Dinmeyen acı: Kerbela

Dinmeyen acı: Kerbela

Iğdır'da yaşayan Caferiler, Hazreti Hüseyin ile 71 yakınının yasını tutacakları "Aşura Merasimi" için hazırlıklarını tamamladı- Kentteki Caferiler, şehirde kurulan matem çadırlarında, "Sinezen" adı verilen ilahi ve ağıtlar eşliğinde Kerbela olayını yad ed

IĞDIR (AA) - HÜSEYİN YILDIZ/BÜLENT MAVZER - Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve 71 yakınının şehit düştüğü Kerbela olayının yad edildiği "Aşura Merasimi"nin en yoğun yapıldığı Iğdır'da hazırlıklar tamamlandı.

Caferi mezhebine mensup vatandaşlar, her yıl muharrem ayının ilk gününden başlayıp 40 gün boyunca Kerbela'da Yezid tarafından katledilen Hazreti Hüseyin ile 71 yarenin yasını tutuyor.

Iğdır'da da yaşayan Caferiler, şehrin farklı yerlerinde kurulan matem çadırlarında ve camilerde bir araya gelerek "Sinezen" adı verilen ilahileri seslendirip sinelerine vuruyor.

İl, ilçe ve köy imamları, akşam namazının ardından cemaate "Mersiye" adı verilen ağıtlar eşliğinde Kerbela olayını anlatıp, o gün yaşananları hatırlatıyor.

Hazreti Hüseyin, kardeşleri ve çocukları ile yarenlerine o gün gösterilen muamele ve uygulanan zulmün anlatıldığı camilerde, gözyaşı adeta sel oluyor.

Her camide "Deste" adı verilen, gençlerin oluşturduğu ilahi grupları bulunuyor. Cami imamının konuşmasının ardından ayağa kalkan "Deste", koro halinde okudukları sinezenler eşliğinde sinelerine vurup o günleri yad ediyor.

Iğdır il merkezinde, Zübeyde Hanım Bulvarı'nda, "Aşura Çadırı" adı verilen, Kerbela olayının maketlerle anlatıldığı, içinde kütüphane ve çeşitli materyallerin sergilendiği çadır kuruluyor.

Desteler, camilerde sürdürülen ibadetlerin ardından, yürüyerek çadıra geçiyor.

Çadırın önünde bulunan platformda bir araya gelen vatandaşlar ise meddahların seslendirdiği sinezen ve mersiyelere eşlik ederek ağlıyor.

-"Tüm ümmetin matemi"

Iğdır Ehlibeyt Alimler Derneği Başkanı Behlül Salmanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bin 377 yıl önce yaşanan elim olayın bugün hala anılarak yaşatıldığını ve bu olayın her yıl düzenlenen etkinliklerle gelecek nesillere aktarılacağını" söyledi.

Salmanlı, Kerbela'yı anlamak için İslam dininin peygamberi Hazreti Muhammed'i, kızı Hazreti Fatıma-Tüz Zehra'yı ve torunu Hazreti Hüseyin'i tanımak gerektiğini vurguladı.

Salmanlı, "Hüseyin'i bize peygamberimiz tanıtmış. Peygamberimizin torunu olduğunu bilmeyen Müslüman yoktur. Hazreti Hüseyin kimsenin tekelinde değildir. Sadece Caferi mezhebine mensup olan insanların imamı değildir, bütün ümmetin peygamberi olan bir peygamberin torunudur. Dolayısıyla Hazreti Hüseyin'in matemi bütün peygamber ümmetinin, İslam ümmetinin matemi ve yasıdır." dedi.

Hazreti Muhammed'in, torunu Hazreti Hüseyin'e son derece değer verdiğini, O'nun Kerbela'da şehit edilmesiyle İslam dininin yükseldiğini anlatan Salmanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hüseyin'in annesi Hazreti Fatıma'dır, peygamberimizin kızı. Babası Hazreti Ali'dir, küçüklüğünden peygamberimizin terbiyesiyle büyüyen biridir. Peygamber efendimiz Hüseyin'i bize tanıtırken 'Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den' diyor. Peygamberi kabul eden Hazreti Hüseyin'i kabul etmiştir. Peygamberimiz, Hazreti Hüseyin hakkında, 'Her kim Hüseyin için ağlarsa cennet ona vacip olur' diyor. Hazreti Hüseyin dünyaya geldiği zaman, hicretin üçüncü yılı. Allah Resulü torununu kucağına alır, sağ kulağına ezan okur, sol kulağına kamet okur, daha sonra mübarek boğazını öperek ağlar. Etraftakiler 'Ya Resulallah, bir insanın torunu olduğu zaman sevinir, siz neden ağlıyorsunuz' diye sorduklarında, peygamberimiz 'Az önce Cebrail bana haber verdi, gün gelecek kendisini senin ümmetinden sayan birtakım insan grubu Kerbela denilen çölde senin bu torununun başını gövdesinden ayırarak şehit edecektir. Ben o gün için ağlıyorum.' diye cevap verir."

- "Hüseyin zalime karşı dik duruşun sembolüdür"

Kerbela olayında Hazreti Hüseyin'in, İslam, Yezid'in ise makam için savaştığını, Hazreti Hüseyin'in o gün Kerbela'da şehit olarak dünyaya bir ders verdiğini anlatan Salmanlı, olayın aradan geçen bunca yıla rağmen tazeliğini korumasını, taşıdığı sembolik anlama bağladı.

Salmanlı, "Hazreti Hüseyin, özgürlerin babasıdır, hürriyetin sembolüdür, zalime karşı dik duruşun sembolüdür, mazlumiyetin yanında yer alan kişidir. 'Zalime karşı sayınız az da olsa dik duruşunuzu gösterin' diyenlerin önderidir. Bundan dolayıdır ki bunca asır geçmesine rağmen hala aynı şekilde tazeliğini korumaktadır." diye konuştu.

-"Kerbela bir aşk destanıdır"

Vatandaşlardan Serdar Gündoğdu, Kerbela olayının yaşandığı günden bugüne kadar merasimlerin sürdüğünü, bugün ise etkinliklerin sineye vurma, mersiye okunması, Kerbela ziyaretleri ve camilerde olayın anlatılması gibi etkinliklerle sürdürüldüğünü anlattı.

Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Hazreti Hüseyin'in şehit edilmesi, insanların kalbinde büyük bir hüzün bırakmıştır. Bu bir aşk destanıdır ve bu aşk destanı insanlar arasında çeşitli ritüeller ile çeşitli merasimlerle yaşatılmaktadır. Bugüne kadar insanların yaşattıkları bu sevdanın en önemli ayağı direniştir. Etkinlikler, insanların her yıl yeniden İslam ile dirilişini simgeler. İnsanlar artık aşurayı İslam uğrunda yeniden ayağa kalkma, yaşatma, İslam'ın ruha nüfuz etmesinin göstergesi olarak kabul etmişlerdir ve bin 400 yıla yakındır bu şekilde yaşatılmaktadır."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :