Adamlar proje üretiyor. Öncelikle İslam Dini’nden rahatsızlar, çünkü yeryüzünde var olan tek hak din İslam’dır. Bu sebeple öncelikli amaçları öldürebildikleri kadar müslüman öldürmek, ellerinden gelirse İslam’ın ve müslümanların dünyadan kökünü kazıyarak yok etmek.

Ama biliyor musunuz, tek dertleri İslam değil. Dedik ya, “Öncelikli düşmanları” İslam. Onlar’ın Allah ile hesabı var. İslam’ı yok etmeyi veya önünden arkası görünür hale getirmeyi başarabilirlerse ardından Allah inancı olan bütün dinleri ortadan kaldırmayı amaçlıyorlar. Semavi din dediğimiz ve günümüzde kutsal kitaplarının ilk hali olmayan, orjinalliği bozulmuş ve hükmü kaldırılmış ama taraftarı olan Hristiyanlık, Yahudilik gibi diğer dinlere de düşman bu adamlar. Çünkü onlarda da Allah inancı var.

Bütün dinlerin ortadan kaybolmasıyla da ortaya kendi krallıklarını ve kendi krallıklarını sağlayacak ve devam ettirecek olan kendi dinlerini çıkaracaklar. İçinde Allah olmayan bir din.

Yazının buraya kadar olan kısmını okuyunca, okuduklarınız hakkında “Olur mu öyle şey, ne İslam yok olur, ne hristiyanlık ne yahudilik” dediniz değil mi? Haklısınız, yok edilemezler. Dünyadan ne İslam’ı ne de diğer dinleri öyle boyacı küpüne sokar çıkarır gibi silip atamazlar. Bunu onlar da biliyor.

O halde ne mi yapıyorlar?

Durun önce bunların kim oldukları hakkında bilgi verelim: Bunlar şeytana tapanlar. Ama o kafanızdaki siyah elbise giyen, kedi kesenler değil. Bunlar ciddi ciddi şeytanın kendilerine hocalık yaptığı, eğittiği insanlar. Şeytan dediğimiz varlık ise Adem a.s. bile yaratılmadan önce var olan, ilim ve bilgi sahibi, insanları saptırmak için yemin etmiş, kendisine kıyamet gününe kadar mühlet verilmiş, cin olması hasebiyle ve ordularından elde ettiği güçle insanüstü şeylere sahip olan (şey dedim çünkü sayamayacağımız kadar fazla) bir varlık ve yaşadığı binlerce yılda tecrübesine tecrübe katarak ilerliyor. Kısacası çok profesyonel. Adamlarının amacında ise Tek Dünya Devleti kurmak var. Dünya devleti olacak, dünya vatandaşı olacak, bunun için de tek tip insan olacak.

Hani çocuklarınızın bazılarının kolunda akıllı saat var ya, işte o bile bu tek tip vatandaşa ve tek dünya devletine giden yolun bir parçası. O adamlar aslında bunu başaramaz ama sizler sayesinde başarmaya yaklaşıyorlar.

Nasıl mı? Senin kızın veya karın saçı, boynu, bağrı, kolu, bacağının bir kısmı açık geziyor mu? İşte bununla. O adamlar yırtık kot pantolon ürettiriyor ve senin çocuğun bunu giyiyor mu? İşte bununla. Sen kendini nasıl tanımlarsın? Müslüman-Türk diye değil mi? Peki sorarım sana: Bir kadının yüz ve ellerinden başka bir yerinin görünmesi, Türk örfünde mi var, İslam Dini’nde mi? Her ikisinde de yok ama senin kadının, kızın böyle. Bak, sen hem milli değerini kaybettin, hem dini kimliğini kaybettin. Sen kimliksizleşmeye başladın. İşte bu kimliksizleşme üzerinden sana yeni bir kimlik verecekler.

Seni yapmayacaklar ki tek dünya devletinin vatandaşı, senin belki 2, belki 3 nesil sonraki torunlarını yapacaklar ama iş sende başlıyor, hatta belki dedende başladı. Kızların erkeklere herkesin gözü önünde sarmaş dolaş olması Türk Milleti’nin özelliği midir, Müslümanlığın mı? Bak, kimliğini kaybediyorsun. Millete hem bayat balığı hem de onu taze göstermek için kullandığı boyayı yedirmek Türkler’de var olan bir özellik midir, müslümanlarda var olan bir özellik midir?

Para konusunda hırs yapmak, kapitalist bir hayat sürmek, “faizsiz ticaret mi olur” diyecek kadar aşağılık sefil bir hale gelmek Türk Milleti’nin özellikleri arasında mıdır, İslam Dini’nin özellikleri arasında mıdır?

Görün işte sizi kimliksizleştiriyorlar ama bunu zorla yapmıyorlar. Siz kendi ellerinizle, seve seve gidiyorsunuz onların tezgahına. Çünkü şeytan aleyhillane işini biliyor, sizi nereden vuracağını biliyor, zaaflarınızı biliyor. Bu kimliksizleşme, bu dini ve milli özellikleri kaybetme işini bir düşünün kardeşim.

Sokağa çıktığınız zaman gördüğünüz kadınlar, kızlar müslümana mı benziyor, Avrupa ülkelerinin hristiyan kızlarına mı benziyor? Bal gibi onlara benziyor, hatta edepsizlikte onları geçmiş halleri bile var, kaç kız gördüm vallahi elinden gelse sevgilisinin ağzına girecek herkesin içinde.

Yeni yetişen neslin, insanın yaşam tarzı, şekli, kanunları olması gereken “din” hakkında ne kadar bilgisi var, farz ibadetlerinin ne kadarını yerine getiriyor? Para kazanmak için ne hileler yapılıyor? Zina edenler, homoseksüel ilişkiye girenler, hırsızlık yapanlar, faize gidenler, haram para peşinde koşanlar, yalan söyleyenler…. Sizce bütün bunlar nereye doğru gidişin bir parçası? Magazin dergisi çıkarmak nedir Allaş aşkına? Nereye koyacağız bunu, bizim neyimizin bir parçasıdır magazin dergisi? Televizyonda izlediğiniz Türk ! yapımı dizilerde şapır şupur öpüşmeler, yarı çıplak giyim kuşamlar sizi nereye götürecek sanıyorsunuz?

Bunlar karşısında “kardeşim, müslüman günah işleyebilir” diyebilirsiniz ve haklısınız; müslüman günah işleyebilir ama bu günah işleyenler toplumun çoğunluğunu teşkil ediyorsa işte o zaman bir sorun var demektir.

2 metreye 2,5 metre ebatında toplamda 4 adet ayet ve hadis yazan bir afişi asamadığım kaç yer oldu biilyor musunuz? İnsanlar, mensubu olduğunu iddia ettikleri dinin kitabında yazan Allah’ın sözünü ve Peygamberinin hadisini, şahsına ait mekana asmak için izin vermedi. Ama izin vermemelerinde başka bir endişe yok. Tek kaygı yüzünden asamadılar Allah’ın ve peygamberin sözlerini. Birinin ifadesi özetliyordu herşeyi: “Dükkanı hedef göstermiş oluruz”.

Adam sanki Almanya’da Hollanda’da yaşıyor, ya bu nasıl zihniyet. Kendi ülkesinde, kendi dinine ait 4 sözü dükkanına, evine asamıyor insanımız. Çünkü sizi korkuttular, Allah’tan başkasıyla korkuttular. Artık kendi dininizden korkuyorsunuz.

Faizli reklamları ise boy boy tv. Gazete ve şehir içi reklamlarda görebiliyoruz.

Dinamit gibi ailemizi paramparça eden kararlar alanlar da kime ve neye hizmet ettiğini bilmiyor aslında. Kadınlarımızın ahlakı giderek bozuluyor, buna isyan eden erkekler evden uzaklaştırılıyor, kadın boşanırken malın yarısına ortak oluyor bir de ilelebet nafaka alıyor. Müslüman olmadığı halde Napoleon bile demiş “Bana iyi analar verin, size iyi bir millet vereyim” diye. Kadını bozuyorlar, uyanın artık. Adam karısından boşanıyor, çocuklarının velayetini istiyor ve o an açığa çıkıyor 3 çocuğun hiçbirinin babasının o adam yani ailenin reisi olmadığı. Kadını topluma katacağız diye ahlaksızlığın kapısını açmak nedir Allah aşkına? Erkeğe “evden uzaklaştırma cezası” vermek nedir Allah aşkına? Sizin örfünüz ve dininiz yok mu kardeşim, nereden buluyorsunuz böyle abidik gubidik fikirleri?

Kadının esas yeri evidir, kadın namustur, kadın korunması gerekendir, kadın anadır, kadın hayadır. “Kadını koruyoruz” diyerek felaketlere kapı açmak, Türk Milleti’nin aile yapısını bozmaya çalışmaktan ve milli özelliklerin kaybolmasını sağlamaktan başka bir şey değildir. İşte bu kararlar da tek dünya devletine giden yolun parçalarıdır.

Herneyse, lafı uzatmanın alemi yok. Şeytan, Allah’a iman olan bir din istemiyor, dinsiz ve milliyetsiz bir tek dünya devleti istiyor ve siz tıpış tıpış, seve seve bu hedefe doğru yürüyorsunuz.

Bunun karşısında ne mi yapabilirsiniz? Allah’tan başkasından korkmadan, koruyanın ve yardım edenin Allah olduğunu bilerek, herşeyin Allah’ın elinde olduğuna iman ederek gerçek bir Müslüman-Türk gibi yaşayın.

Onlar zaten başaramayacak, ama bu gidişle başaramamalarının sebebi siz olmayacaksınız. Belki Hristiyanlar, belki yahudiler olacak ve siz kendi sesini unutmuş karga gibi ortalıkta kalacaksınız. Elde ettiğiniz transparan önünden arkası görünen kimliğiniz yanınıza kar kalacak.