Ereğli toza büründü

Cumartesi gecesi başlayan şiddetli rüzgâr sabaha karşı şiddetini o kadar artırdı ki, ben yine bir şeyler oluyor diye yatamadım. Erken evden çıkmak üzere giyindim. Evin pencere kenarlarına bakınca olayın şiddeti anlaşılıyordu. Her taraf toz içinde idi. Hanım “bir sürü iş çıktı” dedi.

Arabaya binmeden sokaktan birkaç resim aldım. Şehir merkezine geldiğimde görüş mesafesi 100 metrenin altında idi. ERT televizyonundan Metin Yalçın’ı aradım. Çekim yapalım diye sağ olsun hemen geldi. Yunus emre kavşağından Gülbahçe yolu tarafını, istasyon caddesini, Rasim erel caddesini görüntülerken yolda bu çok zor şartlarda mecburiyetten dışarı çıkmak zorunda olanların tozdan bembeyaz olduklarını gördük. Eski pazarın yanından hastane tarafına çıkmak üzere alt geçitten sonra görüş mesafesi 10–15 metreye kadar indiğini gördük.  Bir ara metin inip çekim yapayım dedi ama nafile ayakta durmasının imkânı yoktu. Trafik tabelaları ya yan yatmış ya da yön değiştirmiş durumda idi. Polis okulu, TOKİ evleri ve Ereğli devlet hastanesinden görüntü almak için ilerlerken yukarılara çıktıkça görüş mesafesi iyice azaldı. Polis okuluna vardığımızda dışarıda esen rüzgârın yarısı da içeride esiyordu. Polis Okulu Müdürümüz Hüseyin Bey’le telefonla görüştük “yapacak bir şey durmasını bekleyeceğiz”, dedi. Ereğli devlet hastanesinde de durum polis okulundan farklı değildi. Hastanedeki hastalar aşağı devlet hastanesindeki boş yerlere sevk ediliyordu. Durumu iyi olanların aileleri çağrılmış hastalarını evlerine götürmeleri isteniyordu.

Ereğli bu kum fırtınası ile üç seferdir karşı karşıya kalıyor. Yağış alamayan Ereğli’mizde yaşanan bu olay artık insanların canına tak etti. TOKİ evlerinin üzerine Ereğli belediyesi 3 bin fidan dikti. Bu alanın 3 bin değil 300 bin fidanla ağaçlandırılması gerektiğine inanıyorum.

Bir değil iki değil üç oldu. Çözüm için ne yapıldı? Nasıl adımlar atıldı? Binlerce aile perişan oldu tozlardan, arkadaşım metin’le merkeze geri döndüğümüzde birbirimizi tanıyamayacak kadar toz olmuştuk. Arabadan indiğimizde dikkatimizi uçan reklâm tabelaları çekti. Allah korumuş bu tabelalar kimseye çarpmamıştı. Duvarlarda sallanan reklâm tabelalarının her düşme tehlikesi vardı. Bu konuda yetkilileri arayarak uyardım. Tehlike arz edenleri söküp alın diye. Konu açılmışken gelişmeye Çalışan Ereğli’deki tabela kargaşasına bir son verilsin.

Belli standartlar getirilsin.

Yazıya başladığımda devam eden şiddetli rüzgâr yazının sonuna geldiğimde yağmura dönüşmeye başladı. Bu da sevindirici bir durum, yoksa Ereğli kendine kaç günde gelecekti.

Basına verilen yemeklerin değerlendirmesini artık bir daha ki yazımızda yaparız.

Kaymakam Bey’in tribünleri ayağa kaldıran golünü de bugün yazamadık.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.