DİYARBAKIR (AA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmesine ilişkin, "Türkiye'nin tanıtımı zaman zaman etrafımızı çeviren ateş çemberinden dolayı negatif yöne çekiliyordu. Onun için bu son aldığımız başarıyı çok değerli buluyoruz" dedi.

Müsteşar Ahmet Haluk Dursun başkanlığında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Abdullah Kocapınar ve yardımcısı Zülküf Yılmaz'dan oluşan heyet geldiği Diyarbakır'daki tarihi mekanlarda incelemede bulunduktan sonra belediye ve valiliği ziyaret etti.

Temasların arından Dursun, Sur ilçesindeki İçkale'de düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır'ın aldığı büyük başarıyı kutlamak üzere Diyarbakır'a geldiklerini söyledi.

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile Efes Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasının başarılı ortak bir çalışmanın sonucu olduğunu dile getiren Dursun, şöyle konuştu:

"Önemli bir başarı elde edildi. Bu başarı aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Bu sorumluk, halkı ve yöneticileri bilinçlendirmekle UNESCO'yu doğru bilgilendirmek ve onların bize önerdikleri çalışmaları yerine getirmekle başarılabiliyor. Diyarbakır'ı zaten listeye girmeden önce önemsiyorduk ve 2000 yılından itibaren adaylarımızdan bir tanesiydi."

- "Dünya kültürel, mimari ve tarihi mirasına her yönüyle uygun bir şehir"

İki alanın Dünya Miras Listesi'ne alınmasının önemine vurgu yapan Dursun, "Türkiye'yi hem kültür tarihi bakımından hem de geleceğe yönelik çalışmalar bakımından özellikli bir ülke olduğu konusunda ön plana çıkardı" şeklinde konuştu.

Diyarbakır'ın sadece surları ve Hevsel Bahçeleri ile sınırlandırılamayacak bir şehir olduğuna işaret eden Dursun, şunları kaydetti:

"Burası tarihi, mimari ve kültürel derinlik açıdan, dünya kültürel, mimari ve tarihi mirasına her yönüyle uygun bir şehirdir. Bakanlık elinden gelen katkıyı yapıyor. Diyarbakır'ın UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmesiyle çok daha fazla göz önünde olacağını ve çok daha dikkatle izleneceğini biliyoruz."

"Bundan sonraki gündemimiz bu eserlerin korunmasında ve tanıtılmasında bize düşen büyük görevdir. Bu sadece bize değil, aynı zamanda yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına düşen bir görevdir" ifadelerini kullanan Dursun, Diyarbakır'ın aldığı büyük başarısıyla kendi sorumluluğunu arttırdığını bildirdi.

- "Diyarbakır'da altyapıyı hazırlamıştık"

Dursun, yakın zamandan başlamak üzere Diyarbakır'ın yeni pozisyonunu görmek üzere aralarında UNESCO'nun da bulunduğu yabancı heyetlerin geleceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bakanlık olarak Diyarbakır'da altyapıyı hazırlamıştık. İçkaledeki restorasyon ve konservasyon laboratuvarımız bakanlığın en önemli laboratuvarlarındandır. Buradaki müzede uzmanlarımızın sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bakanlık Diyarbakır'ın gelecekteki yoğunluğunu bilerek, kültürel yığınak yapmış durumdadır. Sayın Bakanımız yakından takip ediyor, gelişmeleri kendisine iletiyoruz." 

- "Yeni bir tanıtım stratejisi hazırlıyoruz"

Diyarbakır'daki eserlerin korunmasında son derece hassas olacaklarını ifade eden Dursun, şunları söyledi:

"Diyarbakır kültür turizminde önemli bir adım attı. Onun için şu anda yeni bir tanıtım stratejisi hazırlıyoruz. Bunun ana ayağı kültür turizmi oluyor. Kültürel ve mimari miras açısından Diyarbakır pilot bölge olacak. Daha önce Göbeklitepe ile Şanlıurfa, Zeugma ile Gaziantep, Nemrut ile Adıyaman ön plana çıkmıştı. Kültür turizminde bölgeyi bir bütün olarak değerlendiriyoruz."

- "Bu fırsatı çok iyi kullanmamız gerekiyor"

"Türkiye'nin tanıtımı zaman zaman etrafımızı çeviren ateş çemberinden dolayı negatif yöne çekiliyordu. Onun için bu son aldığımız başarıyı çok değerli buluyoruz" diyen Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bu bölge uluslararası kültür değeri açısından öne çıktı. Bu bizim açımızdan çok önemli bir fırsattır. Bu fırsatı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Hem bölge barışı bakımından hem de bölgenin kültürel yapısının uluslararası normlara uygun hale gelmesi açısından bizim için büyük bir kazanım. Bölgenin bir barış bölgesi olduğu, Türkiye dışındaki yanlış algılara karşı, ateş çemberinin bizim dışımızda olduğunu ispatlamak için doğru bir hamle oldu."

- "Önümüzdeki sene UNESCO'nun ev sahipliği İstanbul yapacak"

UNESCO'nun 2016 yılındaki 40. toplantısı için Türkiye'nin ev sahibi seçildiğini kaydeden Dursun, "Önümüzdeki sene UNESCO'nun ev sahipliğini İstanbul yapacak. Bölgeye yönelik birkaç hamlemiz var. Göbeklitepe'yi 2016 yılında, Kars'taki Ani Harabelerini ise 2017 yılında Dünya Miras Listesi'ne alınması için hazırlıyoruz" şeklide konuştu.

AA