El Şark Forum 2016 İstanbul Buluşması

El Şark Forum 2016 İstanbul Buluşması

İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Keyman:- "Arap Baharı'nda bir çoğulculama söz konusuydu. İnsanlar devletin otoriter yapısını ve bu şekilde yozlaşmış halini değiştirmeye çalıştılar ancak benimsenen kimlik aşırı şekilde, tamamen makro kimli

İSTANBUL (AA) - İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü ve Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman, Ortadoğu'da yaşanan kaos ortamına ilişkin, "Arap Baharı'nda bir çoğulculama söz konusuydu. İnsanlar devletin otoriter yapısını ve bu şekilde yozlaşmış halini değiştirmeye çalıştılar ancak benimsenen kimlik aşırı şekilde, tamamen makro kimliğe dönüştü. Öldüren kişilerin hepsi dini temel olarak alıyorlardı, öldürülen kişiler de dinsiz değildi ancak mezhepleri farklıydı. Burada karşımıza büyük bir kimlik problemi çıkıyor." dedi.

Keyman, El Şark Forum 2016 İstanbul Buluşması kapsamında, moderatörlüğünü TRT Word Programı Direktörü ve Şef Editör Resul Serdar Ataş'ın üstlendiği "Rekabet İçindeki İdeolojiler: Bölgedeki İdeolojik Projeler" başlıklı oturumda, Arap Baharı'nın Libya ile başladığını ve aslında başlangıçta büyük umut veren bir süreç olarak görüldüğünü söyledi.

Daha sonra ciddi sorunlarla yüzleşilmeye başlandığını ve aşırı derecede kaotik bir durumla karşı karşıya kalındığını vurgulayan Keyman, "Burada tabii ki insanlar kendi tarihlerini kendileri yazmak istiyorlar. Kendi kendilerini yönetmek istiyorlar ve bunun amacı düzgün bir hayat sürmelerini garanti altına almak isteği. Burada aynı zamanda öznelliğin ve iyi bir yaşam tarzına sahip olmanın da büyük etkisi var." diye konuştu.

Fuat Keyman, o dönemde, batılı ülkelerin Ortadoğu ile büyük bir iş birliği istememelerinden dolayı Arap Baharı'nın bu bölge için büyük bir önem taşıdığına işaret ederek, "Sadece bu bölge için değil aslında tüm dünya için büyük bir öneme sahipti. Burada sadece politik oyunların dışında dünyayı düşündüğümüz zaman ve düzgün yaşam açısından düşündüğümüz zaman bu insanlar hayatlarında ilk defa nesne olarak değil, tarihe özne olarak yansıtıldılar ve yaklaşım bu şekilde oldu." diye konuştu.

Keyman, Suriye, Irak, Somali, Yemen ve bazı ülkelerde süregelen durumların, kendilerine hem ahlaki hem de siyasi bir görev verdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bir genel isim çıkarmamız gerekiyor. Bu konferansın özetini okuyacak olursanız bu bölgedeki vesayetçi devletlerin aslında başarısız oluşu ve bunların büyük resimden ayrılmalarını özetle okuyabilirsiniz. İkinci olarak tabii ki Arap Baharı'nda bir çoğulculama söz konusuydu. İnsanlar devletin otoriter yapısını ve bu şekilde yozlaşmış halini değiştirmeye çalıştılar ancak benimsenen kimlik aşırı şekilde, tamamen makro kimliğe dönüştü. Öldüren kişilerin hepsi dini temel olarak alıyorlardı, öldürülen kişiler de dinsiz değildi ancak mezhepleri farklıydı. Burada karşımıza büyük bir kimlik problemi çıkıyor."

- "ABD ile Rusya arasındaki gerginliğin doğrudan yansıması Suriye"

Keyman, üçüncü olarak bölgedeki kaotik durumların, büyük aktörlerin bölgeyi bir satranç oyunu gibi algılamalarından da kaynaklanıyor olabileceğini belirterek, şunları anlattı:

"Büyük aktörlerin kendi amaçları uğruna insanlara ve toplumlara ne olduğuna önem vermeden aldıkları kararların sonucunu yaşıyorlar. Burada tabii ABD ile Rusya arasındaki çatışma ve gerginliğin doğrudan yansıması olarak da Suriye örneği verilebilir. Burada Rusya'nın jeopolitik konumundan dolayı ilgisi yadsınamaz bunu da söylememiz gerekiyor. Özetle çok büyük bir kriz ortasındayız. Bu kriz ortamının sebebi de bir yandan güçlü aktörlerin politikaları bir yandan da temelci, köktenci kimlik anlayışları. Tabii ki bir yandan da bölge üzerinde oynanan jeopolitik oyunların önemini de göz ardı edemeyiz."

Prof. Dr. Keyman, "Bölgede yeni bir sosyal anlaşma hayal etmemiz mümkün mü?" diye sorarak, "Bölgede böyle bir mutabakat mümkün mü?' diye kendimize sorabiliriz. Bana da sordular ve bunun mümkün olduğunu söyledim. Burada aktörlerin önemli rol oynadığı ve özcü aktörlerin belli bir rol oynadığı ve yeni bir sosyal mutabakat alanında bir fikir birliğine ulaşmalarının bölgeye de etkileri olacaktır. Bunları inkar etmek anlamsız olur." ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :