Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Öğretmenler Günü resepsiyonu

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Öğretmenler Günü resepsiyonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "(Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesi) Biz buna şahit olmak istemeyiz ama böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ne yazık ki ıstırabını yaşıyoruz. Bu hadise tamamen Türkiye'nin önceden ilan ettiği ang

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesiyle ilgili, "Biz buna şahit olmak istemeyiz ama böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ne yazık ki ıstırabını yaşıyoruz. Bu hadise tamamen Türkiye'nin önceden ilan ettiği angajman kuralları çerçevesinde gerçekleşmiştir. Türkiye'nin komşularıyla, başka herhangi bir ülkeye karşı düşmanlığı asla söz konusu değildir" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde öğretmenlere resepsiyon verdi. 

Resepsiyonda yaptığı konuşmada, "Bu fakir şu anda hocalarının bir sermayesidir" diyen Erdoğan, Başbakanlık döneminde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı döneminde de özellikle öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik her çabaya destek olduğunu, olmaya da devam edeceğini kaydetti. 

- "Öğretmenlerimizin çok daha büyük meseleleri olmalıdır"

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da resepsiyonda olduğunu belirten Erdoğan, hükümetin, öğretmenlerin maaş ve diğer özlük hakları konusunda yeni bir çalışma yaptığının müjdesini öğretmenler ve kamuoyuyla paylaştığını hatırlatarak, bu doğrultuda yeni adımların da atılacağına inandığını söyledi.

"Öğretmenlik mesleğinin sorunlarının, 'atanamayan öğretmenler' veya 'maaş' parantezine mahkum edilmesini açıkçası kabul edemiyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, "Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin çok daha büyük meseleleri olmalıdır. Öğretimle talimle birlikte eğitimi, talimi, edebi, öğrencilerimize, talebelerimize nasıl verebileceğimizi konuşmalı, tartışmalıyız. Değerler eğitim konusuna daha fazla eğilmeliyiz. Önümüzdeki dönem inşallah bu hususların üzerinde duracak eğitim meselemizin çözüm yollarını hep birlikte geliştireceğiz" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem "makbul vatandaş yetiştirme" çabasının bir parçası olarak tedavüle sokulan "makbul öğretmen" ve "makbul öğrenci" anlayışının artık bir kenara bırakılması gerektiğini bildirerek, "İlim ve irfan sahibi öğretmenler, muallimler, öğrenciler, talebeler yetiştirmenin arayışına girmeliyiz" dedi. 

- "Hiçbir sapkın ideolojiye kaptıracak tek bir evladımız dahi yoktur"

"Paralel Devlet Yapılanması gibi örgütlerin, bu alan üzerinden, ülkemize ve milletimize yönelik ihanetlerinin tekrarına da izin vermeyeceğimizi özellikle belirmek istiyorum" şeklinde konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye için en büyük tehlike ve tehdit nesillerin çalınmasıdır. Bizim hiçbir örgüte, hiçbir şebekeye, hiçbir sapkın ideolojiye kaptıracak tek bir evladımız dahi yoktur. Hangi isim altında olursa olsun, hangi iddia ile ortaya çıkarsa çıksın, genç dimağları iğfal etmeyi hedefleyen her girişimle mücadele edeceğiz. Kendi devletine, kendi milletine, kendi tarihine, kendi kültürüne, kendi medeniyetine yabancılaştırılmış hatta düşman kesilmiş nesiller, özellikle böyle bir facianın tekrarına tahammülümüz asla yoktur. Buna fırsat tanımayacak bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz. Bana göre Türkiye'nin en büyük ve en çok ihtiyaç duyduğu 2023 hedefi işte budur." 

"Bölgemizde yaşanan istikrarsızlık beraberinde getirdiği insani dramlarla ve güvenlik sorunlarıyla derinleşerek sürüyor" ifadesini kullanan Erdoğan, "Türkiye'nin 5 yıla yakın bir zamandır yaşadığı, bölgedeki istikrarsızlık kaynaklı göç ve terör sorunlarıyla Avrupa ülkeleri de bir süredir yüzleşmeye başladı. Türkiye uzun süredir 2,5 milyon Suriyeli veya Iraklı göçmeni topraklarında misafir ederken Avrupa ülkeleri sadece birkaç yüz bin kişilik mülteci akını karşısında ciddi bir endişeye kapıldı. Paris'i hedef alan terör saldırılarıyla birlikte yaşanan endişe panik haline dönüştü" diye konuştu.

- "Batı'dan ırkçı ve İslam düşmanı eğilimlere karşı güçlü duruş bekliyoruz"

Terör saldırılarında, "büyük kayıplar vermiş bir ülke" olarak Fransa'yı anladıklarını ve Fransa'daki dostlarının acılarını paylaştıklarını belirten Erdoğan, "G20 Antalya zirvesinde liderler olarak terörizm konusunda ilkeli ve kararlı bir tutum ortaya koyduk. Gerek oradaki yaptığımız görüşmelerde gerekse zirve sonrasında ayrıca yayınladığımız terörizmle mücadele bildirisinde bu konuda tüm dünyaya güçlü bir mesaj verdiğimize inanıyorum. Nüfusu Müslümanlardan oluşan liderler olarak söylüyorum, bütün liderler, biz bu sorumluluklarımızın farkındayız. Aynı şekilde Batılı liderlerden de ülkelerinde tırmanış gösteren ırkçı ve İslam düşmanı eğilimlere karşı daha güçlü bir duruş sergilemelerini bekliyoruz" ifadesini kullandı. 

"Suriye meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmadan ne mülteci ne de terör sorununun önüne geçilemeyeceğini artık herkesin görmesi gerektiğini" vurgulayan Erdoğan, "Viyana görüşmelerinde bu doğrultuda ümit verici gelişmeler yaşandı. Ancak Esed rejimi ve onu destekleyen ülkeler bu görüşmelerde varılan mutabakatın ruhuyla uyuşmayan yeni saldırılara giriştiler" dedi. 

Hatay'ın hemen yanı başındaki Bayırbucak Türkmenlerinin yaşadığı bölgeye yoğunlaşan saldırıları şiddetle kınadıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Orada bizim soydaşlarımız var, orada bizim akrabalarımız var. Bu akrabalarımız, bu soydaşlarımız sürekli uçaklarla bombalanıyor. Tanklarla toplarla sürekli olarak bombalanıyor ve şu anda oralardan bu soydaşlarımız sınıra doğru göç etmeye, kaçmaya başladılar. Bunların bir kısmı şu anda Türkiye'deki kamplara yerleştirilmiş vaziyette ama bir kısmı da Suriye'deki kamplarda şu anda. Onlar da isyan ediyorlar. Peki bütün bunlara destek nereden? Türkiye'den. Kızılayımızla sivil toplum örgütlerimizle onlara her türlü yardımı götürüyoruz." 

Cuma gününden beri gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getiren Erdoğan, Başbakandan, Genelkurmay Başkanından, Dışişleri Bakanından, MİT Müsteşarından ve diğer ilgililerden sürekli bilgi aldığını ifade etti.

Akşam saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde güvenlik toplantısı yapıldığını hatırlatan Erdoğan, "Ne oluyor, gelişmeler ne durumda, buna göre ne gibi adımlar atacağız? Bilindiği gibi bugün sabah saatlerinde tüm uyarılara rağmen hava sahamızı ihlal eden bir aidiyeti belli olmayan savaş uçağına angajman kuralları gereği müdahale edilmiştir. Aidiyeti bilinmeyen bir uçağın, 5 dakika içinde 10 defa uyarılmasına rağmen, hava sahamıza girmeden önce çünkü sınırlarımıza doğru geliyor, maalesef ihlalini devam ettirmekte ısrarını sürdürmüştür. Bunun üzerine F16'larımız tarafından yapılan müdahale sonrası bu uçak düşürülmüştür. İki uçaktan bir tanesi" diye konuştu.

Erdoğan, sözlerinin alkışlanması üzerine, "Mesele bir alkış meselesi değil, biz buna şahit olmak istemeyiz ama böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ne yazık ki ıstırabını yaşıyoruz. Bu hadise tamamen Türkiye'nin önceden ilan ettiği angajman kuralları çerçevesinde gerçekleşmiştir. Türkiye'nin komşularıyla, başka herhangi bir ülkeye karşı düşmanlığı asla söz konusu değildir" değerlendirmesinde bulundu. 

- "Türkiye'nin kendi sınırlarını koruma hakkına herkes saygı göstermelidir"

Suriye'de bugüne kadar çok daha vahim olayların yaşanmamasının sebebinin Türkiye'nin soğukkanlı tutumundan kaynaklandığına dikkati çeken Erdoğan, "Bu son hadisenin önüne geçmek için elimizden gelen gayreti gösterdiğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'nin kendi sınırlarını koruma hakkına da herkes saygı göstermelidir" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Suriye'de zalim rejime karşı kendi kurtuluş savaşları veren muhalif grupları samimiyetle destekliyor" dedi. 

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı