Adil Öksüz'ün gözaltı süreci ve sonrasında yaşananlar iddianamede

Adil Öksüz'ün gözaltı süreci ve sonrasında yaşananlar iddianamede

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün, jandarma karakolundan Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülmek üzere bindirildiği araçtan, bir kez daha sorgulanacağı gerekçesiyle indirildiği belirtildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün, jandarma karakolundan Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülmek üzere bindirildiği araçtan, bir kez daha sorgulanacağı gerekçesiyle indirildiği bildirildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Öksüz'ün serbest bırakılmasına ilişkin iddianamede, jandarma karakolundaki gözaltı süreci detaylarıyla anlatıldı.

Buna göre, Öksüz'ün jandarma karakolunda olduğu 16 Temmuz günü saat 15.15 sıralarında Jandarma Astsubay İsmail Uçar, tuvaletteki peçetelikte flaş bellekten biraz daha geniş bir cihaz buldu.

Uçar'ın cihazın kime ait olduğunu sorması üzerine Uzman Çavuş Serkan Çoraplı, tuvalete en son Adil Öksüz'ün girdiğini söyledi. Bunun üzerine Öksüz, "UPS mi?" diyerek, cihazın kendisine ait olduğunu, onu tuvalette düşürdüğünü kaydetti.

"Neden yalan söylüyorsun?" diyen Uçar, cihazı tuvalette yerde değil, peçeteliğin içine konulmuş vaziyette bulduğunu ifade etti. Öksüz, cihazı ABD'den aldığını söyledi.

Daha sonra Kışla Jandarma Karakoluna getirilen 29 şüpheliden 18'i, şüpheli Serter Koçak'ın sorgularının bittiğini belirtmesi üzerine 11 ve 7 kişilik iki grup halinde, Hakan Kutlu ve Yakup Altundağ'ın koordinesinde araçlara bindirilerek İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'sine götürüldü.

Götürülen isimler arasında diğer sivil şüpheliler Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek de bulunurken, aralarında Adil Öksüz'ün yer aldığı 11 kişi ise Kışla Jandarma Karakolunda kaldı.

İki tanık, verdikleri ifadede Öksüz'ün Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülen ilk grupta yer aldığını ancak sivil polislerden Erhan Cihangir'in, "Onu götürmeyin, ne yapıyorsunuz, onu götürmeyin. Neden kafanıza göre iş yapıyorsunuz?" diyerek Öksüz'ü bindirildiği araçtan indirdiğini söyledi.

Bu şekilde, Akıncı Üssü çevresinde yakalanıp Kışla Jandarma Karakoluna getirilen 29 kişi arasındaki 3 sivil şüpheliden sadece Adil Öksüz, karakolda bırakıldı.

Öte yandan, şüpheli Hakan Kutlu'nun da yer olmadığı gerekçesiyle Öksüz'ü şüphelilerin bindirildiği araca almadığı ancak ifadesinde şüphelilerin sorgusunu yapan Serter Koçak, Erhan Cihangir ve Ömer Doğan'ın, Öksüz'ün üzerinden çıkan cihazın basit bir cihaza benzemediğini, bu kişi ile bir daha konuşup sorgulama yapacaklarını söylediklerini bildirdi.

Kutlu, bunun üzerine Öksüz'ün eşyalarının bulunduğu poşeti, tutanakları tutan uzman çavuşa verdiğini kaydetti.

- Kimse almaya gelmedi

Kışla Jandarma Karakolunda kalan Adil Öksüz'ün de arasında bulunduğu 11 şüpheliyi bir daha kimsenin almaya gelmediği belirtildi.

Bu arada, Akıncı Üssü çevresinde gözaltına alınan 87 kişinin de Ankara Batı Adliyesine götürülmesi kararlaştırıldı. Bu kişiler, adliyeden önce doktor raporu için Sincan Cezaevi Hastanesine götürüldü.

Jandarma karakolunda kalan Öksüz dahil 11 kişinin de Kazan İlçe Jandarma Komutanı Murat Bozdoğan'ın talimatıyla aynı yere götürüldüğü kaydedildi.

Hastanedeki işlemleri tamamlanan 98 kişi, 17 Temmuz'da sabah saatlerinde Batı Adliyesine getirildi. Şüpheliler, adliye nezarethanesine girerken üzerileri arandı ancak Adil Öksüz'ün içinde bulunduğu 11 kişilik grup üzerileri aranmadan nezarethaneye girdi.

Bu arada, Öksüz'ün Ankara Batı Adliyesi nezarethanesine alınırken hakkında tutulan ve üzerinden çıkan eşyalara yönelik tutanakların Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmediği anlaşıldı. Bu tutanaklar, basında çıkan haberlerin ardından o dönemde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) teslim edildi.

Ayrıca, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılan üst yazıda da 98 şüpheli arasındaki tek sivil Adil Öksüz, rütbeli asker olarak yer aldı.

Şüpheliler nezarethaneye konulduktan sonra şüpheli Osman Gök, varsa tanıdık avukatlarını araması için şüphelilere telefon verdi.

Gök, Serkan Çoraplı'yı çağırıp Adil Öksüz'ü göstererek, "Şu telefonu ver." dedi. Çoraplı'nın Öksüz'e ait iki telefondan birini vermesinin ardından Öksüz, "Bunu değil." diyerek diğer telefonu istedi. Öksüz, telefonla konuştuktan sonra nezarethanede bulunan başka şüpheliye verdi. Birkaç kişi bu şekilde Öksüz'e ait telefonla görüşme yaptı. Görüşmelerden sonra telefon alınarak Öksüz'ün eşyalarının olduğu poşetin içine konuldu.

Öksüz, 18 Temmuz sabah saatlerinde sulh ceza hakimliği kararıyla serbest bırakıldı.

Ankara Batı Adliyesine getirilen 100 şüpheliden 99'u tutuklanırken, sadece Öksüz hakkında tutuklama kararı verilmedi. Öksüz'ün serbest bırakılması kararına yapılan itiraz reddedildikten sonra Başsavcılığın talebi üzerine Öksüz hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :