Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü

Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü:- "Pulmoner hipertansiyonu birçok organı etkileyebiliyor"

İSTANBUL (AA) - Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, pulmoner hipertansiyonun birçok organı etkileyebildiğini duyurdu.

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü'nden 5 Mayıs Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, hastalığın temelinde, kalpten akciğere temizlenmek üzere gönderilen kanın yer aldığı damardaki bozulmalar nedeniyle oluşan basınç yüksekliğinin yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, pulmoner hipertansiyonla ilgili ülkeden ülkeye, hatta bölgeden bölgeye hastalık görülme oranları ile ilgili verilerin çok değişkenlik gösterse de milyonda 15-25 arası bir yeni hasta görülme oranına ve yüzde 15 gibi bir mortalite hızına sahip olduğunun bilindiği kaydedildi.

Hastalığın bulgularının nefes darlığı, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi spesifik olmayan şikayetler olması nedeniyle hastaların, değişik tanı ve tedaviler alabildiği, nihai pulmoner hipertansiyon tanısı konulduğunda hastalığın daha ileri evrede olabildiği vurgulanan açıklamada, pulmoner hipertansiyonun birçok organı etkileyebildiği belirtildi.

Pulmoner hipertansiyon hastalığının temelinde bulunan, kalpten akciğere temizlenmek üzere gönderilen kanın yer aldığı damarda olan bozulmalar nedeniyle burada oluşan basınç yüksekliğine işaret edilen açıklamada, bu durumun süreklilik arz etmesi durumunda hem akciğer hem kalp sisteminin etkilendiği, tedavinin daha zor bir hal aldığı, bazı hastalarda akciğer ve kalp nakline dek gidebildiği bildirildi.


- "Hastalıkla ilgili yüz güldürücü nokta, gelişen spesifik ilaçların kullanımı"


Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Damar yapısında oluşan bozulmanın sebebi tam olarak bilinmezken bir kısımda doğumsal kalp hastalıkları, bir kısımda romatizmal bazı hastalıklar, bazılarında ise paraziter hastalıkların sonucu olarak oluştuğuna dikkat çekiliyor. Pulmoner hipertansiyon hastalığının etkilediği organlar baz alınarak belli alanlarda spesifikleşme söz konusu oluyor. Kardiyoloji, pediyatrik kardiyoloji, göğüs hastalıkları, romatoloji, göğüs cerrahisi ve kalp damar cerrahisi gibi alanlar pulmoner hipertansiyon hastalığı konularında çalışmalarını sürdürüyor.

Hastalıkla ilgili yüz güldürücü nokta ise son 10-15 yıllık periyotta gelişen spesifik ilaçların kullanıma girmesidir. Önceleri daha spesifik tedavilerle mevcut semptomların giderilmesi amaçlanırken, son dönem geliştirilen moleküller sayesinde hastaneye yatış durumu, hastalığın ilerlemesi, tedavide değişiklik gerekmesi ve ölüm oranlarındaki düşüşler gibi kayda değer iyileşmeler gözlemleniyor."

Pulmoner hipertansiyon hastalığının teşhisi için damarlarda basınç ölçümlerini ortaya koyan testler yapıldığı belirtilen açıklamada, "Herhangi bir bulaşıcı yanı olmayan, belli ölçüde kalıtsal yönleri olan bu hastalık grubuna sahip hastaların bilinen hipertansiyon hastası olmadığı ve çoğu zaman daha ciddi bir tabloyla karşı karşıya bulunulduğu bilinmelidir. İleri evrelerinde yaşamı kısıtlayan ve kişinin kendi işlerini görmesini bile engelleyen bu hastalıkta gerek hastaların gerekse hasta çevresinin bilinçlenmesi ve belki de eğitilmesi kompleks bir durum olan bu hastalıkla başa çıkmada çok önem taşıyor." ifadeleri kullanıldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :