"Engelli bireylerle ilgili farkındalık düzeyi daha da artmalı"

"Engelli bireylerle ilgili farkındalık düzeyi daha da artmalı"

DİEF Genel Başkanı Hürriyet Cemal Özkaynak:- "Toplumumuz engelli bireyler noktasındaki farkındalığı eskiye göre daha iyi durumda ancak bu bilinç düzeyi henüz istenilen seviyeye gelmedi. Bu nedenle sivil toplum kuruluşları olarak daha çok çalışmalıyız"- Pa

İSTANBUL (AA) - Dünya İşitme Engelliler ve Engelliler Federasyonu (DİEF) Genel Başkanı Hürriyet Cemal Özkaynak, toplumun engelli bireyler noktasındaki farkındalığının eskiye göre daha iyi durumda olduğunu ancak bu bilinç düzeyinin henüz istenilen seviyeye gelmediğini belirterek, "Bu nedenle sivil toplum kuruluşları olarak daha çok çalışmalıyız." dedi.

DİEF'in İstanbul'daki işitme engellilere daha rahat ulaşılabilmesi amacıyla faaliyete başlayan İstanbul İl Temsilciliği, engelli bireyler, aileleri ve gönüllülerin de katılımıyla düzenlenen programla açıldı.

Etkinlikte konuşan Özkaynak, federasyon olarak amaçlarının sosyal projeler yaparak engelli bireylere ulaşmak olduğunu ifade etti.

Özkaynak, "Bura benim çocuğum gibi. İşitme engellilerle 2005'te Kayseri'de tanıştım. O günden sonra engelli arkadaşlarımız bizleri bırakmadı, biz de onları bırakmadık, bırakmaya da niyetimiz yok. İnşallah onlara bir şeyler yapabilirsek ne mutlu bizlere." diye konuştu

Konuşmasında federasyonun engelli bireylere ilişkin yürüttüğü projeleri de değinen Özkaynak, "Toplumumuz engelli bireyler noktasındaki farkındalığı eskiye göre daha iyi durumda ancak bu bilinç düzeyi henüz istenilen seviyeye gelmedi. Bu nedenle sivil toplum kuruluşları olarak daha çok çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.

- "Dezavantajlı bireylerimizi topluma kazandırabilmek adına sizlerle beraber oluruz"

Toplantıda plaket takdim edilen Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç da kendisinin de insanlığın hizmetinde gayret göstermeye çalıştığını dile getirerek, "Şu anda 23 dernek ve federasyonda görev yapıyorum. Bunlardan biri de Kızılay. Kızılay sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük kuruluşlarından birisi. Hepimizin gururu Kızılay. Bundan sonraki süreçte sizin katkılarınızla, biz de bireysel ya da Kızılay olarak farklı katkılar sunmak suretiyle dezavantajlı bireylerimizi topluma kazandırabilmek adına sizlerle beraber oluruz." şeklinde konuştu.

DİEF İstanbul Temsilcisi Perihan Sümbül de bir araya gelmelerindeki asıl amacın engelli gençleri topluma kazandırmak olduğunu söyledi. Sümbül, asıl engelin kalplerde olduğunu vurgulayarak, tesadüfen karşılaştığı işitme engelli Mehmet Demir'in hikayesini de katılımcılarla paylaştı.

Demir'in 6 çocuklu bir ailenin üyesi olduğunu, ailenin geçimine katkı sağlamak için de sokaklarda kağıt topladığını, bu nedenle eğitim alamayıp kimseyle iletişim kuramadığını ifade eden Sümbül, Demir'in eğitimi için ellerinden gelen desteği sağlayacaklarını sözlerine ekledi.

- "Engelli bireylere yol göstermek gerekiyor"

Etkinliğe katılan Paralimpik Milli Sporcu Koral Berkin Kutlu da yüzmede Avrupa Gençler ikincisi olduğunu anlatarak, diğer başarılarını paylaştı.

Kutlu, "Bence diğer engeli olan arkadaşlarımızın çekinmelerine hiç gerek yok. Sadece biraz onlara yol göstermek gerekiyor diye düşünüyorum. Onların da anne, babalarının çok yardımcı olmaları lazım. Çünkü bireylere en çok yardım edebilecek kişiler onlar." dedi.

Kutlu'nun annesi Nihan Kutlu da "Berkin, çok güzel başarılara imza attı. 13 yaşında hepimizi gururlandırdı. Dolayısıyla çok mutluyuz. İnsanlarda bir farkındalık oluşturdu, engelliler neler yapabiliyor bunu gösterdi. Berkin adına çok mutluyum." ifadelerini kullandı.

Kutlu, oğlu için her annenin yapabileceği şeyleri yaptığını ve desteklemekten vazgeçmediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Önce çocuğumu çok sevdim, sonra onun için neler yapabilirim, doğru adımları nasıl atabilirim bunu araştırdım. Arkasından Berkin desteklenince önü açıldı ve yürüdü. Ben çok sıradan bir anneyim aslında. Biliyorum her anne çocuğunu engelli olsun ya da olmasın çok seviyor ama bazen bu toplum baskısına karşı bir çıkıp bir bağırmak, ses yükseltmek gerekiyor. Çocuğumuzu kapattığımız kapılar ardından çıkaracağız, toplumun içine katılacağız. Rahatsız edici bakışlar, konuşmalar olacak. Bunların hepsini biz yaşadık ama zamanla bunları duymazdan geliyorsunuz ya da insanlar bir süre sonra tepki vermemeye başlıyor. Çocukları kapatmayalım, çıkaralım, onların dışarıda tüm çocuklar gibi bir hayatı olsun. Çabalamak lazım sadece biraz. Dışarıdaki insanlar ne kadar engelli birey görürlerse o kadar alışacaklar birlikte yaşamaya. Aslında ne kadar 'biz varız' dersek, kendimize o kadar yer bulacağız."

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :