"Ergenekon" davası

"Ergenekon" davası

Daha önce verilen beraat, görevsizlik ve düşme kararları sonrasında tutuksuz 229 sanık yönünden devam eden davada, avukatlar dosyanın bazı sanıklar yönünden tefrik edilerek karara bağlanmasını istedi- Sanık emekli Tuğgeneral Ersöz:- "Hukuktan, adaletten k

İSTANBUL (AA) - Daha önce verilen beraat, görevsizlik ve düşme kararları sonrasında tutuksuz 229 sanık yönünden devam eden "Ergenekon" davası ertelendi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in de bulunduğu tutuksuz yargılanan 25 sanık ile çok sayıda avukat katıldı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Metin Tamirci, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve 18 kişinin yer aldığı "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" ve "İnternet Andıcı" dosyasının ayrılarak Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapılabilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiği anımsattı.

Başkan Tamirci, Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ dışındaki 18 sanık yönünden ayırma kararı vererek gönderdiği dosyanın bu davayla birleştirildiğini ifade ederek, firari sanık Emrah Gönenci'nin de yakalanarak sorgu ve savunmasının alındığını tutanağa geçirdi.

Duruşmada söz alan sanık eski Yarbay Mustafa Dönmez, Ergenekon davası hakimlerinden FETÖ kapsamında cezaevinde olan Hüsnü Çalmuk'un sahte delil ürettiğine ilişkin hazırladığı yazılı beyanını mahkemeye sunarak, "Çalmuk hakkımda şikayetçi olmuştu, beraat ettim. Bu kişi 101 delili değiştirmiştir. 9 senedir o delillerle yargılanıyorum. En çok suçlanan sanık oldum." dedi.

- Levent Ersöz'ün ifadesi

Daha sonra Ankara Adliyesi'ne SEGBİS'le bağlanılarak sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün sahte kimlik kullandığı iddialarıyla ilgili beyanları alındı.

Ersöz, "cemaat yapılanması" olarak bilinen ve gerçek yüzü 15 Temmuz'da ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yapısını, işleyişini bildiğini, örgütle mücadele ederken hedefi haline geldiğini söyledi.

Terörle mücadele görev yaptığını, 1990'lı yıllardan itibaren koruma statüsünde olduğunu dile getiren Ersöz, şöyle devam etti:

"O dönem 30 Haziran'da yurtdışına çıktım. Hastalanmam üzerine geri döndüm. Hukuktan, adaletten kaçmadım. Sağlık sorunlarım nedeniyle böyle bir kimlik kullandım. Aldatma amacıyla değildir. Hakkımda 'örgütün kara kutusu' diye yayınlar yapıldı. Kumpas davasının ana simgelerinden biriydim. Hastanedeyken iki kez suikasta maruz bırakıldım. Güvenlik ve hastane personelinin dikkatiyle saldırıyı atlattım. Sahte kimliği zorunluluk olarak tedavi olmak için kullandım. Kuddusi Okkır gibi aynı durumu yaşamak istemedim. Örgütün bizleri öldürtmek istediğini biliyordum."

Örgüt her türlü sahte belge düzenlediği için dosyadaki sahte kimlikle ilgili evrakın kendisinin kullandığı belge olup olmadığını bilemediği için aslını görmek istediğini belirten Ersöz, fotokopileri inceleyerek bu konuda karar veremeyeceğini kaydetti.

Ersöz, belgelerin aslını görebilmek için duruşmaya geleceğini söyledi. Evrakta sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulan Ersöz, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına razı değilim. Ben öyle bir suç işlemedim. Zorunluluk olarak hayatta kamayı seçtiğim için kullandım." dedi.

Avukatı Celal Ülgen'in araya girerek, bunu kabul etmesi gerektiğini söylemesi üzerine Ersöz, bu konuyu değerlendireceklerini dile getirdi.

- Tefrik ve beraat talepleri

Duruşmada söz alan Mehmet Haberal'ın avukatı Şakir Kaleli de davanın geçen duruşma karar verilecek diye ertelendiğini, bugün ise neden sonuçlanmadığını anlayamadığını aktardı. Avukat Kaleli, dosyanın bazı sanıklar yönünden tefrik edilmesini ya da karara bağlanmasını isteyerek, "Bu şekilde top dolaştırmayın." ifadesini kullandı.

Kaleli'nin sözlerinin bu şekilde tutanağa geçmesi duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.

Sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar ise Yargıtay'ın bozma kararında beraat verilmesi gereken sanıkların olduğunu belirterek, bu sanıklar yönünden davanın beraatle sonuçlandırılması gerektiğini anlattı.

Avukat İlkay Sezer de yetki belgesiyle vekilliğini yaptığı sanıklardan Jandarma Yüzbaşı Hasan Hüseyin Uçar hakkında, savcının bozmadan sonraki celse beraat kararı verilmesini istediğini belirterek, "Davada henüz bir karar verilmedi. Uçar, 4 Nisan'da Tunceli'de teröristlerle girdiği çatışmada yaralandı. Sadece yaşlı sanıklar yönünden değil, bu tür sanıklara da dikkatinizi çekmek isterim. Kısa sürede karar verilmesini istiyoruz." diye konuştu.

Duruşmada söz alan bazı sanık avukatları da davanın bir an önce karara bağlanmasını, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Hacısalihoğlu, bu duruşmaya kadar yerine getirilmeyen ara kararlardan vazgeçilmesi durumunda esas hakkındaki mütalaa için dosyanın savcılığa gönderilmesini istedi.

Mahkeme, hakkında yakalama kararı olan firari sanıklar Turhan Çömez ile Saipir Debzlelvidze'nin yakalanmalarının ve daha önceki ara kararlarla istenen yazı cevaplarının beklenmesine karar verdi.

Duruşma, 11 Eylül' ertelendi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :