Erdoğan, sosyal medya ve televizyon ortak yayınında

Erdoğan, sosyal medya ve televizyon ortak yayınında

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (6)- "CHP adayı zaten tüm söylemini yalan ve takiye üzerine kurmuş. Yalanları ortaya çıkmasın diye, artık son iki gün kritik, televizyonlara çıkmama kararını arkasındaki yöneticiler aldılar ki bu tür kaçış aslın

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP adayı zaten tüm söylemini yalan ve takiye üzerine kurmuş. Yalanları ortaya çıkmasın diye, artık son iki gün kritik, televizyonlara çıkmama kararını arkasındaki yöneticiler aldılar ki bu tür kaçış aslında bir FETÖ adetidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nde Ahmet Hakan, Işıl Açıkkar ve Salih Nayman'ın moderatörlüğünde düzenlenen sosyal medya ve televizyon ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erdoğan, "Pontus" tartışmalarının sorulması üzerine, "Böyle bir tartışmayı bir defa kabullenmek mümkün değil. Bunu özellikle bir defa şu anda CHP'nin adayının bunu düşünmesi lazım. Niye? Çünkü bu yakıştırmayı aslında yapan Yunan gazeteleri. İşin aslı buraya dayanıyor. Bu iddia üzerinden oynanmak istenen bir oyun var. Bizi ayrımcılık üzerinden vurmak istiyorlar. Onun için bize ne yaptılar? 'Pontus dediler' yaygarasını kopararak, buradan puan toplamak istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Ne yapması gerekir peki?" şeklindeki soru üzerine de Erdoğan, "Bunu söylemeye ne gerek var? Bir AK Partili böyle bir şeye girer mi, böyle bir tartışmanın içerisinde yer alır mı? Bunun bir defa bir numarası bensem benim ağzımdan bugüne kadar böyle bir şey sadır olmuş mu? Olmamış, bitti. O zaman benim hiçbir ne il başkanım ne belediye başkanım böyle bir şeyi asla söyleyemez. Çünkü bunların hepsi toplumsal bir dalga yakalama gayretidir. Böyle bir toplumsal dalgayı da biz kimseye kaptırmayız. Kusura bakmasınlar. Ben her zaman söylüyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Burada Pontus var mı? Yok." yanıtını verdi.

- "Kucaklayıcılık lafta olmaz, uygulamada olur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet İttifakı adayı İstanbul özelinde hükümetinizin pek çok politikasını eleştiriyor. İnsanlara umut aşılıyor, kucaklayıcılık vaatlerinde bulunuyor. Haliyle kamuoyu da bundan etkileniyor. Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanısınız sizin diliniz keskin mi, sert mizaçlı biri misiniz? Sizi babacan, oldukça duygusal, insan odaklı biri olarak tanıdık. Halk sizi böyle sevdi. İşte bu noktadan sonra biraz daha kucaklayıcı, daha yumuşak bir dile mi ihtiyaç var?" şeklindeki soruyu da şöyle cevapladı:

"Şimdi tabii ben bu soruyu bana niye sorduğunu anlamakta zorlandım. Yani siz eğer benim Ordu Valime 'it' diyenle beni mukayese etmeye kalkıyorsan ben buna üzülürüm. Benim Valime 'it' diyen bir adam, bu ülkede kucaklayıcı olabilir mi? Oradaki benim polislerime 'şerefsizler' diyenler benim ülkemde kucaklayıcı olabilir mi? Dikkat edin biz 25 yıldır bu ülkede aralıksız iktidar olduk. Niye? Kucaklayıcı olduğumuz için. Biz bu ülkenin 81 vilayetinde her zaman prim yaptık ve buralardan milletvekilleri çıkardık, belediye başkanlıklarını aldık. Niye? Kucaklayıcı olduğumuz için. Kucaklayıcılık lafta olmaz, uygulamada olur. Bu hizmetinizle, insanlara yaklaşımınızla olur, sadece kuru kuru bu lafla olmaz. CHP'nin adayı ve beraberindekiler benim anmaktan bile imtina ettiğim ifadelerle devletin valisine yönelik bu ifadelerin çirkin olduğunu söylememe gerek var mı? Biz bu adamı nasıl kucaklama anlayışının adeta bir modeli olarak görüyoruz? Bu hiç şık olmaz."

- "Bu tür kaçış aslında bir FETÖ adetidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu'nun artık televizyon yayınlarına katılmama kararı aldığı hatırlatılarak, "Kamuoyu ikiye bölündü. Bir bölüm 'yapacağını yaptı', kimi de 'Son iki haftadır yaşananlardan sonra konuştukça prim kaybediyor, o yüzden daha fazla yayına katılmak istemiyor.' şeklinde yorumluyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya yönelik de "Şu anda CHP adayı zaten tüm söylemini yalan ve takiye üzerine kurmuş. Yalanları ortaya çıkmasın diye artık son iki gün kritik televizyonlara çıkmama kararını arkasındaki yöneticiler aldılar ki bu tür kaçış aslında bir FETÖ adetidir. Bunu yaparak şu anda onu ekrandan çektiler." dedi.

Erdoğan, TRT yayınının ardından olmasının da manidar bulunduğu şeklindeki yorum üzerine yayını izlemediğini dile getirerek, "Nasıl bir yayındı bilemiyorum ama CHP adayının açıkça bu tabii bir yerde sıkıntı verdiğinin de herhalde bir alameti. Bundan dolayı da televizyon ekranına çıkmamasının uygun olacağını düşündüler ve bir yerde de ekran yasağı getirdiler diyebilirim." ifadelerini kullandı.

- "Ben artık bu anketlere kesinlikle inanmıyorum"

"Siz seçimle ilgili mesajlarınızı son bir hafta kala vermeye başladınız. İstanbul'da dolaşıyorsunuz, yoğun bir programınız var. Neden son bir hafta böyle bir çıkış yapma gereği duydunuz? Anketlere bakıyor musunuz?" şeklindeki soruya da Erdoğan, 31 Mart öncesinde de söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Ben artık bu anketlere kesinlikle inanmıyorum. Anketlerde artık çok ciddi bir rant dönüyor. Eğer birileri beklediğini beklediği bir partiden alamıyorsa, ondan sonra bir başka partiye giderek onlarla ilgili, onun lehine anketler yapmaya başlıyor. Hele hele çok çok ünlü gibi görünen bazı anket firmaları var ki, bakıyoruz şu anda çok garip, bir önceki seçimde tespitlerinin hiç tutmadığı bu firmalar, allanıyor, pullanıyor tekrar şu anda mesela CHP adına anket yapıyor. Bir başkaları farklı şekilde yapıyor. Ben bir genel başkan olarak eğer üzerime düşen görevi yapmazsam doğabilecek herhangi bir sıkıntıda da 'Acaba ben de bir şeyler yapsaydım son anda daha iyi olmaz mıydı?' düşüncesinden kaynaklanan ve arkadaşlarımla yaptığımız istişarelerde yani son hafta da mesela 31 Mart öncesi çok yoğundu benim programlarım. Ama şu anda sadece üç tane açılış toplantısı yapmanın dışında, bazı STK'ların toplantılarına katıldım. O toplantılarda konuşmalarım oldu. Miting yok. Bunlar açılış ama adeta miting havasında oldu. Bugün de en son Bahçelievler'de yaptık. Örneğin yarın benim mitingim falan yok. Yarın özel bir misafirim olacak. Neçirvan (Barzani) uzun zamandır gelmedi. Şimdi başkanlık görevine geldikten sonra bizden bir randevu talebi olmuştu. Yarın ona bir randevu verdik. Onun bir ziyareti olacak. Son olarak akşam da iş adamlarına bir hitabım olacak. Onlarla Haliç Kongre Merkezinde 1000-1500 kişilik herhalde yemekli bir toplantı olacak. Orada bir hitabım olacak. Bunun dışında artık programları böylece noktalamış olacağız."

Erdoğan, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın gerek yarın, gerek cumartesi günü yoğun bir programının olduğunu aktardı.

- "Batı hiç durmuyor ki"

Moody's'in, Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi hatırlatılarak, ekonomideki durumun sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu noktada Batı herhalde şunu düşünecektir 'Biz görevimizi yaptık, kredi notunu da düşürdük. Bunun yanında kurlarla da oynadığımız kadar oynadık ama netice yine böyle oldu' gibi bir yere işi getirecekler diye ben doğrusu düşünüyorum. Çünkü Batı hiç durmuyor ki. Şu anda yatıyorlar kalkıyorlar S-400. Yatıyorlar kalkıyorlar F-35. Biz şimdi ay sonu G-20'ye gidiyoruz. Orada da bizim Sayın Trump ile yapacağımız görüşme var. Sayın Putin ile görüşmemiz var. Yine bunları görüşeceğiz. İkili ilişkilerimizi bunun yanında görüşeceğiz. Oradan da ben Çin'e geçeceğim." şeklinde cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'de de Çin-Türkiye ilişkilerini ele alacaklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tabii bunlar artık dünya gündeminden öte, herhalde ülkemin gündemine olumlu pozitif bir sinyal vermesi lazım. Yani Türkiye Çin ile Rusya ile Amerika ile bu ikili ilişkilerini bu denli geliştirirken ekonomideki zaten bu sıkıntılar da aşılıyor ve yatırımlar noktasında artık yatırımcıların da Türkiye'ye girişim adımlarını attığı bir dönemi yaşıyoruz. İnanıyorum ki bu seçimlerden sonra önümüzde 4 yıllık bir süreç var. Bu sürecin içerisinde ciddi bir yatırım çekme sürecinin içerisine gireceğiz. Bu yatırım çekme de tabii Türkiye'de hakikaten kendi girişimcilerimizin, yatırımcılarımızın da önünü açacaktır. Buna yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımızın bazı müjdeleri var. KOBİ'ler, KOSGEB'ler, diğer yatırımcılarımız için atacakları adımlarla da istihdamda kıpırdanma başladı. Onlarda da ciddi bir inşallah yükseliş olacaktır. İşsizlik aşağıya doğru inşallah inecektir. Bunlar tabii yatırımla bağlı olan işler. Bu noktada olumlu sinyalleri de alıyoruz."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :