Konya’nın güzide tarihi yapıları arasında olan eski 1917 yılında Türk dünyasını ünlü mimarı, Mimar Muzaffer Bey tarafından Kız Öğretmen Okulu olarak yapılan bina, Selçuk Üniversitesi Rektörlük binasının taşınmasıyla Mimarlık Fakültesi tarafından kullanılmaya başlandı.

Çevresinde Alaaddin Tepesi, Karatay Medresesi, ve birçok tarihi yapının bulunduğu binanı Mimarlık Fakültesi olmasının ardından Fakülte Dakanı Prof. Dr. Ahmet Alkan gazetemize değerlendirmede bulundu.

Binanın mimarlık fakültesi’ne verilmesinin isabetli bir karar olduğunu söyleyen Dekan Ahmet Alkan, daha kaliteli eğitim vereceklerini ifade etti. Mimarlık fakültelerinde okuyan öğrencilerin şehir merkezindeki öğretim almalarının önemine değinen Dekan Prof. Dr. Ahmet Alkan, “Bir kimya öğrencisinin laboratuvarsız  eğitim almaları ne ise, mimarlık okuyan öğrencilerin de şehirden uzak yerlerde eğitim almaları aynı şeydir. Bizim mesleğimizin laboratuvarı şehir merkezleridir. Benim ilk mimarlık hocam Necati Şahin ‘Biz size derslerde sadece bilginin yüzde 25’ini öğretebiliriz. Mimarlık alanındaki diğer yüzde 75 bilgiyi ders dışında öğrenirsiniz’ derdi. Bizde öğrencilerimizin hem şehir merkezinde olması hem de mimarı bir yapı olmasından dolayı bu binada daha iyi öğrenim göreceklerine inanıyoruz. 12 bin yıllık geçmişi olan Konya mimarlık eğitimi için ideal bir şehirdir. Türk mimarlık tarihine girmiş bir ismin, bir dönemin tüm karakteristik özelliklerinin yansıtan bir yapısında olmak bizim için çok gurur verici. Bunun yanında burası zaten bir eğitim için mimar edilmiş ve bu amaçla kullanılması da en doğru karar olur. Bu akımdan mimarlık fakültesinin buraya taşınması çok doğru bir karar oldu” dedi.

YENİ PROJELER GELİYOR

Bina ve çevresi hakkında yeni projeler olduğunun bilgisini veren Alkan, tarihi binanın yanındaki sonradan yapılan ek yapının yıkılmasını planladıklarını söyledi. Gerekli kurumlardan yetkinin alınmasıyla ek binanın yıkılmasının ardından tarihi binaya uyumlu yeni binalara yapılacağının bilgisini veren Alkan, “Yapacağımız yeni bina ise bu tarihi binaya uyumlu aynı zamanda tarihi ruhu ön plana çıkaran yapı olacak. Bir başka projemiz ise, Konya Büyükşehir belediyesiyle birlikte kent içinde yaptıkları bir takım mekanları biz kendi bünyemizde kullanacağız. Mimarlık fakültesi olarak da belediyenin yaptığı tarihi mekanların yapımında yardımcı olacağız. Belediyemizin Mevlana Evi Kültür Projesinden yardımcı olmaya hazırlanıyoruz. Bunların yanı sıra bu binanın orijinal hale gelmesini ve çevresinin peyzaj çalışmasını en uygun şekilde yapacağız “dedi.

ÖĞRENCİYKEN BURANIN MİMARLIK FAKÜLTESİ OLMASINI DÜŞÜNMÜŞTÜM

Konya Lisesi’nden mezun olan ve daha sonra mimarlık fakültesini kazanarak, kariyerine başlayan Dekan Prof. Dr. Alkan, 40 yıl önce mimarlık fakültesini kazandığında buranın mimarlık fakültesi olmasını düşündüğünü söyledi. Daha sonra Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Alkan Hoca, tarihi binanın mimarlık fakültesi olması gerektiğini ilgili kurumlara bildirmeye başladı. son 15 yıl içinde ve Mimarlık Fakültesine dekan olduktan sonra çalışmalarını hızlandırdığını aktaran Alkan, “Rektör Mustafa Şahin hoca benim söylediğimi anladı ve mimarlık fakültesi olmasında etkili oldu. Meslektaşlarımız da buranın mimarlık fakültesi olmasına çok sevindiler. Ben daha mimarlık fakültesi öğrencisiyken buranın mimarlık fakültesi olmasını gerektiğini düşünüyordum. Bunu 40 yıl boyunca istedim ve buranın mimarlık fakültesine geçmesine çok sevindim” dedi.

HOCALAR VE ÖĞRENCİLER GERÇEK OKULLARININ MUTLULUĞUNU YAŞIYOR

Binanın kendilerine geçmesiyle eğitim kalitesinin yükseldiğini söyleyen Fakülte öğretim üyelerinden Doç. Dr. Havva Alkan Bala, “Buranın iyi bir mimar tarafından eğitim binası olarak yapılması kullanım amacını ortaya koymuştur. Eğitim amaçlı bu binanın şimdi mimarlık fakültesi olması başta öğrencilerimiz açısından çok doğru bir karar oldu. Öğrencilerimize okuttuğumuz Mimar Muzeffer’in binasında eğitim vermek kadar güzel bir yaklaşım yoktur. Ayrıca biz mimarlar olarak Mimar Muzaffer tarafından yapımı yarım kalan bu binaya en iyi şekilde sahip çıkacağız ve onun eksikliklerini gidereceğiz” dedi.

Fakülte hocalarından Doç. Dr. Bilgehan Çakmak ise, “Bu binanın aslına uygun olarak kullanılmasından dolayı çok mutluyum. Eğitim yapısı olan bir bina ve şu anda mimarlık öğrencilerine ev sahipliği yapıyor. Öğrencilerimiz eğitim aldıkları binanın çizimlerini yaparak daha sağlıklı öğreniyorlar, Burada öğrenciler ayrıca kent merkezine ve tarihi yapılara yakın olması da eğitimlerine büyük avantaj katıyor. Karşılıklı etkileşimin sağlanması ise eğitimimiz için bulunmaz bir nimet olmuştur” diye konuştu.

ÖĞRENCİLER ALIŞIYOR

Fakülte öğrencilerinden Muhammet Aksoy ve Mehmet Özdöner binanın yapısının eğitim yapmaya çok uygun olduklarını söylediler. Birçok derslerinde mimarlık örneklerinin binalarından verilmesini de değerlendiren öğrenciler, birçok ödevlerini öğrenim aldıkları binada yapmalarından dolayı mutlu olduklarını dile getirdiler.

BİNANIN TARİHİ

1917 yılında Mimar Muzeffer tarafından yapımına başlanan Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) mimarın 1920 yılında vefat etmesinin ardından bazı bölümleri yarım kaldı. 1922 yılında başka mimarlar tarafından tamamlanan bina, uzun bir süre Kız Öğretmen Okulu olarak kullanıldı. Daha sonra Bakanlar kurulu kararıyla Selçuk Üniversitesine teslim edilen bina Rektörlük olarak kullanıldı. Mimar Muzaffer’in son yapıtı olarak bilinen tarihi bina birçok mimar tarafından örnek alınıyor. Mimar Muzaffer buranın yapımı sırasında felç geçirdi ve binanı yapımını tekerlekli sandalyeyle takip etti. Mimar Muzaffer Bey’in Konya’ya kazandırdığı yapılar arasında Konya Lisesi, Ziraat Abidesi ve birçok caminin onarımları bulunuyor. Servet R. Çolak – Memleket