FETÖ'nün medya yapılanması davası

FETÖ'nün medya yapılanması davası

Tutuklu sanık kapatılan Meydan gazetesinin yazarı ve şarkıcı Atilla Taş, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi- Taş: - "Hayatımda üyesi olduğum tek örgüt CHP'dir. Terör örgütü üyesi iddiası yerine 'Ham çökelek' şarkısından yargılansaydım daha mantıklı olurd

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin davada yargılanan tutuklu sanık kapatılan Meydan gazetesinin yazarı ve şarkıcı Atilla Taş, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Hayatımda üyesi olduğum tek örgüt CHP'dir. Terör örgütü üyesi iddiası yerine 'Ham çökelek' şarkısından yargılansaydım daha mantıklı olurdu." dedi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunma yapan tutuklu sanıklardan Ali Akkuş, gazetecilik mesleğine 1995'te Kanal 7'de başladığını, daha sonra Zaman gazetesinde çalıştığını belirterek, 28 Şubat döneminde yayın politikasını eleştirdiği gerekçesiyle gazeteden çıkarıldığını anlattı.

Akkuş, "Gazete 28 Şubat döneminde yazdığımız haberleri görmüyor veya çok küçük görüyordu; malumunuz, rahmetli Necmettin Erbakan'a, Gülen örgütünün tavrı o zamandan beri biliniyordu. İmam hatip mezunu olmam ve bu örgüt içerisinde yetişmem nedeniyle sürekli sorgulama yaptım, bu nedenle çıkarıldığımı düşünüyorum." diye konuştu.

Sanık Akkuş, yıllar sonra teklif gelmesi üzerine tekrar Zaman gazetesinde çalışmaya başladığını ve 2009'a kadar haber müdürü olarak görev yaptığını anlatarak, 2009'da gazetenin yönetimi ile arasının açılması nedeniyle görevinden alındığı söyledi.

Bu tarihten sonra, gazetenin yayın politikasını belirleyen bir konumda olmadığını, sadece sayfa editörlüğü yaptığını dile getiren sanık Akkuş, şunları kaydetti:

"Ekrem Dumanlı dönemiydi. Gazete, bu adamın iki dudağı arasındaydı. 25 Aralık'dan sonra FETÖ'cü polisler ve yargıçların, Selam Tevhid kumpası ortaya çıktı. Bunu gazetede çok sık eleştirdim. Hatta bizimkiler, bunun bir kumpas olmadığına ilişkin 2 tam sayfa haber yazdı; yazıldığı sırada itiraz ettim. Bunun üzerine gazetenin yöneticileri tarafından tehdit edildim, hakarete maruz kaldım. Hatta Today's Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcılığını yapan Sevgi Akarçeşme bana 'Kripto AK Partilisin' diyerek çıkıştı. Başka biri ise Selam Tevhid'de akrabam olduğu için böyle davrandığımı söyledi. Avukatım bile Selam Tevhid kumpasında dinlenilmişti. Bu olayların ardından gazetemden soğudum, birçok insan ayrılmaya başladı. Ancak maddi sıkıntılar nedeniyle gazeteden ayrılamadım."

Gazeteden ayrılan insanların bu yaşananlara tanık olduğunu ifade eden Akkuş, şu an başka bir yayın organında yazmaya devam eden Tamer Korkmaz'ın tazminat alamadan gazeteden ayrıldığını, yıllarca mahkemelerde uğraştığını iddia ederek, "Benim gibi İslami kesimden gelen birçok insan bu gazetede yazı yazdı hatta şu anda FETÖ ile mücadele eden kişiler bile bu gazeteye destek oldu. Hiçbiri bu yapının bir terör örgütü olduğunu bilemezken ben nasıl bilebilirdim." diye konuştu.

FETÖ'ye üye olmadığını ve bu örgütün faaliyetlerine katılmadığını savunan sanık Akkuş, "Örgüt, 28 Şubat döneminde Erbakan'a karşı dururken, ben Refah Partisi'nin o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı, Pınarhisar Cezaevi'nde ziyaret ettim. Bu, cezaevi kayıtlarına bakılırsa ortaya çıkar." dedi.

- Atilla Taş'ın savunması

Tutuklu yargılanan Atilla Taş, savunmasının alınmasıyla amacıyla kürsüye çağrıldı. Sanık Taş, kürsüye geldiği sırada mikrofona vurarak "Ses kontrol ses..." diyerek savunmasına başlaması salonda gülüşmelere neden oldu.

Mahkeme Başkanı'nın, salondakileri uyarması üzerine sanık Attilla Taş, "Efendim alışkanlık herhalde..." dedi.

Sanık Taş, "ByLock", "Eagle" gibi örgütün şifreli haberleşme programlarını kullanmadığını, hayatının hiçbir döneminde ''Maklube'' yemediğini belirterek, şunları söyledi:

"Müslümanım ama beynamazım. Bu örgütün evlerinde, yurtlarında kalmadım. 7 aydır bu örgüte mensup olduğum iddiasıyla tutukluyum. Hayatım üyesi olduğum tek örgüt CHP'dir. Doğuda askerlik yaptım, bacağımdan vuruldum. O zaman kahramandık. Şimdi ise devletimiz, bize 'terörist' diyor. 15 Temmuz darbe girişimi ilk lanetleyen kişilerdenim.

Bu ülke bana ne istediysem verdi. Buraya gelirken, hukuk umudum vardı. Soruşturma sırasında beni tutuklayan sizi karşımda görünce bu umudum da söndü. Hukuk ve adalete öyle susadım ki, bir iddianame itilerek, terör örgütü üyesi yapılıyorum. İddianamede, Gezi Parkı'na ilişkin attığım tweetler, delil olarak gösterilmiş. Bu tweetlerimin hepsi mizah amaçlıdır. Attığım tweetler nedeniyle buradayım yoksa örgüt üyesi olduğumdan değil. İddianamede yer alan tweetlerin çoğunda, Cumhurbaşkanı'nı eleştirmişim. Basın özgürlüğünü savunan biriyim. 'Ham çökelek' şarkısından yargılansaydım bana daha mantıklı gelirdi."

Sanık Taş'ın bu sözleri salondakilerin gülüşmelerine neden oldu.

- "Akın İpek ve Memduh Boydak'a iş adamı olduğu için destek oldum"

Sanık Taş, Meydan gazetesinden gelen teklifi biraz mecburiyetten biraz da muhalif olduğu için kabul ettiğini belirterek, "Bu gazete, terör örgütünün ise devlet buna neden izin verdi? Benim suçum ne? Bu gazetede 1 yıl yazdım, 3-4 kere merkeze ancak gittim. Bir de Bugün TV'ye destek amaçlı gitmiştim, basın özgürlüğünü savunduğum için. Akın İpek, Memduh Boydak'a destek oldum ancak örgüt üyesi olduklarını nereden bilebilirim. Ben iş adamı olduğu için manevi destek oldum.'' ifadelerini kullandı.

Bir dönem her şeyin altında "paralel var" denildiğini ifade eden sanık Taş, ''Ben de bu manada, ironi amaçlı paralel ifadeler içeren tweetler attım. 17/25 Aralık'ta yaşananları herkes gördü. Ben de tüm muhalifler gibi bir şeyler yazdım. Kumpas olduğunu nasıl bilecektim. Bilsem, zaten desteklemezdim." dedi.

Sanık Taş, Nihat Doğan ve Erol Köse'nin hakkındaki iddialarına ilişkin ''Benim bir tane FETÖ lideri ile fotoğrafım yok ancak bunların var. Ama her ne hikmetse, iftiraya maruz kalan ben oldum. Zor bir dönemden geçtim. Bana küfürler ediliyordu. Torunuma bile küfrettiler. Attığım tweetleri, örgüt mensupları paylaştıkları için suçlandım. Ne yapsaydım, lütfen paylaştıklarımı örgüt mensupları rt yapmasın diye rica mı etseydim?" diye konuştu.

Taş, "Eğer hukuk böyle ise dua etmekten başka bir çarem yok. Kimisi kaçtı, kimisi 'kandırıldık' dedi, kurtuldu, örgüt ile eskiden beri hiç ilişkisi olmayan ben buradayım. Terör örgütlerini lanetliyorum, tahliyemi talep ediyorum." dedi.

Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı'nın, "15 Temmuz'da neredeydin?" sorusunu sanık Taş, şöyle yanıtladı:

"15 Temmuz darbe girişimini duyar duymaz dışarı çıktım. Evdeydim dışarı baktım ama bizim orada tank yoktu. Görseydim, ben de Nihat Doğan gibi tankın önünde fotoğraf çektirecektim. Geceden sabaha kadar darbe karşıtı tweetler attım."

Mahkeme Başkanı tarafından iddianamede yer alan "Ordu göreve.", "Darbe zamanı bile daha fazla demokrasi vardı.", "O kadar isterdim ki darbe olsun." şeklindeki paylaşımlarının sorulması üzerine sanık Taş, tüm bu tweetlerin ironi olduğunu iddia ederek, "Savcı 5 yıl önceki yazdığım tweetlerle beni suçlamış. 15 Temmuz'da yazdıklarımı ise görmemiş." savunmasında bulundu.

Duruşma sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :