DEAŞ'ın 10 ay rehin tuttuğu Fransız gazeteciden Türkiye'de konferans

DEAŞ'ın 10 ay rehin tuttuğu Fransız gazeteciden Türkiye'de konferans

Terör örgütü DEAŞ tarafından kaçırıldıktan sonra geçen yıl serbest kalan Fransız gazeteci Nicolas Henin, Türkiye'de konferans verecek- Henin, "Suriye: Bundan Sonra Nasıl İlerleyebilir?" başlıklı konferansta yaşadıklarını ve Suriye'deki süreci anlatacak- H

ANKARA (AA) - YILDIZ AKTAŞ - Terör örgütü DEAŞ'ın öldürdüğü Amerikalı gazeteciler James Foley, Steven Sotloff, İngiliz yardım görevlisi David Haines ve Alan Henning'le aynı hücrede kalan ve 10 aylık rehinelik sürecinin ardından serbest bırakılan Fransız gazeteci Nicolas Henin, yaşadıklarını ve Suriye'deki savaşı Türkiye'de ilk kez Fransız Kültür Merkezinin düzenleyeceği "Suriye: Bundan sonra nasıl ilerleyebiliriz ?" başlıklı konferansta anlatacak.

Serbest kaldıktan sonra, Türkiye sayesinde kurtulduğunu açıklayan ve yaşadıklarını Cihat Akademisi kitabında anlatan Henin, Fransız Kültür Merkezinin 26 Ekim Çarşamba günü düzenleyeceği, "Suriye: Bundan Sonra Nasıl İlerleyebiliriz?" başlıklı konferansta konuşacak.

Özellikle Ortadoğu ve Afrika'daki çatışmalarına odaklanan ve konferansta DEAŞ tarafından rehin tutulduğu günlerde yaşadıklarını anlatacak olan Henin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 ay boyunca özgürlüğünün kısıtlandığını, gizli hapishanelere götürüldüğünü ve kendisini bir daha göremeyeceklerini düşünen ailesinin korkunç şekilde acı çektiğini söyledi.

Amerikalı gazeteci James Foley’in ölümünün dünyanın dikkatini bu terör örgütüne çektiğini vurgulayan Henin, olayın 2014 yazında bir 'elektroşok' etkisi yarattığını belirtti.

DEAŞ'ın Suriye halkının çektiği işkenceyi ve Irak halkının hayal kırıklığını fırsat görerek, durumu "çok güzel" değerlendirdiğine işaret eden Henin, "Çoğu DAEŞ mensubu sonradan Müslüman olmuştur. Ya Müslüman bir çevreden gelmeyenler, klasik anlamda sonradan Müslüman olanlar ya da İslamiyet olarak saymadıkları bir İslam ortamında büyüyüp ve sonrasında "cihatçı selefiliği" benimseyenlerden oluşmaktadır. Her durumda, mesafesiz ve genellikle derin bir bilgisizlikle mutlak şekilde aşağı çekilen bir vizyonu benimsemektedirler." dedi.

Beşşar Esed ve DEAŞ elebaşı Ebubekir Bağdadi arasında yakın benzerlik kurabileceğini ifade eden Henin, "Varil bombaları ile bombalama, enkazdan çıkarılan çocuk cesetlerinin görüntüleri, kurban olan din kardeşlerini savunmak ya da intikamını almak için tüm dünyadaki Müslümanlara çağrıda bulunmak, DEAŞ için en iyi alım kampanyası oldu." diye konuştu.

- "Suriyelilerin daha fazla değil daha az bombaya ihtiyacı var"

Bölgede sivil halkın yüzde 80'inin ölümüne Suriye'deki rejimin sebep olduğunu dile getiren Henin, Batı koalisyonunun hava harekatlarının, DEAŞ'ı gerilettiğini aktardı.

DEAŞ'ı geriletmek için askeri seçeneğin gerekli olduğunu ancak bunun "yan etkileri" de bulunabileceğini vurgulayan Henin, "Sonuç olarak aradığımız şey şiddetin azalması. Suriyelilerin daha fazla değil daha az bombaya ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kurban yaratmak terörizm yaratmaktır"

ABD ve Rusya'ın "Esad üzerinde anlaşması"nın ABD'deki seçimlerin sonuçlarına bağlı olacağını belirten Henin, şunları kaydetti:

"Dünya Suriye halkına yönelik katliamı izledi ve halkı korumak için değil tamamen kendi stratejik çıkarlarını korumak için bu konuya dahil oldu. Bugün, Suriyeliler geleceklerinin kontrolünden tamamen yoksunlar. Silahlı ve dış ülkeler tarafından yönetilen gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor. Esad sonrası Suriye daha özgür, bu tip terör örgütlerinden arındırılmış olabilir mi? Hayal kurmamak lazım. Uzun vadede Suriye toprakları üzerine terörist grupların yerleşmesine izin verildi. Terörist grupların yok edilmesi, Suriye politikasının dengeli olmasından geçiyor. Fakat yeterli değil. Terörizm, kurban olma hissine karşı büyük bir tepkidir. Kurban yaratmak, aslında terörizmi yaratmaktır."


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :