ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, yenilenebilir kaynaklarımızla birlikte kömür ve nükleer kaynakları da etkin bir şekilde kullanabildiğimizde cari açık sorununun üstesinden kolayca gelebilme imkanına sahibiz. İnşallah bu alanlardaki hedeflerimize ulaşarak hem enerji kaynaklarımızı çeşitlendirecek hem de ekonomimizin önünde yeni ufuklar açacağız." dedi.

Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Elektrik Santralleri Toplu Açılış Töreni'ndeki konuşmasında Erdoğan, Türkiye ekonomisinin en ciddi sıkıntısı olan cari açığın yarısını, enerji ithalatının oluşturduğunu söyledi.

Erdoğan, bazen bu sektörde olanlarla konuşurken, "Bugüne kadar olan oldu. Kömürde ithal yok. Bu işi kapattık. Bizim kendi rezervimizi eritmek durumundayız. İşte 'Efendim onun kalografik değeri şöyle, bunun böyle.' Biraz fazla kullanırsın olur biter." dediğini aktaran Erdoğan, bunu yapmaya mecbur olduklarını kaydetti.

"Finansman yönetiminde başarılı olamazsak, cari açığımızı biz iyice aşağılara çekmezsek ekonomide duman oluruz. Az önce söylenen o büyümeyi yakalayamayız." şeklinde konuşan Erdoğan, bu büyümenin yakalanması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kömür rezervinin eritilmesi için ne gerekiyorsa onun yapılacağını ve kararlı şekilde bu adımın atılacağını belirterek, şunları söyledi:

"Biz, yenilenebilir kaynaklarımızla birlikte kömür ve nükleer kaynakları da etkin bir şekilde kullanabildiğimizde cari açık sorununun üstesinden kolayca gelebilme imkanına sahibiz. İnşallah bu alanlardaki hedeflerimize ulaşarak hem enerji kaynaklarımızı çeşitlendirecek hem de ekonomimizin önünde yeni ufuklar açacağız. Türkiye'nin yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanması konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız yeni bir stratejiyi geliştirdi. Yerli kömürün teşvik edilmesi amacıyla devlete en ucuz elektrik fiyatını teklif eden firmaya bütün yasal izinleriyle hazır bir saha teslim edilecek. Yatırımcı da burada kömürü çıkarıp elektrik üretimi yapacak. Devlet de alım garantisi vererek yatırımcıya finansman sağlamış olacak. Daha önceki sistemde ihale en yüksek bedeli teslim edene veriliyordu. Bu yöntemin, vatandaşın elektrik faturasının düşmesi konusunda hiçbir olumlu katkısı yoktu. Çünkü maliyeti yüksek olan ürünün doğal olarak fiyatı da yükseliyor. Yeni modelde ise en düşük fiyata elektrik satmayı kabul eden firmaya kömür üretim alanı tahsis edilerek vatandaşın elektrik faturasının da azalması sağlanıyor."

- Üçüncü nükleer santral hazırlığı

Nükleer santraller konusunda iki önemli adım atıldığını anımsatan Erdoğan, "Mersin Akkuyu'da inşası süren nükleer santrali inşallah 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. Sinop'taki nükleer santralle ilgili çalışmalar sürüyor. Şimdi üçüncü bir nükleer santral için ön hazırlıklara başladık. Her üç projeyi de tamamlayarak ülkemizin hizmetine sunmakta kararlıyız." dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, enerji yatırımlarının çok ciddi kaynak ve teknoloji birikimi isteyen yatırımlar olduğunu, dünyada nükleer enerji konusunda gereken teknolojiye sahip ülke sayısının neredeyse bir elin parmaklarını geçmediğini anlattı.

Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye yönelirken, bu tesislerin inşası ve teknolojisinde de söz sahibi olma mecburiyetinde olduğunu ve bunun başarılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aksi takdirde bu işler için yurt dışına çok ciddi kaynak aktarma mecburiyetinde kalınacağına dikkati çekti.

Erdoğan, bu yatırımlara öncelik verme, teşvik etme amaçlarından birinin de cari açığı azaltmak olduğunu yineleyerek, ekim ayında Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yenilenebilir enerji kaynak alanlarıyla ilgili düzenlemeyi çok önemli bir adım olarak gördüğünü bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlemenin amacının yenilenebilir enerji kaynaklarının hızlı şekilde yatırımcılara tahsisiyle birlikte elektrik enerjisi üretim tesislerinde kullanılan ileri teknolojinin Türkiye'de imalatını sağlamak olduğunu dile getirerek, bunun da başarılması gerektiğine işaret etti.

"Bu sistemde, açık eksiltme usulüyle en uygun teklifi veren firma yatırım hakkı kazanacaktır." diyen Erdoğan, ihalenin en önemli şartının da elektrik üretiminde kullanılacak teknolojinin Türkiye'de üretimi olacağını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Altyapısı ve izinleri hazır olarak ihaleye çıkartılan yenilenebilir enerji üretimi alanlarındaki santraller için en az yüzde 80 yerlilik ve 15 yıl Ar-Ge şartı getiriliyor. Bu düzenlemeyle yenilenebilir enerji yanında bu alanı besleyen diğer sektörlerde de önemli oranda yerli üretim artışı sağlamayı hedefliyoruz. Dünyadaki en büyük tek güneş tarlası olacak Konya Karapınar yenilenebilir enerji tesisi için önümüzdeki ay ihaleye çıkılıyor. Yaklaşık 2 bin hektarlık alanda kurulacak bin megawat kapasiteli bu tesisin yatırım bedeli 1.3 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Benzer bir gelişme bugün 64 tesisin açılışını yapacağımız rüzgar santralleri konusunda yaşanıyor. Bu santrallerin kule, kanat ve türbin üretimlerinin ülkemizde yapılmasını özellikle teşvik ediyoruz. İnşallah bugünlerde yakındır diye düşünüyorum. Hedefimiz, Türkiye'nin bu alanda dünyadaki en önemli üretim merkezlerinden biri haline dönüşmesidir."

Rüzgar türbinlerinin kanatlarını üretenler bulunduğunu, bunun kulesinin yapılabileceğini anlatan Erdoğan, türbinin de üretileceğine inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer santrallerde de mümkün olduğunca teknoloji transferine dayalı bir anlayışı hakim kılmaya çalıştıklarını, son dönemde çok ciddi atılım yapılan alanlardan birinin de su kaynakları olduğunu vurguladı. Özellikle hidroelektrik kaynaklarının kullanımı konusunda adeta devrim yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "Ülkemizde elektrik üretimine uygun ne kadar su kaynağımız varsa hepsini de özel sektörümüz eliyle değerlendirecek bir stratejiyi hayata geçirdik. 14 yılda nereden nereye geldik bu alanda." diye konuştu.

Bugünkü etkinlikle 33 hidroelektrik santralinin açılışını gerçekleştireceklerini anlatan Erdoğan, eskiden "Su akar Türk bakar", şimdi ise "Su akar Türk yapar" dendiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hidroelektrik santralleri konusunda ciddi direniş ve engellemelerle karşılaşıldığını belirterek, "Elektrik üretirsin, gelirler onun önüne dikilirler. Söze geldiği zaman aydın diye de geçinirler. Karanlıktasın yahu, ne aydınlığı." dedi.

- "İnsanlığın karanlıkta yaşamasını istemiyoruz"

"Biz, insanlığın karanlıkta yaşamasını istemiyoruz. Tüm insanlık aydınlığa hasret. Ülkemin insanı da bu aydınlığı neresi olursa olsun, şehir, köy, her yerde yaşayacak. Bu onun hakkıdır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sularımız boşuna akıp gitmemeli. Bunları rezerve etmeliyiz. Bundan hem içme suyunu hem kullanma suyunu hem de bunun yanında enerji üretecek suyu temin etmemiz lazım. Onun için içimizde sağolsun, bu baraj yapımlarına giren birçok yatırımcımız oldu. Onların da bir iki bu baraj yapımlarında attıkları adımlar, bizim bu israfımızı ortadan kaldırmış oldu ve hala bunlar devam ediyor. Aynı şekilde tabii ki yıllar yılı atık su olayında yanlış politikalar sebebiyle hiçbir zaman bizler bu atık suda geri dönüşümü sağlayamamıştık. O geri dönüşüm bile yeni yeni başladı. Şimdi işte ondan bile enerji üretimine girebilme noktasına geldiğimiz gibi park bahçeler kullanma suyuyla, yani içme suyuyla ıslanırken şimdi artık bu geri dönüşümden elde edilenle bazı belediyelerimiz parklarını bahçelerini ıslar hale geldiler, sular hale geldiler."

(Sürecek)

AA