FETÖ'cülerden yeni darbe tarihi

FETÖ'cülerden yeni darbe tarihi

Abdülkadir Selvi ve Süleyman Özışık, FETÖ’nün yeni darbe tehditlerini köşelerine taşıdı. Her iki isim de tehditlerin ciddiye alınması gerektiğini belirtti.

 

FETÖ’CÜLERDEN YENİ DARBE TARİHİ

İşte Selvi’nin yazısından bir bölüm:

Konuşma Yunanistan’a kaçmak üzere Rodos Adası’nda bekletilen FETÖ’cüler arasında geçiyor. “15 Haziran’a kadar ne olacağını göreceğiz. Bu sefer çok kan akacak” diyorlar. Türkiye’de yeni darbenin tarihini konuşuyorlar. İçlerinde daha kıdemli olduğu anlaşılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ima ederek, “Bayramı kimin yapacağını göreceğiz” diyor. Darbe paranoyası içinde değilim. Ama 15 Temmuz öncesinde de  “Darbe yapamazlar” diye kestirip atmak yerine o konuda derinleşebilseydik. Bunlar başımıza gelmezdi. 15 Temmuz duruşmalarını görmüyor musunuz? Nasıl bir özgüven içindeler. Belli ki kulaklarına bir şeyler fısıldanmış.

Rodos üzerinden Yunanistan’a geçmeye çalışanlar, sıradan FETÖ’cüler değil. Daha az riskli olduğu için Rodos üzerinden kaçırıyorlar. Onlar da aralarında 15 Haziran’a kadar yapılacak darbeyi tartışıyorlar. 17-25 Aralık’tan sonra darbe lafını dolaşıma sokmuşlardı. Yok 15 Şubat’ta, yok mart başında darbe olacak dediler. Doğru çıkmadı. Hatta 15 Temmuz’dan önceki son 6 ay içinde MİT’e ciddi olarak 15 darbe ihbarı yapıldı. Onlar da doğru çıkmadı. Ama 16’ncısı doğru çıktı. Demek ki uzun vadeli hedeflerinde darbe yapmak varmış. Şimdi görüyoruz, demek ki darbe hedefinden vazgeçmiş değiller.

TSK içinde darbeye bilerek bulaştırmadıkları unsurlarla yeni bir darbe girişiminde bulunabilir mi? 15 Temmuz’dan sonra alınan tedbirlerle bunun mümkün olmadığı söyleniyor. “En az 10 yıl daha bellerini doğrultamazlar” deniliyor. Ama 15 Temmuz için de mümkün değil deniliyordu. Yeni bir kalkışma şeklinde olmayabilir. Her defasında yeni bir plan yapıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast yapmak için fırsat kolladıkları sır değil. Bu tehdit henüz bertaraf edilemedi.

Abdülkadir Selvi-Hürriyet

 

YENİ BİR DARBE GİRİŞİMİ OLABİLİR Mİ?

İşte Süleyman Özışık’ın yazısından bir bölüm:

 “Dünyanın öteki ucundan fısıldayan hain, vazgeçmediğini ve kolay kolay vazgeçmeyeceğini fısıldıyor. Geride kalan zaman içinde ne yapacağını, bize en iyi nasıl ihanet edeceğini düşünmüş ve planlamış olmalı.  Bir şeyleri ele geçirme derdiyle sebep olduğu yıkım umurunda değil. Katillere ve hainlere özgü ifadesiyle daha çok kan, daha çok can, daha çok kurban istediğini her fırsatta belli ediyor.  Gerek kendisinin, gerekse sapkın müritlerinin yaptığı açıklamalara bakılırsa yeni bir darbe hazırlığı yapıyor. Yunanistan'a kaçan haşhaşilerin dinlemeye takılan açıklamalarını duymuşsunuzdur. Kendi aralarında yeni darbenin tarihini konuşuyor, "Ramazan Bayramı'nı kimin kutlayacağını göreceğiz" diyorlar. Olanları günlerdir kafamda tekrar tekrar kuruyor, "Böyle bir şeye cüret edebilirler mi?" diye soruyorum. 15 Temmuz'daki zaferin coşturduğu duygularım, "Cesaret edemezler" diyor. Ama aklımın mantıklı tarafı, bu işin ihmale gelmeyeceğini söylüyor. Çünkü bugüne kadar hep ihmal noktasından vurulduk. Ne zaman ki "Aman canııım bişeycik olmaz" dediysek, işte o zaman darbeyi yedik. Tıpkı 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi...
Yıllar boyu dilden dile yayılan "Darbe olacak" söylentilerini, "Yok daha neler!" diyerek geçiştirdik ve önlem almayı ihmal ettik. Fetullah Gülen isimli hain, bu ihmal sayesinde daha önce hiç görmediğimiz bir fırtınayı kapımıza getirdi.. Bir kez daha ihmalkar davranamayız.
Davranamayız; çünkü bu darbenin tek planlayıcısı Fetö değil. Onların arkasında, gittikleri her yeri cehennem topuna çeviren, küresel güçteki dünya barbarı var.  Davranamayız çünkü; çevremizde hala, zamanı geldiğinde ülkesinin istikbalini belirli bir çıkar karşılığında bu barbarlara satacak çok sayıda hain var. Gerçek tehlikeyi ardımızda bıraktığımız doğru ancak en tehlikeli olan da bu! Çünkü duraksadığımız, yavaşladığımız ve tedbirsiz davrandığımız an sırtımızdan vurulma ihtimalimiz eskisine oranla çok daha fazla... Gereksiz yere korku salmak, endişe yaymak niyetinde değilim. Lakin, Fetullah Gülen'e baktığımda, yüzünde nefretin dans ettiğini görüyorum. Bu işin peşini bırakmaya niyetinin olmadığına dair ifadeyi seyrediyorum. 
Gözleri, bir sırrı saklamakta güçlük çekiyormuş gibi bakıyor. Sanki işi zamana yayıyormuş gibi, bu kez tek hamlede başarılı olmak istiyormuş gibi davranıyor. "Sevincin yerini bir kez daha dehşet almasın" uyarısında bulunmak adına yazıyorum. Hayatını, böyle anlara hazırlanarak geçiren bir hainin boş durmayacağını hatırlatmak adına yazıyorum. 

Bizler, kaderin rastgele bir araya getirdiği insanlar değiliz.Biz, doğduğu andan itibaren kaderi birbirine mühürlenmiş insanlarız. Bu devirde ve bu tarihte ve bu toprak parçası üzerinde birlikte yaşamamız, birlikte çarpışmamız asla tesadüf değil.  Çünkü bizler, bu ülkeye yapılan ihanetin yaşayan tanıklarıyız. 15 Temmuz'da bizi hafife alanlara en ibretlik cezayı kestik. Bir hainin masasındaki artıklara konabilmek için ülkesini ve insanını satan hainlerden olmadık. 
Yaşadığımız acı, hayatımız boyunca hissettiğimiz tüm acılardan daha kötü oldu. 
Aynı şeylerin bir daha yaşanmaması adına...
Tam da başardığımızı düşünürken, basit bir ihmal yüzünden elimizdekileri kaybetmemek adına... "Okçular Tepesi"nin boş bırakılmaması gerektiğini hatırlatmak adına uyarıyorum: 
Hayatımızın en güzel anlarını alıp, korkunç bir kabusa çevirmeye çalışanlara fırsat vermemek için uyanık olma vaktidir!”

Süleyman Özışık-İnternethaber.com