FETÖ’ye bağlılık ‘narkoz testi’nde

FETÖ’ye bağlılık ‘narkoz testi’nde

İstanbul başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, örgüte kazandırılan kişiler ‘abi’ ve ‘ablalar’ tarafından sadakat testine tabi tutuluyor. Örgüt dışında kalan kişiler hain ilan ediliyor ve "zecr tokadı" vuruluyor.

Darbe girişimine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan “15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Teşebbüsü Hava Harp Okulu Öğrencileri-Kavacık Bölgesi” başlıklı iddianamede FETÖ’nün, örgüt içi işleyişine yönelik çarpıcı iddialara yer verildi.

İddianameye göre; FETÖ’cüler, tart adı verilen uygulama ile terör örgütünde emirlere uymayan, itaatsizlik yapan, ikaza rağmen sözde örgüt talimatları dışında kalanları hain ilan ederken, bu kişilere “zecr tokadı” vuruyor.

Kanlı terör örgütü “zecr tokadı” vurduğu kişilerin hayatını zehir ettiği de soruşturma dosyasında yeralıyor.

NARKOZ DOZU ÖLÇÜLÜYOR

İddianamenin dikkat çeken bölümlerinden birini de ‘Sadakat Testi’ başıklı kısım oluşturuyor.

Örgüte kazandırılan ve örgüt amaçlarına göre eğitilen bir üyenin, örgütsel narkozun tesiri altında kıvama geldiği vurgulanırken, bu kişilerin davaya adanmışlığım, örgüte bağlanıp bağlanmadığının FETÖ abi ve ablaları tarafından teste tabi tutulduğu öne sürülüyor. FETÖ/PDY’nin uyguladığı “sadakat testi” yöntemi hakkında şu ifadelere yer veriliyor:

“Örgüt üyesi, liderine koşulsuz itaat ediyorsa, örgütün amacını benimsemişse, baskı ve tehdit altında tutulduğu zaman yeterince dirençli ise sadakat testini geçmektedir. Sadakta testi örgüte bağlılığı ölçmektedir.

Sadakat testini örgüt üyesi sempatizanı başarıyla geçmişse ona güvenilmekte ve onun önü açılmaktadır. Sadakat testi, kişiye örgütün verdiği narkozun dozunun ölçülmesidir.

Narkozun tesirindeki örgüt üyesinin davaya adanmışlığı sınanmaktadır. Sadakat testini geçemeyenler ise örgüt eğitimine devam ettirilmekte ya bu testi başaracak şekilde eğitilmekte veya sempatizan olarak ayrılmaktadır.”

MAKBUZ VERİLMEZ

İddianamenin en çarpıcı bölümlerinden birini de FETÖ’nün örgütlenme modeli ile yayıncılık faaliyetleri oluşturuyor.

FETÖ/PDY’deki hiyerarşik düzenin, askeri hiyerarşiden bile daha disiplinli olduğu vurgulanırken; “Hiyerarşik düzen; il imamı, eyalet imamı, büyük bölge imamı ve küçük bölge imamı şeklindedir.

İmamlar, işin para kısmından ve maddi anlamda her şeyden sorumludurlar. Küçük bölgelerin parası, büyük bölgenin muhasebecisinde toplanır.

Her büyük bölgenin, her eyaletin ve her ilin birer muhasebecisi vardır. Yapı, yukarı doğru bu şekilde sıralanır. Ast-üst ilişkisi, askeri bir hiyerarşiden daha sistemlidir. Toplanan paralar için hiçbir zaman makbuz verilmez.

Bölge imamına ve muhasebecisine sonsuz güven vardır. Her küçük bölge en az 7-8 evden oluşur; kimi bölgelerde ise 13-14 ev bulunmaktadır” deniliyor.

ANADOLUYU GEZİP ABD VE NATO'YA İTAATİ ANLATTI

İddianamede FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in 12 Eylül Askeri Darbesi’ne destek verdiğine dikkat çekilerek Gülen için; “Cuntacı Kenan Evren elinde Kuran’la kent kent gezip ayetler okurken, diğer yandan Fetullah Gülen de Anadolu’yu adım adım gezmiş, darbenin, NATO’nun, ABD’nin, ulu emre itaatin faziletlerini anlatmıştır” deniliyor.

Gülen’in, Dinlerarası Diyalog adı altında Papa 6.Paul’e bağlılık bildirgesi sunduğu da iddianameye giren iddialardan biri.

"ZAMAN GAZETESİ'NİN ABONELİĞİNDEN ÇIKILMAZ"

İddianamede yapılanmanın Zaman gazetesi aboneliği ise şöyle anlatılıyor; “Her büyük bölgenin bir ‘Zaman Gazetesi Sorumlusu’ bulunmaktadır. Bu kişinin görevi, mütevelli esnaflar üzerinden gazeteye abone bulmak ve abonelerin takibini yapmaktır.

Tiraj önemli olduğu için gazetelerin okunup okunmadığının önemi yoktur. Hatta bir kişinin gazeteye abone olması için ‘okur-yazar’ olmasına dahi gerek yoktur.

Abonelikler ‘yıllık’ yapılır. Çoğunlukla kredi kartıyla yapılan bu abonelikleri ‘iptal etmek’ de mümkün değildir.”

MİLLİYET