Fas Notları -4-

Arapların Mağrip, Batılıların Morocco, Türklerin ise Fas dedikleri en batıdaki İslam ülkesi…

Fas’ta beş gün…


Fas seyahatimizle ilgili yazımızın dördüncü bölümünü dünden devamla Fas’ın yakın tarihine ayırıyoruz. Yan tarafta yazımızın ikinci bölümünde ise çoğumuzun ilk defa öğreneceği Cebelitarık devleti var…

...

1830’da Cezayir’i işgal eden Fransız sömürgeciler Fas topraklarını da işgal edebilmek için çeşitli girişimlerde bulundular. Ancak bazı çıkarları dolayısıyla Alman sömürgeciler buna engel oldular. Buna rağmen Fransızlar 30 Mart 1912’de imzalanan Fas anlaşmasına dayanarak Fas topraklarını işgal ettiler. Öte yandan İspanya da Fas üzerinde hak iddia etti ve 27 Kasım 1912’de ülkenin kuzeyde Akdeniz kıyısındaki kesimini işgal etti. Fransız işgali sırasında Fas’ın kralı Filali sülalesinden Sultan Abdülhafız’dı. İşgalci Fransızlar 7 Ekim 1912 tarihinde onu krallıktan uzaklaştırarak yerine yine Filali sülalesinden Ebu’l-Mehasin Yusuf’u geçirdiler. Ancak asıl yönetim Fransızların tayin ettiği genel valinin elindeydi. Kral da ona bağlı olarak çalışmak zorundaydı. Fransızlar Fas Müslümanlarının birlik ve bütünlüğünü bozmak amacıyla bazı Berberi kabilelerini diğer Müslümanlardan ayırarak onlara kısmi özerklik verdiler. Bir yandan da Berberiler arasında propaganda yaparak onları İslâm öncesi geleneklerine döndürmeye ve bu yolla İslâm’dan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. 27 Ocak 1927’de Ebu’l-Mehasin Yusuf’un vefatı üzerine yerine oğlu IV. Muhammed geçti.

 

FAS’TAN KARELER İÇİN TIKLAYIN

1940’lardan sonra Fas’ta bağımsızlık hareketi güç kazanmaya başladı. Bağımsızlık mücadelesine öncülük etmek amacıyla kurulan İstiklal Partisi 1944’te işgalcilerden ülkelerini terk etmelerini ve Fas’a bağımsızlık vermelerini istediler. Fransız işgalcilerin bu isteğe cevabi İstiklal Partisi’nin ileri gelenlerini tutuklamak oldu. Ancak bu olaydan sonra halkın bağımsızlık mücadelesine desteği arttı. Sultan IV. Muhammed de Fransızlara karsı tavır alarak bağımsızlık mücadelesinin yanında yer alma gereği duydu. Bunun üzerine Fransızlar, 20 Ağustos 1953’te IV. Muhammed’i sürgüne göndererek yerine amcası Muhammed’i tahta geçirdiler. Ancak halk Fransızların tayin ettiği kralı benimsemedi ve Fransızlar 17 Kasım 1955’te IV. Muhammed’i Fas’a geri getirerek yeniden tahta geçirdiler. Sonuçta 2 Mart 1956’da Fransız işgalciler Fas’tan çekilerek bu ülkenin bağımsızlığını tanımak zorunda kaldılar.

29 Ekim 1956’da da İspanyollar kuzeyde işgal altında tuttukları bölgelerin bir bölümünden çekildiler, ama İspanyollar Fas’ın Ceuta ve Melilla şehirlerini hâlâ işgal altında tutmaktadırlar. Bugün Fas’ın en önemli dış problemi Ceuta ve Melilla meselesidir. Fas’ın kuzeyinde Akdeniz kıyısında bulunan ve halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan bu iki güzel şehir bugün hâlâ İspanya işgali altındadır. İspanya yönetimi bu iki şehri zorla ve şiddet kullanarak hâkimiyeti altında tutmaktadır. Çok turist çekmesi ve turizm gelirleri yönünden ülke ekonomisine önemli katkıda bulunması dolayısıyla bu iki şehri işgal altında tutmakta ısrar eden İspanya, Ceuta ve Melilla Müslümanlarına vatandaşlık hakkı da vermiyor. Dolayısıyla bu iki şehirde yaşayan Müslümanlar oy kullanma hakkına da sahip değiller. İspanya yönetimi bu şehirlerdeki Müslümanları azınlık durumuna düşürebilmek için buralara sürekli İspanyolları yerleştirmeye çalışıyor. Melilla’da İspanyollar için ayrı bir site inşa edildi ve Müslümanların bu siteye yerleşmeleri yasak edildi. Fas yönetimi İspanya’nın bu şehirlerdeki işgaline son vererek buraları kendine bırakmasını istiyor. Ancak bazı siyasi hesaplar dolayısıyla bu konuda pek etkili bir politika da izlemiyor. ABD yönetimi Ceuta ve Melilla meselesinde İspanya’nın politikasını desteklediğini ve bu şehirlerin İspanya’nın elinden alınmasına çalışılması halinde bu ülkenin yanında yer alacağını açıklıyor.

CEBELİTARIK DİYE BİR ÜLKE VARMIŞ…

Fas hakkında sizi ayrıntılı bilgilendirebilmek için biraz araştırma yaptım. Belki ben ilk kez duydum, belki sizler de ilk kez duyacaksınız, ama İspanya’nın güneyinde Fas’a bakan sivri bir uç var. İşte burası İspanya’ya ait değil. Aynı Fas topraklarındaki Ceuta ve Melilla şehirlerinin Fas’a değil de İspanya’ya ait olması gibi İspanya topraklarındaki bu küçük yarım ada da İspanya’ya değil İngiltere’ye ait bir sömürge devleti…

Eski çağlardaki adı Calpe olan Cebelitarık, şimdi İslam kumandanı Tarık bin Ziyad’ın adını taşır. İngilizceye Gibraltar olarak geçen boğazın güvenliğini sağlamak için Tarık bin Ziyad burada bir kale yaptırmıştır. Cebelitarık 1462’de Araplardan İspanyollara geçmiş, 1502’de resmen İspanyol topraklarına katılmıştır. 24 Temmuz 1704’te İngiltere-Hollanda deniz kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir. 1705 tarihindeki Ultrecht Antlaşmasıyla İspanya kaleyi İngiltere’ye iade etmeyi kabul etmiştir.

Cebelitarık’ın statüsü iki ülke, İspanya ile İngiltere arasında hala tartışılıyor. Kendi isteğiyle İngiliz sömürgesi olarak kalmak isteyen Cebelitarık, 6 km² yüzölçümü, 35.000 nüfusuyla dünya üzerinde küçük bir alan zaptetmesine rağmen iki ülke arasında büyük sorunlara neden oluyor. Cebelitarık’ın stratejik konumu Birleşik Krallık’ın kolonisi haline geldiği ilk zamanlar çok önemliydi. Bu nedenle bağımsızlık istememesi ve İspanya tarafına geçmeyi düşünmemesi için İngiliz Krallığı tarafından çok iyi bakıldı. Bugün İngiliz sömürgesi olmaya devam etse de diğer sömürge ülkelerle karşılaştırıldığında asker sayısının en aza indirilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. Cebelitarık’ın geleceği için İspanya ve İngiltere halen dostane görüşmeleri sürdürüyorlar. Halkı kendilerini Britanyalı, Cebelitarık’ı da küçük Britanya olarak nitelendiriyor. Ada, yüksek kayalarda yaşayan maymunları ile meşhurdur.

Başkenti Cebelitarık olan küçük devletin resmî dili İngilizce, ama İspanyolca ve Llanito dilleri de kullanılmakta. Kendilerini milliyet olarak Cebelitarıklı olarak görürler. Yönetim biçimi ise Birleşik Krallık denizaşırı topraklarıdır. Ülkenin resmiyette devlet başkanı İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, ama bir genel vali ile yönetiliyor. Kişi başına 38,200 $ milli gelire sahip bu küçük ülkenin para birimi ise Cebelitarık poundu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum