Enbarlı Sığınmacıların, Fırat Üzerindeki Bekleyişi

Enbarlı Sığınmacıların, Fırat Üzerindeki Bekleyişi

DAEŞ ile Iraklı güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar nedeniyle evlerini terk ederek Bağdat'a sığınmaya çalışan Enbarlıların başkente girişine izin verilmiyor

Terör örgütü DAEŞ ile Irak güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar sebebiyle evlerini terk ederek Bağdat'ta sığınmak isteyen yüzlerce Enbarlı aile, Bizebiz Köprüsü'nde bekletiliyor.

Bağdat Operasyonlar Komutanlığı'nın güvenlik gerekçesiyle başkente almadığı, terör ve çatışma yorgunu ailelerin, kavurucu güneşte bekleyişinin, "insanlık dramına" dönüşmesinden endişe ediliyor.

Geçişlerine izin verilmeyen ve içlerinde çok sayıda çocuk ve yaşlıların da bulunduğu ailelerle nöbetçi askerler arasında zaman zaman polemikler yaşanıyor. Yüksek sıcaklıktan etkilenen bazı çocuk ve yaşlılar baygınlık bazı yetişkinlerle askerler arasındaki gerginlikten ötürü de kimi sığınmacıların ise sinir krizi geçirdikleri belirtiliyor. 

Sağlık Bakanlığı'nın tahsis ettiği ambulanslar ise, sadece durumu acil olanları köprünün diğer tarafına taşıyor. Fırat Nehri üzerindeki Bizebiz Köprüsü'nde bekletilen bazı vatandaşların özellikle genç yaştakilerin suya girerek serinlemeye çalıştıkları dikkati çekiyor. 

- "7 gündür şu çölde bekletiliyoruz" 

Bağdat'a girişine izin verilmeyen Abdulbasit Halaf, "Ailemle birlikte 7 gündür şu çölde bekletiliyoruz. Enbarlı siyasetçiler, gelip içinde bulunduğumuz dramı görsünler istiyoruz. DEAŞ, 3 yaşındaki çocuğu katletti ve bunu burada bizimle günlerdir çocuğu için gözyaşı döken anneden öğrendik. Bu köprüyü geçebilen, kendini, Kabe'ye gitmiş gibi hissediyor" diye konuştu.

Köprü üzerinde bekletilen böbrek hastası Um Casim ise, Bağdat'ın yerlilerinden olduğunu söyleyerek, "Enbarlı değilim. Buralı bir ailenin emanetini teslim etmek için geldim. Şehre girmeme izin verilmiyor ve günlerdir bekletiliyorum. Bağdat'ta bulunan çocuklarımdan haber alamıyorum" dedi.

- Enbarlıların sığamadığı mini Bizebiz Kampı

Bu arada Enbar'ı Bağdat'a bağlayan Bizebiz Köprüsü'nün Bağdat yönünde Nisan ayında UNİCEF tarafından inşa edilen 30 adet çadır kampta 80'in üzerinde aile barınıyor.

Çadır kamptaki koşulların hayli zor olduğunu anlatan kamp sorumlusu Falah Muhammed, "Kavurucu sıcaklıklar en çok yeni doğmuş çocukları etkiliyor. Hiçbir hükümet yetkilisi buraya gelmedi. Kamptaki hayat şartları birçok insanın sinir krizi geçirmesine neden oluyor. Ailelerin üzerinde yatacağı döşek ve minder bile yok" ifadelerini kullandı.

İki oğlu DAEŞ tarafından idam edilen Cabbar Yasir Elbu Faraj, örgüt tarafından polis görevlisi oğulların infaz edilirken çekilen fotoğraflarını yanında taşıyor. Öldürülen oğullarının cenazesini bile teslim alamayan yüksek şeker ve böbrek hastası Faraj, şunları dile getirdi:

"Bu toprak ve ülke için 2 evladını şehit veren bir baba bu sefil hayatla mı ödüllendiriliyor? Oğullarımın elimden alınması beni 50 yıl geriye götürdü. Ayakta duracak takatim kalmadı. Türkiye'nin, sağlık sorunu olan acıklı Enbarlıları topraklarına almasını istiyoruz."

Enbar'ı uzun süredir kontrolü altında bulunduran DAEŞ, 15 Mayıs'ta kent merkezi Ramadi'ye yönelik şiddetli saldırı başlatmış, bunun üzerinde bölgede yaşayanların büyük bölümü Bağdat'a doğru yola çıkmıştı. Ramadi'nin 17 Mayıs'ta DAEŞ'in kontrolüne geçmesi üzerine Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre 25 bin aile Bağdat sınırlarına dayanmıştı. Kefil bulup adres gösterenler Bağdat başta olmak üzere civardaki kentlere alınırken, hala binlerce Enbarlı başkente giriş yapmak için bekliyor.  

Kaynak:Haber Kaynağı