"Del Bosque'nin aldığı paraya 10 yıl antrenörlük yapardım"

"Del Bosque'nin aldığı paraya 10 yıl antrenörlük yapardım"

Almanların efsane futbolcusu teknik direktör Matthaus:

İSTANBUL (AA) - Almanya Milli Futbol Takımı'nın ve Bayern Münih'in unutulmaz futbolcularından teknik direktör Lothar Matthaus, daha önce Beşiktaş Kulübü'nden transfer teklifi aldığını belirterek, "Ama sonra Del Bosque'yi aldılar. Oldukça tuzluya çıktı. O paraya ben 10 yıl antrenörlük yapardım" dedi.

Spor giyim markası PUMA'nın global multi-medya pazarlama kampanyası, "Forever Faster"ın tanıtımı, Matthaus ve PUMA Türkiye Pazarlama Müdürü Gökçe Özer'in katılımıyla Sakıp Sabancı Müzesi'nde yapıldı. Teknik direktör Hikmet Karaman da izleyiciler arasında yer aldı.

Tanıtım sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Matthaus, şu andaki hayatından memnun olduğunu belirterek, "Hayatımdan çok memnunum. Dünyanın en hızlı ekibinin üyesiyim. Televizyonda harika bir işim var. Başarılar elde etmek için ciddi bir ekiple yola çıkmak için iyi bir teklif gelirse Türkiye'de çalışmaya hazırım. Özellikle İstanbul kulüplerinde olabilir" diye konuştu.

2003-2005 yıllarında Macaristan Milli Takımı'nı çalıştırdığı dönemde Beşiktaş Kulübü'nden teklif aldığını belirten Alman teknik adam, "O dönem, Beşiktaş'la iletişim halindeydik. Eski başkan, şimdiki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile görüşme halindeydik. Oldukça ilerlemiştik ama sonra Del Bosque'yi aldılar. Sonrasında oldukça da tuzluya çıktı. O paraya ben 10 yıl antrenörlük yapardım" ifadelerini kullandı. 

 

- "Türkiye, dünya şampiyonu olurdu"

Lothar Matthaus, Türk futbolunu yakından tanıdığını anlatarak, "Türk futbolunun seviyesi, taraftarların gösterdiği coşku kadar olsaydı, Türkiye dünya şampiyonu olurdu" dedi.

Yaklaşık 6 yıl önce bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisini statta izlediğini anlatan Alman teknik adam, "Türkiye'de ve Almanya'da çok sayıda Türk dostlarım var. Sadece Türk Milli Takımı'nı değil. Kulüp takımlarını da takip ediyorum. Türk futboluna büyük saygı duyuyorum. Beş-altı yıl önce Fenerbahçe ile Galatasaray arasında bir maç izledim. O maçtaki atmosferle daha önce karşılaşmamıştım. Benim Türk futbolu için dileğim sadece atmosferin iyi olması değil, başarıların da bunları izlemesi" ifadelerini kullandı.

 

- "Milli takımımızda oynayan yabancılar için utanacak değiliz"

Almanya Milli Futbol Takımı'nda Sami Khedira, Mesut Özil ve Lucas Podolski gibi devşirme futbolcuların yer aldığını hatırlatan Matthaus, bu durumdan memnun olduklarını söyledi.

53 yaşındaki teknik adam, Almanya'da doğup, büyüyen Türk futbolcuların seçimlerini kendilerine bırakılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de kökleri olan birçok futbolcu Almanya'da doğup büyümüştür. Bu sayede de hangi milli takımda oynayacağını seçme hakkı var. Almanlar olarak, Mesut Özil gibi bir oyuncunun Almanya Milli Takımı'nı seçmesinden mutluyuz. Çünkü çok özel bir futbolcu. Öte yandan Almanya'da doğmuş, futbola başlamış ama Türkiye'de futbola devam eden birçok futbolcu var. Bunların kişisel kararlar olduğunu düşünüyorum. Bu kararı vermenin kolay olduğunu düşünmüyorum. Oldukça zorlanıyorlar. Alman Milli Takımı ile maça çıkıyor ama milli marşa eşlik etmiyor. Çünkü kökleri burada."

Yabancı kökenlere sahip olan oyuncuları Almanya Milli Takımı ile iyi entegre ettiklerini anlatan Matthaus, "Almanya'da tek ilke geçerli; o da kim başarılıysa o öne çıkmalı. Aileleri başka ülkeden gelen futbolcular, daha başarılı olduğu için ön plana çıktı ama bu Almanya'ya has bir durum değil. Tüm dünyada böyle. Biz de bu fırsattan faydalandığımız için memnunuz. Milli takımımızda oynayan yabancılar için utanacak değiliz. Bundan dolayı memnunuz" değerlendirmesinde bulundu.

 

- "Derwall'e çok şey borçluyum"

Lothar Matthaus, bir dönem Galatasaray'ı çalıştıran Alman teknik direktör Jupp Derwall'in kendisi için önemli olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Derwall'e çok şey borçluyum. İlk milli maçıma onun yönetiminde çıktım. Dört yıl milli takımda hocalığımı yaptı. İlk büyük turnuvalara onun yönetiminde çıktım. Türkiye'ye geldiğinde de kariyerini takip ettik. Türk ve Alman futbolu arasında yakın bir ilişki var. Derwall, Türkiye'de Alman teknik adamlar için kapıyı açan ilk teknik direktör olmuştur. Bence kendisinin Türkiye ile Almanya arasındaki futbol anlamında ilişkilerin ilerlemesinde önemli rolü var."

Türkiye'deki takımlar arasında bir tercih yapmadığını aktaran Matthaus, "İstanbul takımlarını yakından takip ediyorum. Uluslararası arenada Türkiye'nin renklerini temsil ediyorlar. İstanbullu 3 büyük takımın taraftarıyım. Trabzonspor'un da maçlarını canlı izledim. Burada yetişmediğim için yürekten desteklediğim bir takım yok" diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı