Doğanın uyanışı: Kakava-Hıdırellez

Doğanın uyanışı: Kakava-Hıdırellez

Edirne'de baharın habercisi olarak kabul edilen Kakava-Hıdırellez Şenlikleri için kentte tatlı bir telaş başladı- Yıl boyunca mayıs ayının gelmesini iple çeken Romanlar, şenlikler öncesi evlerinde badana, boya, temizlik yapıyor ve renkli kıyafetlerini san

EDİRNE (AA) - CİHAN DEMİRCİ - Edirne'de baharın habercisi olarak kabul edilen ve 5-6 Mayıs'ta Tarihi Sarayiçi'nde kutlanacak Kakava-Hıdrellez Şenlikleri için kentte tatlı bir telaş başladı.

Yıl boyunca mayıs ayının gelmesini iple çeken Romanlar, şenlikler öncesi evlerinde badana, boya, temizlik yapıyor ve renkli kıyafetlerini sandıktan çıkararak Kakava gününe hazırlıyor.

Hazırlıkların sürdüğü mahallelerden yükselen müzik sesleri ise şenliklerin romanlar için erkenden başladığının habercisi.

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Turan Şallı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baharın gelişiyle doğanın uyandığını söyledi.

Doğanın uyanışıyla insanlarda da farklı mutluluk ve heyecanların ortaya çıktığını belirten Şallı, "Baharın gelişi ve doğanın yeniden yeşermesi, çeşitli toplumlarda farklı uygulamaları ortaya koyar. Kakava-Hıdrellez kültürü uzun yıllardır süregelen bir gelenek olarak yaşatılmaktadır. Ve bu kültürün en büyük büyük sahiplenicisi de Roman topluluğudur." dedi.

- "Romanlar Türkiye'nin gülen yüzleri"

Romanların her yıl Kakava'yı coşkuyla kutladığını anlatan Şallı, şunları kaydetti:

"(Kakava-Hıdrellez neyi anlatır?) diye baktığımızda, Romanların geleneksel meslekleri vardır, kalaycılık, demircilik ve sepetçilik gibi... Bu mevsimsel ortam, Roman vatandaşların mesleklerini icra etmeleri için en uygun ortamdır. Kakava Romanlar için iştir, aştır, huzurdur, mutluluktur, sevinçtir ve hayata daha sıcak bir yaklaşımı ifade etmektir. Doğanın uyanışı ile birlikte insanın işinin ve aşının olması da bir bolluğun ve bereketin de temsiliyetidir. Bu her insan için geçerlidir. İnsanın karnı doyacak, sırtı pek olacak ve hayata mutlu bakacaktır, en önemlisi de Romanlar gibi neşeli bakacaklardır. Her ne kadar Romanların farklı sosyal sıkıntıları da olsa Türkiye'nin gülen yüzleri olmaya da devam edeceklerdir."

Romanların 5-6 Mayıs'ta Sarayiçi'nde düzenlenen Kakava-Hıdrellez şenliklerini, doyasıya eğlenerek ve çeşitli ritüelleri yerine getirerek kutladığını anlatan Şallı, "Kakava şenliklerinde Edirne'ye çok sayıda turistte gelir. Romanlar ile birlikte bu şenlikleri yaşarlar. Kakava ateşinin yakılmasıyla 5 Mayıs'ta başlayan şenliklerde rengarenk kıyafetler giyinen Romanlar ateşin etrafında oynar. Bugünün devamında ise 6 Mayıs'ta sabaha karşı bolluk bereketi ifade ettiğine inanılan Tunca Nehri suyuyla ellerini ve yüzlerini yıkarlar. Dileklerini yazılı olduğu kağıtları nehre bırakırlar." diye konuştu.

Hıdrellezin tüm topluluklara ait bir kültür olduğunu söyleyen Şallı, "Batı Balkanlarda, Rumeli'de bu kültür özellikle o coğrafyada bulunan kişiler tarafından farklı farklı şekillerde kutlanmaktadır. Trakya'da bir anlamda Hıdrellez, bir anlamda da Kakava olarak kutlanır. Bize göre coşkudur, heyecandır, kardeşliktir, sevgidir, mutluluktur. Bunu biz böyle düşünüyor ve yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Evlerimizi pembe, mavi renkleriyle boyuyoruz"

Roman mahallesinin sakinlerinden Emel Kızılcıköz (49) da küçüklüğünden bu yana her yıl mayıs ayında Kakava heyecanı yaşadığını ifade etti.

Kakava yaklaşınca terziye giderek renkli kıyafetler diktirdiklerini anlatan Kızılcıköz, "Kakava'nın sevinci bambaşka oluyor. Küçüklüğümüzde bu coşkuyu daha fazla yaşardık ama şimdi de bunu çocuklarımıza torunlarımıza aktarıyoruz. Kakava bizim için kıştan çıkmak, dertten kederden uzaklaşmak demektir. Kakava yaklaşınca evlerimizde de hazırlıklar yapıyoruz. Boya badana yapıyoruz. Evlerimizi daha çok pembe, mavi renkleriyle boyuyoruz. Renklerin alacalı bulacalı olmasını çok seviyoruz. Bunlar bize neşe kaynağı sağlıyor. Hoşumuza gidiyor." şeklinde konuştu.

Yıllar önce şenliklerin daha farklı kutlandığını dile getiren Kızılcıköz, "Mahallemizde ana cadde vardı oradan geçen herkese fesleğen verirdik. Kakava ateşini mahallemizde yakardık. Misafirlerimize çay, kahve ikram ederdik, göbek atardık, sohbet ederdik. Şimdiki sevinç bize az geliyor o zamanlar daha bir coşkuyla kutlardık." dedi.

- "Bir bayram gibi bizim için"

Çilem Çam (38) ise şenlik yaklaştığında renkli kıyafetleri evlerinin önündeki tellere asarak havalandırdıklarını belirterek, "Yorganlarımızı, kızlarımızın çeyizliklerini bu tellere asarız. Evlerimizi yeşil, pembe ve kırmızıya boyarız, canlılık gelsin diye. Her kutlamaya katılıyoruz. Nehir suyunda elimizi yüzümüzü bolluk bereket getirsin diye yıkarız. Dilek dileyerek suya atarız. Bu kültür bizim geleneklerimizde var bunları yaptıktan sonra huzur buluyoruz. Bir bayram gibi bizim için." diye konuştu.

Sevgi Ocak (22) ise bu yıl kış ayında evlendiğini, hava soğuk olduğu için bütün arkadaşlarını düğününe çağıramadığını belirterek, "Düğünümüzün telafisini Kakava ile yapacağız. Düğünüme arkadaşlarım gelememişti, onları Kakava'ya davet edeceğim. Şenliklerde birlikte eğleneceğiz." dedi.

Ediz Usluy (37) da tüm Romanların her yıl Kakavayı sevinç ve mutlulukla karşıladığını ifade etti. Kakava zamanı tüm Romanları tatlı bir telaş sardığını anlatan Usluy, evlerde temizlikler yapıldığını, kışlıkların dolaplara konarak yazlık renkli kıyafetlerin giyildiğini kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :