FETÖ, üyesinin ailesiyle görüşmesini de yasaklamış

FETÖ, üyesinin ailesiyle görüşmesini de yasaklamış

FETÖ soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan şüpheli, gizliliği ön planda tutan örgütün deşifre olmamak için ailesiyle bile görüşmesine izin vermediğini anlattı.

Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün mahrem abilerine yönelik operasyonda ifadesine başvurulan şüpheli, gizliliği ön planda tutan yapının, deşifre olmaması için ailesiyle bile görüşmesine izin vermediğini anlattı.

 

Konya merkezli 26 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik 3 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve yürütülen soruşturmalar kapsamında memuriyetten ihraç edilen şüpheli, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde verdiği ifadede, örgüt tarafından "bilginin zekatı" gerekçesiyle öğrencilere ders vermesinin istenildiğini söyledi.

 

Verilen gizli görev sonrası kod adı kullanmasının istenildiğini anlatan şüpheli, "Askeri okul öğrencileriyle ilgilenenlere 'öğretmen', bu kişilerle ilgilenenlere de 'doktor' deniliyordu. Ersin isimli öğrenci ile 15 günde bir Ankara'ya gidip görüşmem, örgütten kopmasını engellemem istendi. Bu görevi kimseye söylememem konusunda da telkinlerde bulunuldu. Öğrenciden, oruç tutmamasını, açıkta namaz kılmamasını ve abdest almamasını, örgütten olduğunu belli edecek hareketlerden kaçınmasını, çevresinde, öğrenciler arasında ve öğretmenleriyle yaşananları bana anlatmasını istemem bildirildi." diye konuştu.

 

Aile ile görüşme yasağı

Öğrenciyle buluşmalara gittiği Ankara'da yaşayan ailesini görmek istediğinde, "Sen hala işin önemini anlamadın galiba. Bu görevin çok gizli ve önemli. Ailenin yanına gidersen onları şüphelendirirsin, bizi de deşifre edersin. Bu, hareketin en kutsal ve gizli görevidir. Kesinlikle ailenin yanına gitmeyeceksin" şeklindeki cümlelerle uyarıldığı bilgisini veren şüpheli, görüşmeler sonrası gerçekleştirilen değerlendirme toplantılarında, görevlerin ilgilenilen kişiye yaptırılıp yaptırılmadığının ve öğrenciden alınan bilgilerin ele alındığını dile getirdi.

 

Öğrencilerin askeri okullara girme kriterlerinin başında "mutlak itaat"in geldiğini aktaran şüpheli, üst konumdaki örgüt mensuplarınca askeri okullara giren öğrencilerin isim listelerinin mülakat sınavındaki askeri heyete verildiğini düşündüğünü bildirdi.

 

"Yakında güzel şeyler olacak" rüyası

Şüpheli ifadesinde, haberleşmek için kullanılan ByLock programını telefonuna yükleme nedenine ilişkin de şunları kaydetti:

 

"17-25 Aralık sürecinden sonra 'örgüt olarak sıkıntıdayız' denilerek ByLock programı yüklememiz istenildi. Buradan, 'Bir rüya gördük, yakında güzel şeyler olacak. Bugün hocamız dedi ki yakında kurtulacağız, biraz sabredin' gibi motive edici mesajlar gönderiliyordu. Mesajlar, kısa süre sonra siliniyordu. Programı ara ara kullandım. Sonra telefonumdan sildim. 2015'te atamam yapıldı. Telefonla bana ulaşan ve edebiyat öğretmeni olduğunu belirten kişi, örgütle irtibatımı kesmememi istedi. Ben de kabul ettim. Gülen'in kitaplarını okuyorduk. Bu buluşmamız her iki haftada bir 2016 Nisan ayına kadar devam etti. En son buluşmamızda Ali isimli öğretmen, 'Biraz görüşmeyelim, ben size ne zaman görüşeceğimizi haber vereceğim' dedi."

 

Gizliliğin nedenini şimdi çok iyi anladığını ifade eden şüpheli, yapı içinde bulunduğu dönemlerde kendisine gizliliğin sadece Türkiye'de ve tüm dünyada Müslümanlığı yaymak için olduğunun söylendiğini aktardı.