Fatıma Nur Mücevher

Fatıma Nur Mücevher

Evet, yazdım…

Yere düşünce acıyan dizini kaç kişi özledi? Tozla, çamurla kirlenen elleri sonra… İnsan, büyüdükçe acıları, hüznü, sancısı da büyüdü.

İnsan büyüdükçe, duyguları da büyüdü. Büyük sevdik mesela, büyük yenildik, büyük kazandık, büyük kaybettik… Büyük kaybettik zira insan büyürken insanlık küçüldü!

Çocuklar çocukça nedenlerle ağlamıyor! Çocuksun ama çocukluğun öldürülmüş! Çocuksun ama İngiltere’de, Amerika’da, Almanya’da doğmamışsın. Senin vatanın; Filistin, Irak, Suriye, Myanmar, Doğu Türkistan, Yemen, Afganistan, Çeçenistan, Bosna Hersek ise sen ağlamaya mahkum doğmuşsun! Senin ağlaman vicdanlardaki nasırı temizlemiyor! Düzeni kan ve gözyaşı üzerine kurulmuş katığı kan olanların vicdanı olur mu?

Senin ağlamanı dünya kör seyrediyor! Misket bombaları ışık saçarak tenini eritse de görmezden gelir dünya! Sana atılan Molotofları görmez, füzeleri görmez dünya! Kıyıya vuran senin bedenin gibi görünse de batının gerçek yüzüdür çocuk! Kimyasal silahlar ‘savaş ihlali’ işleyerek üzerinize de atılsa, sizi görmez dünya! Siz Müslüman’sınız ve dünya yani batı’l dünyanın kini, nefreti Hakk’kadır! Bilirsin çocuk!

 

***

Aç canavarların dört koldan saldırmak için beklediği Türkiye’m;

Üç tarafı denizlerle, dört bir çevresi hain, kalleş, saldırganlarla çevrili dağı huzur, toprağı bereket, suyu şifa, havası rahmet güzide ülkem… Her mağlubiyetten sonra dimdik ayağa kalkmış şehitler yurdu vatanım!... Zalimlerin kanlı gözleri şimdi de vatnıma mı çevrildi?! Ama bilmiyorlar ki; bu vatanın evlatları canından geçerde vatanından geçmez!

***

Müslüman bir ülke olmasına rağmen Müslüman olmanın suç kabul edildiği yıllar çok uzak değil, dün gibi yakın. Vatanım bu alçak prangalarını ancak kırabilmiş Devlet’i Aliyye’nin devamıdır ve yeniden ayağa kalkmak için doğum sancısı içindedir!

3 kıtada at koşturan ve gittikleri yerlere barış ve huzur götüren dedelerimden Allah razı olsun! Gittiği her yere barış, huzur götürmeselerdi eğer; İslam ülkeleri bugün dahi  ‘Osmanlı geldi’  diye gözbebeklerine değin güler miydi? ‘Geleceğinizi biliyorduk’ der miydi? ‘Özledik, nerde kaldınız?’ derler miydi?..

Diyorlar, var olsun şanlı tarihim, şanlı ecdadım!

***

Vatanım benim, canıma canım…

16 Nisan’a günler kaldı.

16 Nisan bir kader oylaması.

Ne var ki provoke edilmeye çalışılıyor.

Kardeşim, arkadaşım;

Sen 15 Temmuz’u yaşadın, sen 15 Temmuz başarılı olsaydı neler olup-biteceğini anladın!

Bir daha yaşanmasın diye 15 Temmuz, yaşanmasın diye kriz, yaşanmasın diye cumhurbaşkanı-başbakan çatışması yani fırlatılmasın diye ‘anayasa’ kitapçığı!..

Bu güzel ülke, bu cennet vatan atinin parlayan yıldızı olsun, tarihteki hakk ettiği yeri yeniden alabilsin diye!

Mazlumların umudu, zalimin korkusu olmak için! Yani kardeşim;

Banane Amerika’dan, İngiltere’den/Kraliçeden, Almanya’dan, Fransa’dan, Hollanda’dan demek için!

EVET, senin oyun, oyunlar bozar!

EVET, sen bu vatanın, yepyeni Türkiye’nin manevi mimarısın!

EVET, soylu bir tarihin kalleş adamların elinde can çekişmemesi için değerlisin!

 

Kardeşim;

Bu sadece bir referandum değil; bu senin örtünün, inancının, kimliğinin, özünün, sözünün, iradenin oylaması!

Bu senin seçimin, benim seçimim!

Daha özgür bir Türkiye’de, daha güzel yarınlar için, bu cennet vatanımın semasında bulutları, kuşları, yıldızları izlemek için…

EVET,

Bu vatan, bu toprak bizim!

Bu vatan, bu toprak dedemin, ninemin yani kimliğim!

Bu toprak, bu vatan benim, sensin, biziz!

 

***

Ne diyorduk çocuklar ağlamasın, Türkiye ayakta kalsın ve ve Devleti Aliyye yeniden ayağa kalsın!

Çünkü Biliyoruz ki; Dünya bizi bekler…

EVET seni, beni, bizi bekler…

 

Selam ve dua ile.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum