İSTANBUL (AA) - Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankasının her zaman ülkeyi yönetenlerle dirsek teması halinde olması gerektiğini bildirdi.

Durmuş Yılmaz, piyasalardaki gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, reel faizin olması gereken seviyeye ilişkin, Türkiye'ye yatırımcıların gelmesi için mutlaka bir miktar reel faiz verilmesi gerektiğini söyledi.

Yılmaz, Merkez Bankasının her zaman ülkeyi yönetenlerle dirsek teması halinde olması gerektiğini, bankanın sadece elindeki verilere bakarak karar vereceğini ve eylemde bulunacağını vurguladı.

Merkez Bankasının hükümete giderek ekonomi politikası ile ilgili olarak ortaya çıkan koordinasyonsuzluğa son verilmesini isteyebileceğini ifade eden Yılmaz, "Buradan başlanmalı... Şu an ekonomi orkestrası farklı notalarda çalıyor. Farklı notalar piyasanın kafasını karıştırıyor. Merkez Bankasının bugüne kadar yapacağı aksiyonların etkinliğini azaltıyor ve Merkez Bankasına haksızlık yapılıyor." diye konuştu.

24 Ocak'taki Para Politikası Kurulu (PPK) kararına kadar bu çok sesliliğin ortadan kaldırılması ve herkesin aynı nota üzerinden çalması gerektiğini belirten Yılmaz, bu olmadığı sürece Merkez Bankasının klasik piyasa müdahaleleri yapmasının çok fazla faydası bulunmayacağını vurguladı.

Yılmaz, "Burada yapılması gereken, önce para politikasının kamuoyuyla paylaşılması... Ardından da Merkez Bankasının ne yapacağı konusunda ön plana çıkıp bunu piyasalarla paylaşması gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılıp inandırıcılık sağlandığında Merkez Bankasının alacağı kararın etkisi de artacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Merkez Bankası tek başına halledemez"

Durmuş Yılmaz, şunları kaydetti:

"Çok seslilik giderilmeden yapılan bir eylem Merkez Bankası kararını boşa çıkartabilir. Önce bunun koordinasyonunun sağlanması gerekir. Merkez Bankası bunu tek başına halledemez. Kim Merkez Bankasının başında olursa olsun bunu halledemez. Bu, siyasetçinin ekonominin geneli için piyasaya vereceği güvenle ilgilidir. Eğer bunu verebilirse ve Merkez Bankası da elindeki veriye göre eylemde bulunursa bunun son derece tutarlı olacağını düşünüyorum. Volatilitenin önemli bir kısmı Merkez Bankası dışındaki gelişmelerden kaynaklanmaktadır."

- "Türk lirası 'carry trade' için bir araç haline getirildi"

Eski Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, TCMB'nin politika duruşunun yeteri kadar sıkı olmadığını vurguladı.

Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Merkez Bankasının, yeteri kadar sıkı olmayan politikayı daha da sıkılaştırmaya gitmeden önce piyasadaki siyaset kurumu ile ilgili iletişim bozukluğuyla ilgili algılamayı düzeltmesi gerekir. Dolayısıyla her geçen gün bunun maliyeti artıyor. Şuna karar verilmeli; döviz kurundaki volatiliteyi sorun olarak görüyor muyuz, yoksa görmüyor muyuz? Piyasaya bunun sorun olduğuna dair bir iletişimde bulunulmuş değil. Eğer bu sorun olarak görülmüyorsa bunu sonuçlarına katlanılır. Ama sorun olarak görülüyorsa o zaman bunun ekonomide ne tür zarara yol açacağının ortaya konması ve bu zararın giderilmesi için koordinasyonun sağlanması gerekir.

Görünen o ki, bir bakıma Türk lirası 'carry trade' için bir araç haline getirildi. İnsanlar geliyor, TL üzerinden borçlanıyor, başka bir ülkeye gidip doları bozduruyor. O ülkenin parasını alıyor ve daha fazla getiri elde ediyor. Türkiye'deki likidite politikası bununla da ilgili... Merkez Bankası buralarda önlem alabilir. Bu önlemlerin boşa çıkmaması için siyaset kurumunun üzerine düşeni yapması gerekir."

AA