DEİK 30. Genel Kurulu

DEİK 30. Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4) - "Siz zannediyor musunuz bizi Avrupa Birliği'ne bu rakamlar sebebiyle almıyorlar. Hiç alakası yok. Bizim alınmayış sebebimiz belli. Bunu da kendilerine söylüyorum da burada söylemem pek doğru değil. Bunların, bizim ekonomik dur

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Siz zannediyor musunuz bizi Avrupa Birliği'ne bu rakamlar sebebiyle almıyorlar. Hiç alakası yok. Bizim alınmayış sebebimiz belli. Bunu da kendilerine söylüyorum da burada söylemem pek doğru değil. Bunların, bizim ekonomik durumumuz vesaire, bunlarla hiç alakası yok. Karar tamamen siyasidir. Tamamen bizim inancımızla alakalıdır." dedi.

Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 30. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, temel ekonomik göstergelere ilişkin ulusal hesap sisteminin, Avrupa hesap sistemi doğrultusunda revize edildiğini söyledi.

"Gerçekleri bilme bakımından bunu bugün burada açıklamamız lazım" diyen Erdoğan, bu çerçevede mevcut ekonomik göstergelerin geriye doğru düzeltilip yeniden yayımlandığını belirterek, şöyle konuştu:

"Yeni yöntemle daha önce 800 milyar dolara kadar çıkmış gözüken Gayrisafi Milli Hasılamız 949 milyar dolar, 10 bin 800 dolara kadar çıkan kişi başına milli gelirimiz 12 bin 500 dolar olarak revize edilmiştir. Bunu burada bu şekilde açıklamış olayım. Aynı şekilde 2003'ten bu yana yüzde 4,7 olan büyüme oranımız da yüzde 5,9 olarak düzelmiştir. Bu verilere göre, Türkiye milli geliri 100 milyar doların üzerindeki ülkeler arasında, bu süre içerisinde, Katar ve Çin'den sonra 2010-2015 yılları arasındaki büyüme oranı bakımından 3. sırada yer alıyor. Hatta 2013 yılında bu bakımdan listenin ilk sırasında yer alıyoruz, bu hesaplamaya göre. Yeni yöntemle aynı dönemde tüm ülkeler hesaba katıldığında Türkiye'nin büyüme sıralamasındaki yeri; 51'incilikten 12'nciliğe yükseldi.

Sizler yurt dışını gayet iyi bilen insanlarsınız. Ben de resmi ve çalışma seyahatleri vesilesiyle uzun yıllardır çok sayıda ülkeye gittim. Seyahatler öncesinde arkadaşlarımız, diğer pek çok hususla birlikte gideceğimiz ülkenin ekonomik görünümünü ifade eden rakamları da bir tablo halinde önüme getiriyorlar. Kağıt üzerinde veriler itibarıyla bizden daha ileride, daha zengin, daha gelişmiş gözüken ülkelere gittiğimde çoğu defa şahit olduğum manzarayla bu tabloların birbiriyle uyuşmadığını görüyorum, hissediyorum."

Avrupa Birliği üyeliği konusunda da benzer bir durumla karşı karşıya olduklarını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Siz zannediyor musunuz bizi Avrupa Birliği'ne bu rakamlar sebebiyle almıyorlar. Hiç alakası yok. Bizim alınmayış sebebimiz belli. Bunu da kendilerine söylüyorum da burada söylemem pek doğru değil. Bunların, bizim ekonomik durumumuz vesaire, bunlarla hiç alakası yok. Karar tamamen siyasidir. Tamamen bizim inancımızla alakalıdır. Başka bir şey değil. Türkiye onlara güç verir ama bazıları da gerçeği ifade ediyor. Özel görüşmelerimizde diyorlar ki 'Siz Müslümansınız. Sizi almayacaklar, boşuna uğraşmayın'... Bunu bana bizzat en önemli ülkenin dışişleri bakanı söylüyor. Vaka bu. Söyleyince de bize cevap veremiyorlar. Sorduğunuzda onlarda inanç hürriyeti var, düşünce hürriyeti var. Nerede var? Avrupa Birliği müktesebatında, etnik unsurlara kesinlikle kalkıp da sürgün yapamazsın, onları dışlayamazsın ama bunlar Fransa'da bile Romanları yaşattılar mı? Ne yaptılar Romanları? Gönderdiler. Biz, Roman kardeşlerimle burada iç içe yaşıyoruz, bizim bir sıkıntımız yok. Dün hatta bir tanesi İzmir'de yanımıza sokuldu, Sayın Başbakan'la beraber yürüyoruz, 'Ben Binali Bey'in Roman danışmanıyım' dedi. Ben, Roman kardeşlerimle beraber büyüdüm. Kasımpaşa'da doğduğum, büyüdüğüm yerde biz aynı mahallenin içindeydik, aynı ilkokulda beraber okuduk. Niye? Benim dinimde böyle bir ayrımcılık yok ki. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Biz bunlarda ayrım yapamayız. O siyahmış, o beyazmış, bizde böyle bir şey yok. İnşallah güzel şeyler olacak."

AB'ye tam üye yapılan ve güya tüm kriterleri karşılamış gözüken pek çok ülkeyle Türkiye'yi mukayese ettiklerinde ortaya "garip bir manzara"nın çıktığını ifade eden Erdoğan, "Rakamlarla gerçekler arasındaki bu çelişkiyi sizlerin de yakaladığınıza ben inanıyorum." dedi.

- "Ölçemezsen yönetemezsin"

İstatistiklerin hesaplanmasında esas alınan kriterlerin zaman içinde değişmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çeyrek yüzyıl öncesine kadar söz konusu dahi olmayan pek çok iletişim ve yazılım hizmeti, bugün artık günlük hayatın vazgeçilmez parçaları haline gelmiştir. Aynı şekilde geçmişte çok önemli görünen kimi hizmetler ve ürünler de büyük ölçüde hayatımızdan çıkmıştır. Bu değişimler göz önünde bulundurularak yapılan istatistik güncellemeleri, mevcut durumu daha doğru görmemizi ve geleceğimizle ilgili daha doğru planlamalar yapmamızı sağlar, sağlayacaktır. Ülkemizde yapılan da böyle bir güncellemeden ibarettir. Onu bugün ilgili olan böyle önemli bir kurumun genel kurulunda açıklamakta fayda buldum.

Yeni veriler, bizi olduğumuzdan daha büyük göstermiyor, tam tersine gerçek durumumuzu çok daha doğru tartabilmemizi sağlıyor. Kişisel gözlemlerimizle zaten farkında olduğumuz hususları artık istatistiki yöntemlerle de tespit etme imkanı bulmuş oluyoruz. 'Ölçemezsen yönetemezsin' diye bir ilke var. Bizim de ölçümlerimizi doğru yapmamız gerekiyor ki yönetimimiz sağlıklı olsun. Bu bakımdan ben bugünkü genel kurulda, yeni istatistik yöntemi konusunda dile getirilen itirazları yersiz bulduğumu, bilime ve hakikatlere herkesin saygı göstermesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Zaten bizden önce Avrupa, bunların hepsi, bu sisteme geçtiler. Bu duygularla DEİK 30. Genel Kurulunun bir kez daha hayırlı olmasını diliyor, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :