Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Washington'da

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Washington'da

Çavuşoğlu, Carnegie Endowment for International Peace'de konuştu: (2)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, "Çözüm için ihtiyaç duyulan şey, gerçek manada siyasi irade. Eğer Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan, benzer bir güçlü siyasi irade gösterirse, çözüme varmamak için hiçbir neden yok" dedi. 

ABD'nin başkenti Washington'daki temasları kapsamında, düşünce kuruluşu Carnegie Endowment for International Peace'de "Çalkantılı Bir Ortadoğu'da Türkiye'nin Rolü" konulu konferansta konuşan Çavuşoğlu, Ortadoğu’da istikrar ve barışın köşe taşı olarak Mısır’ın bölgede diğer risk ortaya çıkaran ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, "Mısır yönetimi, muhalif olarak gördüğü kesimleri yeraltına ve radikalliğe yöneltiyor. Bizim kaygımız, mevcut eğilimin bu şekilde devamı halinde, Mısır’da yeni ve daha şiddetli sosyal patlamaların kaçınılmaz olacağı yönünde. Mısır’ın derin ve yapısal sorunları ancak özgürlükçü ve etkili siyasi ortamla çözülebilir. Bu noktada tüm tarafları kapsayıcı bir siyasi sistem kurma yönünde teşvik ediyoruz" diye konuştu.

-"BMGK yetersizliğini kanıtladı"-

İsrail-Filistin meselesinin bölgenin ana zorluklarından biri olarak kalmaya devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, “Açıkçası hepimiz çözümün parametrelerinin ne olduğunu biliyoruz. Bu, 1967 sınırlarına dayalı, Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu bağımsız ve egemen bir Filistin devletiyle yan yana yaşayan bir İsrail devleti. Ancak, (ABD Dışişleri Bakanı John) Kerry’nin tüm samimi çabalarına rağmen, iki devletli çözüm komada” değerlendirmesinde bulundu.

Geçenlerde BM Güvenlik Konseyi’ndeki Filistin tasarısının, İsrail’i, iki devletli çözüm için müzakere masasına ciddi biçimde oturtabilecek nitelikte bir tasarı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Ancak, barışa yol açmaya çalışan diğer girişimler gibi bu da BMGK’dan geçmedi. Uluslararası barış ve güvenliği sağlamada ana sorumluluğa sahip organ, yine görevini yerine getirmedeki yetersizliğini kanıtladı" dedi.

Çavuşoğlu, Ortadoğu’daki genel tablo umut vadedici olmasa da yine de Tunus gibi örneklerin ümitlenmek için neden oluşturduğunu söyledi.

Ayrıca, P5+1 ülkeleriyle İran arasında varılan uzlaşıdan duydukları memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, İran’ın nükleer programıyla alakalı meselenin çözümünde her zaman diplomasiyi tek yol olarak gördüklerini, devam eden görüşmelerin kapsayıcı bir anlaşmayla sonuçlanmasını umduklarını belirtti.

Çavuşoğlu, nükleer meseleye nihai çözümün, İran’ın komşularını, diğer bölgesel problemlerin çözümünü kolaylaştırmaya motive etmesini umduklarını kaydetti.

Türkiye’nin Ortadoğu’daki yaklaşımının "kapsayıcı, siyasal ve kapsamlı çözümler bulma"ya dayandığını belirten Çavuşoğlu, "Nasıl bir tablo hayal ettiğimizi şöyle ifade edeyim: Enerji ve ticaret rotalarının doğu Akdeniz kaynaklarını tüm yönlere bağladığı güvenli ve istikrarlı bir Ortadoğu, artık manşetlere ölü sayılarını değil başarı hikayelerini, işbirliği projelerini taşıyan bir bölge” yorumunda bulundu.   

Çavuşoğlu, Türkiye’nin ortak bir geleceğe yatırım için üzerine düşeni yaptığını anlatarak, ticaretin artırılması, vizelerin kaldırılması, yatırımların genişletilmesi ve insani yardımlar konusunda Türkiye’nin yoğun çabalar sarf ettiğini bildirdi.

-"Kıbrıs'ta fırsat penceresi"-

Kıbrıs meselesine de değinen Çavuşoğlu, 50 yılı aşkın süredir var olan bu soruna siyasi çözüm bulmak için fırsat penceresine sahip olduklarını belirterek, 2015'in bu noktada önemli bir yıl olduğuna inandıklarını söyledi.

Çözüme olan bağlılıklarının her zamanki gibi güçlü olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, müzakerelerin yakın zamanda yeniden başlamasını beklediklerini ifade etti.

Çavuşoğlu, Türk tarafının, yıl sonundan önce kalıcı bir çözümü mümkün kılmak için ekstra çaba ortaya koymaya hazır olduğunu ancak neticede "tango için iki kişinin gerektiğini" dile getirdi.

"Çözüm için ihtiyaç duyulan şey, gerçek manada siyasi irade. Eğer Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan, benzer bir güçlü siyasi irade gösterirse çözüme varmamak için hiçbir neden yok" diyen Çavuşoğlu, önlerindeki kritik dönemde ABD'nin aktif mevcudiyetinin de önemli olacağını kaydetti.

-"Bu yolda yürümeye devam edeceğiz"-

Çavuşoğlu, Türk-Ermeni ilişkileriyle ilgili de yüz yıllardır barış ve uyum içinde bir arada var olan bu iki eski halk arasındaki bölünmelerin aşılması için 2009 yılından bu yana çalıştıklarını aktardı.

Türkiye'nin, Ermenilerin acılarını paylaştığının altını çizen Çavuşoğlu, "Sabır ve kararlılıkla, iki halk arasında empatiyi yeniden tesis etmeye çalışıyoruz. Sadece diyalog yoluyla barışçıl bir ortak gelecek inşa edebileceğimize inanmaya devam ediyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin geçen yılki mesajının tarihi bir adım olduğunu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ocak ayında yaptığı açıklamanın da Türkiye'nin insani perspektifini yansıtan ileriye dönük diğer bir adımı oluşturduğunu anlattı. 

Davutoğlu'nun bugün de Birinci Dünya Savaşı'nın trajik koşullarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için taziyelerini sunan ve bu yıl 24 Nisan günü Ermeni Patrikhanesi'nce düzenlenecek dini bir törenle Osmanlı Ermenilerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de anılacağını duyuran bir açıklama yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, bunun da tarihi öneme sahip diğer bir adım olduğunu bildirdi.

Bakan Çavuşoğlu, "Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Hem sorunun tarihsel boyutunu ele alan hem de Yukarı Karabağ meselesinin çözümüne katkı sağlayan bir çerçeve için çalışmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

-"Türkiye ve ABD yakın ortaklar olarak çalışmaya devam edecek"-

Konuşmasının son bölümünü de Türk-Amerikan ilişkilerine ayıran Çavuşoğlu, iki ülke ilişkilerinin "birlikte çalışarak yazdıkları" başarı hikayeleriyle dolu bir tarihi bulunduğunu, Afganistan, Balkanlar ve diğer yerlerde geçmişte sağladıkları başarıların, gelecekte de birlikte neler yapabileceklerinin göstergesi olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, "Türkiye ve ABD'nin yakın ortaklar olarak çalışmaya devam edeceğini söylemek için bana güven veren de bu. Çünkü birlikte çalışarak, Ortadoğu'da hayal ettiğimiz parlak geleceği yaratmada daha iyi bir şansa sahip oluruz" dedi.

-"Operasyonlar meşru"-

Çavuşoğlu, konferansta Yemen’de Husilere karşı yürütülen "Kararlılık Fırtınası" operasyonuna yönelik soru üzerine, Yemen’deki durumun herkesi kaygılandırdığını, Husilerin Yemen'de tüm kontrolünü ele alması nedeniyle ülkenin demokratik yollardan seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin ülkeden ayrılmak zorunda kaldığını anımsattı.

Meşru Cumhurbaşkanı Hadi’nin isteği üzerine Suudi Arabistan’ın Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ne öncülük ederek bu operasyonlara başladığını hatırlatan Çavuşoğlu, operasyonun da meşru olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, operasyonu prensipte desteklediklerini, Türkiye olarak istenmesi halinde lojistik ve istihbarat desteği verebileceklerini belirttiklerini aktararak, şu ana kadar koalisyondan kendilerine böyle bir talep gelmediğini bildirdi.

Ancak günün sonunda Türkiye olarak siyasi çözümün ve ivedi ateşkesin yanında olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, geniş çaplı ve anlamlı diyalog ile ulusal birlik hükümetine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tahran ziyaretine eşlik ettiğini belirterek, “Kendisi, İran’ın bölgedeki mezhepsel politikaları ve hırsının (bölgedeki meselelere) yardımcı olmadığı ve İran’ın çıkarlarına da yardım etmediği noktasında İranlılar ile gayet açık konuştu. Aynı zamanda, İran da Yemen’deki sürece dahil olmalı ve geri çekilmeleri ve ateşkes noktasında Husiler üzerindeki etkisini kullanmalı” diye konuştu.

Başka bir soru üzerine, P5+1 ülkeleriyle ile İran arasında varılan uzlaşıyı tamamen desteklediklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Bu süreçte başarılanları küçümsememeliyiz. Biz de 2010 yılında Brezilya ile bu konuda çok çaba sarf ettik. İran’ı ikna etmek kolay değil” dedi.

Bunun yanında, Türkiye olarak sadece İran değil bölgede nükleer silah istemediklerini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye olarak nükleer silah elde etme niyetlerinin bulunmadığını vurguladı.

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı