesso'nun üçüncü kez göreve gelmesine imkan tanıyan anayasa değişikliği referandumunda da vatandaşların yüzde 95'i "Evet" oyu kullanmıştı.

Eski anayasada yer alan, devlet başkanının üst üste 2 dönem görev yapabileceğine ve adayların en fazla 70 yaşında olması gerektiğine yönelik madde, Nguesso'nun seçimde yeniden aday olmasını engelliyordu.

Muhalefet, "referandumun Anayasaya karşı düzenlenen bir darbe" olduğunu öne sürmüştü.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :