“Demokrasiyi başarsaydık Menderes ve Gezmiş asılmazdı”

“Demokrasiyi başarsaydık Menderes ve Gezmiş asılmazdı”

Konya Aydınlar Ocağı’nın Mayıs’ın ilk haftası Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Deniz Gezmiş ve Arkadaşları” konuşuldu

 

Emekli Astsubay Bahri Kılınçel, idam edilişlerinin 45. Yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşları Mahir Çayan, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı farklı bir bakış üslûbuyla ele alarak anlattı. Sözlerine başlarken 1968’li yılların Dünya’da ve Türkiye’de çalkantılı yıllar olduğunu, üniversite işgallerinin, boykotların, grevlerin ve çeşitli kalkışmaların yaşandığını belirten Bahri Kılınçel, 68’i tetikleyen en önemli olaylar arasında Vietnam Savaşı olduğunu söyledi. Bu savaşla birlikte Amerikan halkının yüzde 50’sinin savaş karşıtı olduğunu da ifade etti.

İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen sohbette, idamın tartışılmaması gerektiğini kaydeden Kılınçel, “Zamanında demokrasiyi başarsaydık Menderes ve Gezmiş asılmazdı. Geri demokrasimiz birinin eline otoriterliği diğerininkine silah vermişti. Yanlış anlaşılmasın, ne Gezmiş eli sopalı bir hayduttu ne de Menderes bir faşist. Bilen bilir, ikisi de Türkiye’nin kalbine taht kurmuş iki kahraman” diye konuştu. O yıllarda (1963) çıkan Yön dergisindeki Amerikan emperyalizmi karşıtı yazılar ile “koka kola zehirdir içmeyin” uyarılarını sunum olarak gösteren Kılınçel, yazar Hikmet Kıvılcımlı’nın Kapitalizm ile ilgili sözlerine yer vererek Prof. Dr. Celal Şengör’ün, “Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan eşkıyaydı. Mahir Çayan, İsrail konsolosunu kaçırdı. Adamı elleri bağlı olarak şakağından vurup öldürdüler” sözlerini, skandal olarak görüp eleştirdi.

Deniz Gezmiş’in 28 Şubat 1947 Ayaş doğumlu olduğunu ve babası Cemil Gezmiş’in ilkokul öğretmeni ve müfettiş, annesinin de Mukaddes hanım ve öğretmen olduklarını ifade eden Kılınçel, Deniz ailesinin Sarıkamış’ta 16 şehir verdiğini ve baba tarafından üç dayısının Ermenilerce şehit edildiğini kaydetti. Gezmiş’in arkadaşı Yaşar Yılmaz’dan da bahseden ve gördüğü işkenceleri anlatan Kılınçel, Yılmaz’ın Anadolu’daki antik tiyatrolar hakkında kitabı bulunan ve ses dağılımıyla ilgili tesbitlerinin bulunduğunu, Türkiye’den kaçırılan ve aralarında Selçuklu eserlerinin de bulunduğu o kıymetli şeyleri “Anadolu’nun Gözyaşları” adlı kitabında ortaya çıkardığını da ifade etti.

KİM İHTİLALCİ, KİM DEVRİMCİ, KİM İLERİCİ…

Mahir Çayan’ın Kemalizm’le ilgili ifadelerine yer verdikten sonra “Kim emperyalist boyunduruğa karşı, halkının kurtuluşu için, bütün varlığını ortaya koyarak savaşıyorsa ihtilalci de, devrimci de, ilerici de odur” sözlerini hatırlatan Kılınçel, sözü 1968’de Türkiye’ye gelen 6. Filo’nun İstanbul’u ziyaretine getirerek Amerikan aleyhtarı o protesto gösterilerinde iki kişinin yaralandığını ve bunlardan birisinin de Konya/Taşkent doğumlu Vedat Demircioğlu olduğunu belirten Kılınçel, “Hukuk Fakültesi öğrencisi Vedat Demircioğlu’nun cenazesinin Konya’ya getirileceği zaman olaylar çıkmış iki kitabevi, bir gazete (Yeni Konya) ve çeşitli eğlence yerleri (pavyonlar) taşlanmıştır. Demircioğlu’nun cenazesini polis gizlice Konya’ya getirdi ve defnedildi” dedi.

TÜRKİYE’Yİ CIA KARIŞTIRDI

Deniz Geçmiş ve arkadaşlarının yaptığı eylemler, Amerikan Büyükelçisinin arabasının yakılması olaylarından da bahseden Kılınçel, kaçışlarını ve nerede, nasıl yakalandıkları konularını da anlatarak o yıllarda CIA-MİT işbirliğinin Türkiye’yi nasıl karıştırdığına dair hadiselerden de söz ederek MİT Müsteşarı Fuat Doğu’nun, Türk kamuoyunda yer alan “Ben MİT müsteşarlığı yapmadım, CIA’nın şube müdürlüğünü yaptım. Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop’a götür dese onu oraya götürmekle memurum” şeklindeki çarpıcı beyanlarına da yer verdi. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın idamları hakkında “TBMM Tutanakları ve İdam Görüşmeleri” adlı kitaptan da pasajlar okuyan Kılınçel, Mahir Çayan’ın çatışmada öldürülmesi, Ertuğrul Kürkçü’nün ise sağ kurtulmasının günümüzde de tartışılmaya devam ettiğini dile getirdi. Kılınçel, Deniz Gezmiş’in mezarını, Ulucanlar Müzesinde yer alan Gezmiş ve arkadaşlarının eşyalarını sevdiği türkü olan “Ne ağlarsın benim zülfü siyahım” ile Mahsuni’nin söylediği “Kahrolsun Amerika” türkülerini dinleyicilerle paylaştı. Sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Emekli Astsubay Bahri Kılınçel’e, günün anısına kitap hediye etti ve toplu hatıra resmi çektirildi. Ferit Hepokur-Memleket

aydinlar-ocagi--(5).jpgaydinlar-ocagi--(6).jpg