Dünya İnsani Zirvesi

Dünya İnsani Zirvesi

AFAD Müdahale Daire Başkanı Özer:- "4 yıldır uykusuz geçen geceler ama 3 milyon misafire ev sahipliği yapmak gerçekten dünyada çok ülkenin altın kalkacağı bir şey değil."- "Türkiye de bu kadar badirelere rağmen dimdik ayakta, inşallah bu mazlumların hürme

İSTANBUL (AA) - Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Müdahale Daire Başkanı Fatih Özer, "4 yıldır uykusuz geçen geceler ama 3 milyon misafire ev sahipliği yapmak gerçekten dünyada çok ülkenin altın kalkacağı bir şey değil." dedi.

Dünya İnsani Zirvesi kapsamında AFAD tarafından düzenlenen "İnsani kriz mağdurları ve çalışanlarının tecrübe paylaşımı" başlıklı oturumda konuşan Özer, Suriye'deki iç savaş nedeniyle yaşanan insani krize ilişkin bilgilendirmede bulundu.

Özer, Suriyelileri mülteci görmediklerini, onlara "kardeş" olarak baktıkları zaman hiçbir sorun kalmadığını belirterek, "Gerçekten Türk halkının, sivil toplum kuruluşlarımızın büyük desteğiyle, kurumdaki insanların krizi yönetmeleri noktasında empatiyle çalıştık. Empatiyle çalışmadığınızda bu süreci yönetmeniz mümkün değil." dedi.

Fatih Özer, "4 yıldır uykusuz geçen geceler ama 3 milyon misafire ev sahipliği yapmak gerçekten dünyada çok ülkenin altın kalkacağı bir şey değil." diyerek, şöyle devam etti:

"Bir ülkeden yazı geldi, 3 yıl önceydi. '20 Suriyeli hasta ve ailesinin raporlarını gönderin biz 5 aileyi seçip getireceğiz, burada onları tedavi ettireceğiz' diyordu yazıda. Bu ülkede 680 bin ameliyat yapıldı. Allah'tan korkun. Biz söyledik, resmi yazıyla cevap verdik. Biz o güne kadar yaklaşık 134 bin ameliyat yapmıştık. '134 bin benzer hastayı tedavi ettiğimize göre, 5 hastayı da tedavi edebiliriz. Teşekkür ederiz.' diye cevap verdik. Bizim üzüntümüz, empati ve ensarlık yapan sadece bizle bir iki ülke. Halbuki biz bu kapılarımızı dünya adına açtık. Biz bu kapılarımızı sadece Türkiye adına açmadık, tüm insanlık adına açtık. Zaten Birleşmiş Milletler (BM) 'Kapılarınızı açık tutacaksınız' diyor ama açık tutacaksınız derken bütün yükü de o ülkeye bırakacaksınız demiyor. Tüm dünya da o ülkenin yükünü paylaşacak. Ancak gelinen noktada yardımları biz günbegün açıklıyoruz. Dün itibariyle 512 milyon 44 bin dolar tüm dünyanın Türkiye'ye bu konudaki desteği. Türkiye'ye maliyeti 11,22 milyar dolar."

Bu rakamın BM standartlarında yapılan harcamanın bedeli olduğunu dile getiren Özer, ayni yapılan yardımlar, arazi bedelleri gibi kalemlerin bu rakamın içerisinde yer almadığını söyledi.

Özer, Suriyeliler için 6 milyon metrekareden fazla arazi ayrıldığını, artık kamp yapmak için alanlar bulamadıklarını ifade ederek, "Bu mücadelede başarıyla bugüne kadar geldiğimizi düşünüyorum. İnşallah bu ülkeye bu yaptıklarının karşılığını Allah kat kat verir diye düşünüyorum. Türkiye de bu kadar badirelere rağmen dimdik ayakta, inşallah bu mazlumların hürmetine biz dimdik ayakta durmaya devam ederiz de onların da açık kapıları sürekli devam eder." şeklinde konuştu.

Suriye'den gelen 193 bin kişiyi bir gecede Türkiye'ye aldıklarını ama o gece sabaha kadar süren bir çalışmayla 15 bin kişilik bir kamp yapıldığını aktaran Özer, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu mucize. Bu arada BM'den arkadaşlarımız da Türkiye'nin hızını yakalamaya başladılar. Ben onlara da çok teşekkür ediyorum, çünkü BM'nin yapısındaki ağırlığı da hızlandırmaya çok katkı sağladı diye düşünüyorum Türkiye'de operasyonlar. Çünkü onlar da kendilerini sorgulamaya başladılar bu noktada ve ciddi bir mesafe aldılar. Öte yandan şu ana kadar kampta hayatını sürdüren misafirlerimiz için yüzlerce alanda kurslar açıldı. 160 bin kişi bu kurslarda meslek edindi. Gelinen noktada olay onların tam bir şehir yaşamına dönmesine sebep oldu. Artık bazı kampların çarşıları var. Zaten orası bir rehabilitasyon alanı, ömrü billah kampta yaşanmaz. Asıl hedefimiz biz bu insanların birkaç yıl kampta kalarak hayata tutunmayı öğrenip, ayaklarının üzerinde durmasını sağlamaya çalışacağız ama Rabbimden en büyük isteğim, bir an önce bu savaşı durdururlar. Çünkü ben inanıyorum ki istedikten sonra aynı gün durdururlar. Bu misafirlerimiz de kendi evlerine dönerler. İnşallah onları orada da ayağa kaldırmaya devam ederiz. İnşallah yanı başımızda mutlu bir ülke olur."

- "Önceliğimiz insan hayatı kurtarmak"

Düzensiz göç faaliyetlerine karşı yürütülen "Ege'de Umut Harekatı" kapsamında arama kurtarma operasyonları gerçekleştiren TCSG Umut Gemisi'nin Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık da Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda geçen yıl 91 bin 611 göçmenin denizden alındığını söyledi.

Yandık, 91 bin 611 göçmenden 59 bin 377'sinin arama kurtarma harekatları neticesinde denizden kurtarıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu yıl ise 24 bin 821 göçmen denizden alınmış, bu göçmenlerin 10 bin 242'si yine icra eden arama kurtarma faaliyetleri neticesinde denizden kurtarılmıştır. Yaşanan göç olaylarında 2015'te 279, 2016 Nisan sonu itibarıyla 173 göçmen hayatını kaybetmiştir. Ege Deniz'inde göçmenlerin yüzde 90'ı şişme botları tercih etmektedir. Yaşanan can kayıplarının yüzde 90'ı ise bu ahşap tekneler nedeniyle meydana gelmiştir."

Bayram Zafer Yandık, düzensiz göçmenlerin denizlerden başka bir ülkeye geçişleri esnasında birçok operasyonun daha çok arama-kurtarma faaliyetine dönüşmekte olduğunu söyledi.

İnsan hayatı söz konusu olduğu zaman Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin daha hassas değerlendirmeler yapması gerektiğini dile getiren Yandık, önceliklerinin insan hayatını kurtarmaya yönelik olduğunu aktardı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :