Dünya duydu, siz de duyun Konya Dünya İkincisi!

Ayarsız dergisinin Ağustos sayısında Samsun’da gerçekleşen “İşitme Engelliler Olimpiyatı”nın Türkiye’de yazılı ve görsel medyada  yeterince yankı bulamamasına  sitem etmiş, “sessiz sedasız” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım.

Umarım bu sitemimiz görülür de “futbol”un dışındaki spor dallarımıza da gereken önem verilir demiştim yazımın sonunda.

Ancak hak getire!  Bizim bu söylediklerimizin esamesi bile tabii ki okunmuyor.

Nereden çıkardın bunu diyeceksiniz? 

Eylül ayı başında  futbol dışında yine çok önemli bir spor organizasyon oldu haberiniz var mı bilmiyorum? 

Tabii ki nereden bileceksiniz? 

Çünkü bizim anlı şanlı medyamız yine bu organizasyonu da es geçti.

Moskova’da düzenlenen Dünya Trap-Skeet Atıcılık Şampiyonası’ndan bahsediyorum.

İçinizden Trap Skeet ne demek diyenleriniz olacaktır aranızda hemen kısaca bilgilendireyim.

Trap; uçan nesneleri hedefleyen atış türü.  Olimpik bir spor dalı olarak faaliyet gösteren trap atıcılığı eskiden basit bir sistem kullanılarak tek yöne uçan plaklara atış yapmak üzerine kuruluydu ancak bugün gelişmiş makinalar kullanılarak farklı açılarda fırlatılan plaklara yapılan atış tipi haline gelmiştir.  Genç erkekler almanlar birinci amerikalılar

Atış plakları hemen hemen orta boy bir fincan tabağı büyüklüğünde ana maddesi zift olan bir malzemeden yapılmaktadır.

Plakların en önemli özelliği düzgün uçabiliyor ve kırılabiliyor olmasıdır.

Trap Atıcılığı, süperpoze veya yarı otomatik tüfekler kullanılarak gerçekleşmektedir.

Skeet Atıcılığı ise diğer atış tiplerinden farklı olarak çok daha hareketli ve bu sebeple de hem atıcıya hem de seyredene çok zevkli gelen atış branşıdır.

Skeet atışında süperpoze veya iki atış yapabilecek otomatik tüfekler kullanılmaktadır.

İşte  Konya Bilgin Atıcılık Spor Kulübü’nün Milli sporcuları Moskova’daki Atıcılık Şampiyonasında Skeet branşında Genç Erkeklerde   Dünya İkincisi olarak gümüş madalya kazandı.

Bu branşta Almanlar Birinci, Amerikalılar ise Üçüncü oldu.

Hem Konya için hem de Türkiye için büyük bir başarı bu.  

Ama ne yazık ki, bu önemli başarı da  evlilik programlarının gölgesinde haber bile olamadı, gazetelerin spor sayfalarına bile giremedi neredeyse.

Türkiye'de şu an sadece ve sadece 11 genç erkek skeet sporcusu var.

Bunların en iyi 3'ü skeet milli takımını oluşturuyor ve bu takım dünya ikincisi oluyor.

Düşünebiliyor musunuz elinizde 11 sporcu var bunun 3’ü milli takımda ve siz bu takımla dünya ikincisi oluyorsunuz.

Diğer spor dallarındaki lisanslı sporcu sayısına bakarsanız bunun gerçek bir mucize olduğunu görürsünüz.

Hele ki diğer ülkelerdeki poligon sayısının bizim ülkedeki sporcu sayısının yüzlerce mislisi olduğunu düşünürseniz bu  başarının ne denli büyük olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.

Ben bu büyük başarıyı bize getiren sporcularımız Onur Atak, Salih Hafız ve Kemal Madencioğlu’nu  canı gönülden tebrik ediyorum.

Ve  tabii ki bu başarının arkasında yıllarca hiçbir şekilde yılmadan bu sporun gelişmesini sağlayan, bu spora kendisini adayan ve bütün zorlukları yenerek ömrünü bu genç sporculara adayan isim  Milli Takım Antrenörü, Türkiye Avculuk ve Atıcılık Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Rıza Bilgin’e de ayrıca bir paragraf açmak gerektiğine inanıyorum.

Türkiye’ye tarihinde ilk kez madalya kazandıran genç sporcuların Milli Takım Antrenörü Ali Rıza Bilgin çok yönlü çok çalışkan tam anlamıyla idealist bir antrenör.

Bu büyük başarının mimarı Ali Rıza Bilgin Skeet sporunun Türkiye’deki duayeni…Sadece Skeet değil pek çok dalıyla ilgileniyor sporun…

Tam anlamıyla, denir ya hani  komple bir sporcu ve spor aşığı Ali Rıza Bilgin.

Kendisi Konyalı,  hemşehrimiz.  

Eski ismiyle  Konya Maarif Koleji’ni, ardından Konya Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölümünü bitirir.  Atıcılık sporunda defalarca Türkiye şampiyonu olur, 6 yıl süreyle aralıksız Milli Takım sporcusu olarak yarışır. Baklan Şampiyonaları’nda dereceler ve Türkiye rekorlarının sahibi. Aktif sporculuk hayatından sonra antrenörlük görevini üstlenir. Uluslararası Atıcılık Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu organizasyonda sınavları başarıyla bitirip, uluslar arası teknik direktörlük unvanına sahip olur.

İşte böylesine farklı bir hikayesi olan Ali Bilgin’le   geçen hafta  Ankara’da tanıştım. Moskova’daki bu başarıya şahitlik eden Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi  kadim dostum Yusuf Ziya Yapar  tanıştırdı kendisiyle…

Her ikisinin gözünde de bu başarının pırıltıları vardı.

Ali Bilgin hoca da  ise bu duygu daha büyüktü şüpheiz, kıt kanaat imkanlarla dünyayı sallayan bir antrenörün haklı gururu vardı.

Evet bir kez daha ifade ediyorum; Spor yalnızca futbol değildir, bunu üç sporcusuyla Moskova’da harikalar yaratan Ali Rıza Bilgin ve öğrencileri bizlere gösterdi. Gözlerinin içinde sadece ve sadece spor aşkı olan bu önemli spor adamının değerini bilmemiz gerekir.

Yeter ki destek verilsin, yeter ki arkalarında durulsun. Sporun her branşında harikalar yaratacak insan kaynağımız var.

Bu vesileyle bize bu büyük başarıyı getiren Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Yönetimine ve Skeet takımımıza sonsuz teşekkürler ediyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar