Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları...

"Külliyemizde 47 toplantı yaptık muhtarlarımızla. Bugün İstanbul muhtarlarımız ile bir iftar programı yapalım dedik. Ankaralı muhtarlarımızla da Salı günü sahurda birlikte olacağız. Muhtarlarımızı demokrasi planının en yaygın basamağı olarak görüyoruz. İçişleri Bakanlığı bünyesine Muhtarlar Daire Başkanlığı kurduk. Mahalleleri ile ilgili taleplerini isterlerse formlara yazarak isterlerse internet üzerinden bildiriyorlar. Muhtarlarımıza verdiğimiz kıymet milletimize olan saygımızdandır. Benim için artık muhtar bile olamaz dediyseler de muhtar da olduk, Türkiye'ye cumhurbaşkanı da olduk. O başlıkları atanlar milli iradenin ne olduğunu bilmiyorlardı. Muhtar diyip geçmek sıradan birisi değil"

İSTANBUL TÜRKİYE'DİR, DÜNYADIR...

"İstanbul Türkiye'dir, dünyadır. Biz bu şehrin büyükşehir belediye başkanlığını yaptığımız için İstanbul'da yönetici olmak ne demek biliriz. İstanbul'a yaptığımız hizmetlere baktık. Baktığımız her yerde eserlerimizi gördük. Dünyada en az gelişmiş ülkelere destekte bir numaralı ülke ABD görünüz. Bunun bir numarası Türkiye, ABD geride, İngiltere geride. Sizler bunları biliyorsunuz ama özellikle yaşı otuzun altındaki gençlerimiz bunu geçmiş ile mukayese edemiyorlar. Sıkıntı burada. Ders kitapları masalarının üzerinde ama bunun kadrini bilmiyor. Balık deryanın içerisinde ne zaman ki onu denizden çıkartıp karaya atarsın o zaman denizin kıymetini anlar. Gençlerimiz de herhalde böyle anlayacak."

GEÇİRDİĞİ KAZAYI ANLATTI

"Çürük çarık ambulans, zaten sayısı yok. Tokat'a gidiyorum. O meşhur kazaların yoğun olduğu bir yer var, orada bizim araba kaymaya başladı. Karşı taraftan da otobüs geliyor. Bizi oradan aldılar fakat ambulans diye bir şey yok. Bizi alan ambulans bizi balık istifi gibi doldurdular. Bizi Bolu'ya götürecek hemşire bile yok. En az yaralı olan arkadaşımız hemşire oldu. Bolu'ya geldik, gittiğimiz ilk hastane devlet hastanesi. Soruyor emekli sandığı mı SSK'mı. SSK'lıyım dedim. Alamayız dediler. Bizi SSK Hastanesi'ne getirdiler. Ya biz bunları yaşadık. Sıkıysa herhangi bir hastane hastayı kapıdan geri çevirsin. Çeviremez, özeli de dahil. Biz devletsek bu ülkedeki bütün bu kurumlar bu ülkenin evlatlarına en azından ilk müdahaleyi yapmak zorundadır. "