Fetö'nün Kaçış Üssü Konya Mı?

Usta gazetecilerimizden bir ağabeyimiz yazmış köşesinden;

“Yatıyoruz FETÖ, kalkıyoruz FETÖ”

Yazmış yazmasına ama az yazmış. “Yattığımızda da FETÖ” demesi lazım.

Bu örgüt yattığımızda uykularımızı, rüyalarımızı kaçırmıyorsa hala ne denli tehlikeli olduğunu anlayamamışız demektir.

Bizim rüyalarımız kaçmadığı için Soner Cesur, Memduh Oğuz, Ali Akın gibi tepedeki isimler ellerini kollarını sallayıp kaçtılar.

Hadi darbeye kadar uyuduk. Peki, darbe sonrası kaçanlar nasıl kaçtılar?

Konya bir kaçış üssü müydü yoksa?

15 temmuz sonrası Konya'da Fetönün önemli bir adamının incirlik üssünden kaçtığı söyleniyor.

Yine 15 Temmuz sonrası iki kurmay albayın Konya'ya gelip Mısır'a gitmek için bağlantıya geçmeye çalışırken yakalandı. 

Kimlerle bağlantıya geçmeye çalıştılar?

Şuanda kaçak olanların nereye gittikleri, nasıl gittikleri hakkında Emniyet'in bir malumatı var mı?

İstihbarat görevlileri bu vatandaşların teknik ve fiziki takibini yapmadı mı?

Mesela ben şu an elimi kolumu sallayarak ülke dışına çıkabilir miyim?

Böyle bir yol var mı? Varsa Ege Denizi'nde ölen binlerce mülteci neden kendini heba etti?

FETÖ ile mücadele 17/25 Aralık'tan beri şiddetlenerek artarken hangi sebepten dolayı örgütün üst düzey yöneticilerini elimizden kaçırdık?

Zafiyet mi? Acziyet mi? Hassasiyet mi? Mecburiyet mi?

FETÖ SAYESİNDE KÖŞE OLANLAR MÜCADELENİN NERESİNDE?

FETÖ ile mücadelede göz ardı edilen bir konu daha var.

Mesela adam 17/25 öncesine kadar bu örgütle iyi ilişkiler kurmuş, bu örgüt sayesinde almış yürümüş, ithalat, ihracat yapmış.

Organizede bir çok sanayicinin oğlu kızı bunların okulunda okudu. Düne kadar hepsi Zaman Gazetesi abonesiydi.

Özellikle yurtdışı bağlantılı ticaret yapanların hepsinin incelenmesi gerekir.

FETÖ'nün izni haberi olmadan yurtdışından ne bir mal Türkiye'ye girebiliyordu nede bir mal çıkıyordu.

Örgüt himmetini aldı, bunlarda bağlantıları kullanıp "cukkasına" baktı. Şimdi sorsan bunlardan dürüstü, bunlardan namuslu kazanç sağlayanı yok.

Mesela Memduh Oğuz 17/25 sonrası safını değiştirse, devlet lehine örgüt aleyhine konuşsaydı, kurduğu imparatorluk helallik kazanır mıydı?

Kazandığınızı sanmayın ağalar, beyler. Öbür taraftaki hassas terazi vücuttaki yağ oranını tartmıyor.

BARO SEÇİMLERİ AK PARTİ KONYA ADINA FİYASKO

Geçtiğimiz hafta sonu şehrimizde baro başkanlığı seçimleri oldu.

799 oyla başkanlığa seçilen Mustafa Aladağ'ı tebrik eder, görevinde başarılar dilerim.

Kaybeden tarafta ise Muhafazakar- İslamcı camianın sevilen isimlerinden Suat Altınsoy vardı. 

Oy dağılımına bakılırsa Altınsoy'a destek vermesi beklenen çok sayıda avukat, Aladağ'a oy vermiş.

Bunda en büyük etkenlerden birisi önceki baro seçimlerinde göz göre göre birilerinin Fevzi Kayacan'ı baro başkanı seçtirmeleri oldu.

Altınsoy'un uzun süre siyaset nedeniyle adliye koridorlarından uzak kalmış olması da bir diğer önemli etken diyebilirim.

Fevzi Kayacan'ın bu seçimde olmayacağı seçildiği ilk aylardan itibaren kendini belli etmişken Ak Parti İl yönetimi ve şehrin Ağabey'i Ahmet Sorgun neden baro seçimlerine çalışmadı sorgulamak gerekir.

Zira rakipleri Aladağ'ın son bir yıldır hızlı bir şekilde çalıştığını bilmeyen yoktu. Mağlubiyet Suat Altınsoy'a değil Ak Parti İl Yönetimi ve Ahmet Sorgun'a yazıldı.

Sonuç şu: Fevzi Kayacan geçtiğimiz seçimlerde kazanırken siz de kazandığınızı sanıyordunuz ama aslında iki seçimdir kaybettiren bir seçim kazanmışınız.

Seçimlerde mağlubiyet görmemiş bir isim olan Cumhurbaşkan'ı Erdoğan Konya'ya gelince birileri hayli terleyecek gibi.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.