TEYAD’ın geleneksel Cuma Sohbetleri kapsamında bu hafta Simya Hidrolik Otomasyon Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Makine Yüksek Mühendisi M. Sami Şahin,  “Avrupa’dan Türkiye’ye Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0” konulu bir konferans verdi.

Programı düzenleyen Ömer Lütfi Ersöz’ün Cengiz Numanoğlu’ndan “Secdeden Gayrı” isimli şiirini okumasının ardından Makine Yüksek Mühendisi M. Sami Şahin, dönüşümün tarihçesi hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında 1843 yılında kurulan Hereke Fabrikası, 1845’de yeni yapılmakta olan sarayların döşemelik ve perdelik ihtiyacını karşılamak üzere Hereke Fabrika-i Hümâyûnu adıyla üretime geçtiğini; Osmanlı İmparatorluğu’nun o tarihe kadar ipekli dokuma alanında kurduğu en kapsamlı fabrika olan Hereke Fabrikası için Fransa’dan jakar tezgâhları ve tasarımcılar getirilerek üretim başlandığını; geleneksel Osmanlı halıcılığında bir dö­nüm noktası sayılabilecek 1891 yılında, Hereke Fabrika-i Hümâyûnu, kuruluşundan yakla­şık yarım asır sonra, yüz adet yeni tezgâhla halı üretimine Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) himayesinde başlandığını; Galata köprüsünün yapımı, 1893-1897 arasında 8 bin km demiryolu, tünel inşaatı, hamidiye suyunun kağıthaneden yukarı pompalandığını, Silahtarağa santralinin yapılması, Haliç tersanesinde hamidiye tipi kruvazörlerin tamamen yerli üretildiğini söyledi.

3D PRINTIN YÖNTEMİ, YATAY ve DİKEY ENTEGRASYON

Gelinen aşamada hızlı prototipleme ve 3 boyutlu baskı (3D Printing) yöntemiyle karmaşık parçaların üretilmesinin kolaylaştığını, Hızlı prototiplemeye imkân sağladığını, tasarım döngüsündeki zamanı azalttığını, ürün optimizasyonunu hızlandırdığını, tasarım ve imalatın entegrasyonunu sağladığını, üretim süreçlerini ve maliyeti azalttığını, modülerliği desteklediğini, fonksiyonel ürünler üretildiğini ve sanal dünyada, operatörlerin bir butona tıklayarak makineleri ile etkileşime girerek onların parametrelerini değiştirebildiklerini, operasyonel veri ve bakım talimatlarını almanın mümkün olabildiğini, artırılmış gerçeklik montaj, bakım gibi karmaşık görevlerin görüş alanı içine ek bilgi katarak bu görevleri basitleştirebildiğini, birbirleriyle gerçekte aynı ortamda olmayan çalışanların tıpkı aynı ortamdaymış gibi beyin fırtınası ve tartışmalar yapabildiğini ifade ederek “Simülasyon gerçek bir sistemin veya sürecin modellenmesi ve bu model sayesinde sistemin çalışması sağlanarak sistemin davranışını anlayabilmek ve değişik stratejiler gerçekleştirebilmek amacıyla geliştirilen yapay gerçekliktir. Gerçek zamanlı hazırlanan bu sanal modellerle fabrikalar, üretim hattındaki ürün için makine parametrelerini sanal dünyada test etme fırsatı bulacak ve bu da kaliteyi artırıp zamandan tasarruf edilmesini sağlayacaktır. Şirketler, tedarikçiler ve müşterilerin bilişim teknolojisi  sitemleriyle birbirlerine bağlı olması bir sistem  bütünleşmesidir. Yatay entegrasyon, müşteri tipi aynı olan farklı şirketler arasındaki birleşmedir. Bu birleşmedeki asıl amaç, aynı müşteri tipine hitap eden bu şirketlerin pazardaki paylarını arttırmaktır. Dikey entegrasyon, aynı sektörde fakat farklı alt sektörlerde müşterisi olan firmaların birleşme şeklidir. Bilinen veritabanı yönetim sistemleri ve yazılım araçlarının, verileri toplama, saklama, yönetme  ve çözümleme yeteneklerini aşan büyüklükteki  verilere büyük veri denilmektedir. Büyük verilerin analizinin birçok kritik alanda bilişimin karar desteğini bir üst boyuta taşıyarak ciddi tasarruflar ve yeni olanaklar sağlayacaktır.”dedi.

BULUT TEKNOLOJİSİ

Bulut teknolojisinin en yalın haliyle hiçbir kurulum gerektirmeyen web tabanlı uygulamalar ile işlemsel olarak kolaylık sunan online depolama hizmeti olduğuna dikkat çeken M. Sami Şahin; “İnternet üzerinde barındırdığımız tüm uygulama,  program ve verilerimizin sanal bir makine üzerinde yani en çok kullanılan adıyla bulutta depolanması ile birlikte internete bağlı  olduğumuz cihazımızda her lokasyonda bu  bilgilere, programlara ve verilere kolaylıkla ulaşım sağlayabildiğimiz hizmetin tümüne bulut  teknolojisi (cloud) adı verilmektedir. Günümüzde gittikçe karmaşıklaşan ve  yaygınlaşan bilgi teknolojileri kullanımının  karşısındaki en büyük tehlike siber güvenlik  tehditleridir.”dedi.

ENDÜSTRİ 4.0

Endüstri 4.0 ile birlikte gelen geniş ağ ve yüksek oranlı veri paylaşımı, firmaların siber güvenlik talebini hızla artırdığnı  söyleyen Şahin; “Şirketler mutlaka siber güvenlik önlemleri  almalı ve Endüstri 4.0’a uyum sağlamak  amacıyla mevcut güvenlik sistemlerini de  sürekli geliştirmelidir. Dünyanın en büyük spor ürünleri üreticisi olan Adidas’ın Almanya’da faaliyete geçecek olan Speed Factory tesisi üretime başladı. Sanayi reformunun canlı bir örneği olan bu tesiste üretim tamamen robotlar ile yapılacak. Üretimin Asya'dan Avrupa ve ABD'ye yöneldiğinin canlı örneğidir.”dedi.

KARANLIK FABRİKALAR ve İNSANSIZ ÜRETİM DÖNEMİ BAŞLIYOR

Karanlık Fabrikalar ile İnsansız Üretim döneminin başladığını öne süren Yük. Mak. Müh. M. Sami Şahin; “Son derece otomatik robotlarla, ışığa, ısıtma ve soğutmaya gerek kalmadan çölün bir köşesinde veya atıl bir bölgede, uzaktan kumandalı üretimler başlıyor.”dedi.

TÜRKİYE’NİN HEDEFİ İLK 10’A GİRMEK

Türkiye’de yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Şahin, hedefin dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesi arasında olmak olduğunun altını çizerek; “Endüstri 2.0-3.0 arası seviyeden 4.0’a geçiyoruz.  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 09 Aralık 2015'te yapılan toplantısı, 16-17 Ocak 2016 tarihli Çalıştay, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun 23 Şubat 2016'daki kararı, 3 Ocak 2017 de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı başkanlığında Sanayide Dijital Dönüşüm platformu kurulması ve Platform çatısı altından TOBB, TİM, TÜSİAD, MÜSİAD, YASED ve TTGV gibi iş dünyamızın ve sanayimizin en üst kuruluşlarının yer alıyor olması; Türkiye’nin 2023 hedefinin gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmektir.”dedi.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ve YAPMAMIZ GEREKENLER

Değişim ve dönüşüm sürecinin çok hızlı geliştiğine ve bunun farkedilmediğine vurgu yapan Şahin; “Dönüşümü fark etmiyorsunuz. Fark etmediğiniz nokta: cep telefonlarınızın normal telefonlardan akıllı telefonlara geçmekteki fark etmediğiniz gibi bir durum ve süreç yaşanıyor. Bunlar tamamlandığı zaman artık ülkenin gerçek manada bir potansiyeli ve gücü ortaya çıkacaktır. Bize burada çok görev düşüyor; bu ülkenin geleceği gençler diyoruz, bu alanda ihtiyaç olan potansiyel gençlerimizi meslekî anlamda yönlendirerek üniversitelerimizde ihtiyaç olan alanlarda hem ahlâkî değerleriyle hem insanî değerleriyle hem de teknolojik anlamda donanımlı bireyler halinde yetiştirmekle alakalı bir sorumluluğumuz var. Bunları yaptığımız zaman ülkenin gerçek ihtiyacı olan potansiyel gücünü kazanmış olacağız ve ülkemizde dijital dönüşümü sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmiş olacağız. Türkiye geçmiş deneyimleriyle, gençlerinin gelecek potansiyeli ile dünyada sürekli yakından takip edilen bir ülkedir. Bu ülkenin gelişmesini ve büyümesini istemeyenler, zaman zaman inkıtaya uğratmaya çalıştılar. Bu dönüşümü gerçekleştirecek beyinlerimizi iğfal ettiler. Bu gençlerimizin hepsini elimizden aldılar. Buna rağmen bu ülke artık kendi ayakları üzerinde durabilen, bu dönüşümü de kendi öz kaynaklarıyla, öz varlıklarıyla yapabilecek bir güce sahiptir. Bulunduğumuz coğrafya dünyada bu işin merkezi olabilecek bir noktadadır. Yapmamız gereken; kendi yerli ve milli kaynaklarımız olan, en önemli varlığımız olan insan kaynağını çok iyi bir şekilde kullanarak kendi ürünlerimizi üretebilecek potansiyeli de ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu iradeye sahibiz. Bu insan potansiyeli bizde var. Önemli olan kendi özgüvenimizi tekrar kazanıp, diz çökmüşlükten ayağa kalkıp hızlı bir sıçrayışla ülkemizin kalkınmasına hep beraber katkı sağlayacağız.”dedi. 

 Program sonunda TEYAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Oğuz, Başkan yardımcısı Ali Selvi, Yönetim Kurulu üyesi Nihat Abayhan ve Ömer Lütfi Ersöz tarafından MakineYüksek Mühendisi M. Sami Şahin’e günün hatırasına dernek plaketi takdim edildi.