Suriye'de Beşşar Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta, iç savaşın en büyük felaketine sahne oluyor. Yarısı çocuk yaklaşık 400 bin sivil, 5 yıldır gıdasızlık, ilaçsızlık ve yoğun saldırılarla mücadele ederken, son 1 aydır bu şartlara dayanamayarak ölen bebeklerin sayısı artıyor.

Doğu Guta, Esed rejiminin kontrolündeki başkent Şam'ın merkezine yalnızca 10 kilometre mesafe yer alıyor.

Şam'ın doğusundaki bazı ilçe ve beldeleri içeren 104 kilometrekarelik bölge, iç savaşın başından bu yana büyük saldırılara sahne oldu.

Rejim ve destekçisi yabancı terörist grupların Ekim 2012'de askeri kuşatmaya aldığı Doğu Guta'da yaşam şartları gitgide kötüleşti.

Bölge ilk kez 21 Ağustos 2013'te rejimin kimyasal silah saldırısında bin 400'ün üzerinde sivilin ölümüyle gündeme gelmişti.

Geçen sene aralık ayında Türkiye'nin çabalarıyla sona erdirilen Halep kuşatmasının ardından rejim ve destekçileri, Doğu Guta'ya yüklendi.

Doğu Guta, Türkiye, Rusya ve İran tarafından 3-4 Mayıs'taki Astana toplantısında gerginliği azaltma bölgeleri içinde alındı. Rejimin garantörü Rusya, 22 Temmuz'da ateşkesin yürürlüğe girdiğini duyurdu.

Ancak Esed rejimi kara ve hava saldırılarını sürdürürken, yaklaşık 400 bin sivil üzerindeki kuşatmayı da sıkılaştırdı.

Doğu Guta'ya bu yılın nisan ayına kadar kaçak yollar, gizli tüneller ve tüccarlar aracılığıyla kısıtlı da olsa gıda girişi sağlanabiliyordu ancak söz konusu dönemden bu yana bölgeye gıda maddesi ve ilaç sokmak imkansız hale geldi. Bu durum bölge halkının günlük yaşamını daha da zora soktu.

14 Kasım'dan itibaren şiddetlenen saldırılarda 150'den fazla sivil öldü.

- Bebek ve çocuk mezarlığına döndü

Rejimin "aç bırakma silahı" en çok yaklaşık 400 bin nüfuslu bölgenin yarısını oluşturan bebek ve çocukları vurdu.

AA muhabirinin Şam Kırsalı İhtisas Hastanesi'nden aldığı bilgilere göre, 2014'ten bu yana 527 bebek öldü. Kuşatmaya bağlı açlık, ilaçsızlık nedeniyle 2014'te ölen bebek sayısı 15 iken bu sayı 2017'nin 10 ayında 227'ye yükseldi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) verilerine göre, bebek ölümleri artmaya devam ediyor. UNICEF, 10 Aralık'taki açıklamasında, 7-17 yaşlarındaki 137 çocuğun tedavileri yapılmak üzere acilen tahliye edilmesi gerektiğini bildirdi.

UNICEF 29 Kasım'daki açıklamasında da çocuklarda yetersiz beslenmenin iç savaşın başından bu yana en yüksek seviyeye çıktığını belirtmişti.

Bebek ve çocukların tüm kemiklerinin açığa çıktığı ancak sessizce ölümü beklemekten başka çareleri olmadığı gözler önüne serildi.

Bunlar arasında, 8 yaşında olmasına rağmen 8 kiloda olan Ravan, 1 aylıkken ölen Seher bebek ve annesinin kucağındayken annesini kaybeden ve tek gözünü yitiren Kerim bebek akıllara kazındı.

Yıkıntılar arasında, bombalar altında korku içinde yaşam mücadelesi veren çocukların gelecek umutlarını besleyecek okullar da geçen ay kapandı.

Rejimin 31 Ekim'de Cisrin beldesindeki bir okula düzenlediği hava saldırısında 3'ü çocuk, 5 sivil yaşamını yitirmişti.

Rejim uçakları, 25 Kasım'da da İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfının (İHH) bakımını üstlendiği yetimhanenin bahçesine hava saldırısı yapmıştı.

- Güçlükle bulunan gıdalar ateş pahası

Doğu Guta'daki  ebeveynler, çocuklarının bazı günler 24 saat aç kaldığını, en iyi ihtimalle yalnızca ekmekten oluşan yarım öğünle gün geçirdiğini söylüyor.

Az sayıdaki gıda maddesinin fiyatları da pahalandı. Bebek mamasının tükendiği bölgede, 1 bardak süt bin Suriye lirasına (9 TL) çıktı.

Pirincin kilogramı 2 bin 900 Suriye lirası (25 TL), bir kilogram şeker ise 2 bin 450 Suriye lirasından (21 TL) satılıyor.

Doğu Guta'da bir ailenin ortalama geliri ise yaklaşık 35 bin Suriye lirası (300 TL) civarında.

- Hastalar kaderlerine terk edildi

Rejimin hastaneler, sağlık merkezleri ve ilaç depolarını hedef alması ve yenilerinin tedariğini engellemesi sonucu hastalar kaderlerine terk edildi.

BM'den 11 Kasım'da yapılan açıklamada, Doğu Guta'da mahsur kalan 435 hastanın acilen tahliye edilmesi için çağrıda bulunulmuştu.

Doğu Guta'daki tek kemoterapi merkezinin 17 Ekim itibarıyla AA'ya verdiği rakamlara göre, 559 kanser hastasının acil tahliye edilmesi gerekiyordu.