Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 221 kişinin yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarının alınmasıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, olay tarihinde Genelkurmay Personel Başkanlığı General-Amiral Şubesinde Hava Personel Kurmay Binbaşı rütbesiyle görev yapan sanık Nahsen Fıstıkçı savunma yaptı.

Fıstıkçı, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da mesai başladıktan bir süre sonra Yüksek Askeri Şura (YAŞ) prova toplantısı yapılacağının bildirildiğini, toplantıya katılanların saat 23.00 gibi evlere bırakılması için yapılan planlama kapsamında adres bilgilerinin istendiğini anlattı.

Toplantının ilk olarak 13 Temmuz'da yapılmasının öngörüldüğünü ancak önce 14 Temmuz'a, ardından 15 Temmuz saat 20.00'ye ertelendiğini belirten Fıstıkçı, bir mesai arkadaşının son günü olmasından dolayı öğlen yemeğini dışarıda yediklerini söyledi.

Daha sonra şube müdüründen kızının doğum günü kutlaması için izin istediğini ifade eden Fıstıkçı, akşam YAŞ toplantısından önce eve giderek kızının doğum günü kutlamasına katıldığını ve iş yerine geri döndüğünü bildirdi.

Fıstıkçı, planlandığı gibi saat 20.00'de başlayan toplantının saat 20.40 sıralarında bitirildiğini aktardı.

Bunun üzerine iç bahçeye çıktıklarını ve koşuşturan askerleri gördüklerini dile getiren Fıstıkçı, tatbikat yapıldığının söylendiğini, bir süre sonra gelen Özel Kuvvetler personelinin, güvenlikleri için bulundukları yerden ayrılmamalarını istediğini ifade etti.

Uçakların ve helikopterlerin uçmaya başladığını, Özel Kuvvetler personelinin sakin olmaları konusunda telkinde bulunduğuna değinen Fıstıkçı, ayrılmak istediklerinde kendilerine izin verilmediğini ve saat 23.15'e kadar burada tutulduklarını söyledi.

Daha sonra başlarında bulunan ekibe destek geldiğini ve yeni gelen askerlerin silah doğrultarak kendilerini derdest ettiğini ileri süren Fıstıkçı, bir süre bu şekilde bekletildikten sonra ofislerine gönderildiklerini bildirdi.

Bulundukları koridoru kilitleyip buraya sığındıklarını, televizyondan Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördüklerini belirten Fıstıkçı, eşiyle görüşüp iyi olduğunu bildirdiğini dile getirdi.

Sanık Fıstıkçı, silahı olmadığı için bulunduğu yerden ayrılmadığını, harekat merkezini aramasına karşın ulaşamadığını öne sürdü. Fıstıkçı, ortamın sakinleşmesi üzerine öğlene doğru dışarı çıktıklarını ve polis tarafından gözaltına alındıklarını anlattı.

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, darbeyi kimin yaptığı yönündeki sorusu üzerine Fıstıkçı, gece boyunca yaşadıklarını anlattığını, darbecilerin sıkıyönetim listesinde imzası bulunan Cemil Turhan ve Mehmet Partigöç'ü hiç görmediğini savundu.

Özel Kuvvetler için ne düşündüğü sorulan Fıstıkçı, "Özel Kuvvetler personelinin hikayelerini dinliyorum, onlara da üzülüyorum. Bana göre buradakilerin yüzde 80-90'ı masum." dedi.

Daha sonra olay tarihinde kurmay Binbaşı rütbesiyle Genelkurmay Personel Başkanlığında görev yapan sanık Okan Ataoğlu savunma yaptı.

Akşam saatlerinde YAŞ toplantısına katıldığını belirten Ataoğlu, toplantının bitirilmesinin ardından bahçeye indiğini, çatışma sesleri üzerine güney nizamiyeye gittiğini iddia etti.

Revirde bir hareketlilik yaşandığını ve yaralıların bulunduğunun söylendiğini anlatan Ataoğlu, odasına gitmek istediğini ancak buna izin verilmediğini öne sürdü.

Özel Kuvvetler personelinin bölgeyi terketmesini istemesi üzerine itfaiye binasının bulunduğu bölgeye gittiğini belirten Ataoğlu, sabah saatlerine kadar bu binada durduğunu ve burada hiçbir olayın yaşanmadığını ifade etti. Ataoğlu, sivil elbiselerini giyip kaçma imkanı bulunmasına karşın, polise kendisinin teslim olduğunu iddia etti.

Mahkeme Başkanı Dik'in, "Darbeci olarak kimi gördün?" sorusuna karşılık Ataoğlu, "Benim fiillerimle alakalı bir soru değil. Bilmiyorum, bilsem söylerim." dedi.

Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

AA