Başkan Yayla, İslam’a karşı olanlarda panik başladığını söyleyerek, “ Halkı Müslüman olan ülkelerde İslami yaşayışta bir canlılık, bir ilerleme fark edilmeye başlanınca, sosyoloji gereği İslam’a düşman olanlarda bir telaş bir panik başlıyor. Bu durum insanlık tarihi boyunca böyle olagelmiş kıyamete kadar da böyle devam edecektir. Taksimdeki ezana saygısızlık da bu bağlamdadır. Günden güne İmam Hatip Okullarının artması, cami ve Kuran kurslarının çoğalmasından rahatsız olan kesimler fırsat buldukça tepki göstermeye devam ediyorlar. Oysaki bu ülkede Müslümanca yaşamaya çalışan kişiler dinlerine saldıran malum kişilerin yaşam tarzlarına hiçbir zaman müdahale etmemişler, onların da başka dinlere inanma, ya da hiçbir şeye inanmama hürriyetleri olduğuna, bunun bir insan hakkı ve özgürlüğü olduğu fikrine sahip olagelmişler, karşılarındakilerin de bu düşünceye sahip olmalarını beklemişlerdir. Bu ülkede yüzyıllar boyu değişik dinlere mensup insanlar komşuluk yapmışlar, sorunsuz yaşamışlardır. Ülkemizin huzurunu bozmak isteyen düşmanlarımız zaman zaman böyle ezan düşmanı, bayrak düşmanı din düşmanı kışkırtıcı hareketlere zemin hazırlıyorlar ama artık boşuna gayret ediyorlar. Beyoğlu’ndaki küçük bir caminin ezanına tahammül edemeyenlerin, ıslıkları iki gün sonra Taksim Camiinden ve Çamlıca’dan da yükselecek ezan seslerine nasıl yetecek acaba?  Bunların böyle ezana karşı ıslıkla yapmaya çalıştıkları eylemin ülkenin huzurunu bozarken, şöyle de bir faydası ortaya çıkıyor:  İslam’ı yaşamaya çalışan insanları pısırıklıktan, uyuşukluktan, daha doğrusu gafletten kurtarıp dik durmalarını ve uyanık olmalarını sağlıyor, ezanlarına, bayraklarına sahip çıkıp sımsıkı sarılmalarına da vesile oluyor. Ferit Hepokur-Memleket