Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 34. İSEDAK kapanış oturumuna katıldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 34. İSEDAK kapanış oturumuna katıldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Arjantin'de toplanan G20'nin ana gündem maddelerinden bir tanesi de ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarından kaynaklanan...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Arjantin'de toplanan G20'nin ana gündem maddelerinden bir tanesi de ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarından kaynaklanan küresel ekonomik daralmayı önlemeye yönelik ticaretin serbestleştirilmesi konusudur. İİT dönem başkanı sayın Cumhurbaşkanımızın bu toplantı da yer alması ve ticaretin kolaylaştırılması enstrümanının en yüksek seviyede bu toplantı da dile getirilecek olmasının İİT ülkeleri içinde önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 34'üncü kapanış oturumuna katıldı. Toplantının yapıldığı salonda bütün ülke üyeleriyle tek tek selamlaşan Fuat Oktay, yaptığı konuşmada, ticaretin önemine değinerek, prosedürlerin kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.

"Hepimiz katma değeri yüksek üretim ekonomisi inşa etmek hedefine odaklanmalıyız"

34'üncü İSEDAK kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Bu yıl ki toplantıda ticaretin kolaylaştırılması ve özellikle gümrüklerde risk yönetimi konusunda birçok faydalı özel oturum gerçekleştirdik. Yakından bildiğiniz üzere bugün dünya ekonomisinde dünya ticaretinde ülkeler korumacı politikalara daha fazla yönelirken uluslararası alandaki rekabetçi ortam ve belirsizliklerde git gide artmaktadır. Yatırım ortamımızı iyileştiren ve katma değerli üretimi destekleyen yapısal ekonomik reformları uygulamak için acilen harekete geçmek durumundayız. Hepimiz ham madde veya bir kaç tarım ihracatına bağlı kalmaktan ziyade katma değeri yüksek etkin bir üretim ekonomisi inşa etmek hedefine odaklanmalıyız. Bu kapsamda ürün yelpazemizi özellikle başta İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri olmak üzere ticaret ortaklarımızı çeşitlendirerek katma değeri yüksek üretim ekonomisi kurma yolunda adımlar atmalıyız" dedi.

"Dünya ticaretinden aldığımız payın oldukça düşük kaldığı aşikardır"

Dünya ticaretiyle ilgili Oktay, "2017 yılında İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkelerin küresel ticaretteki payı yüzde 9.5 olmuştur. İslam iş birliği Teşkilatı coğrafyasının dünya nüfusu yüzde 23 civarında olduğu düşünürsek, dünya ticaretinden aldığımız payın oldukça düşük kaldığı aşikardır. Bununla beraber 2017 yılı itibari ile yüksek beceri ve teknoloji ağırlıklı ürünlerin İslam İş birliği teşkilatı ülkelerinin mal ihracındaki payı yüzde 44 olarak gerçekleşmiştir. Bu son gerece sevindirici bir gelişmedir. Fakat, küresel ve küresel üretim ve ticaretten daha fazla pay alabilmek ve geçmiş kayıplarımızı telafi edebilmek için bu göstergelerin çok daha üzerine çıkmamızda elzemdir" şeklinde konuştu.

"Bu gidişata dur demek bizlerin sorumluluğudur ve bu boynumuzun borcudur"

Müslümanların zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "İslam ülkelerinin içerisinde bulunduğu coğrafya hepimizin yüreklerini dağlamaktadır. Suriye'de, Yemen'de, Libya'da ve Filistin'de Müslüman kanı dökülmekte dünyanın birçok bölgesinde Müslümanlar zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Müslümanlar arasındaki çatışmalar körüklenerek birliğimiz, beraberliğimiz ve her anlamda zenginliğimiz, istikbalimiz hedef alınmaktadır. Bir taraftan karanlık güçlerin maşası olan terör örgütlerinin isimleri İslam ile yan yana telaffuz edilirken, diğer yandan Müslümanlara yönelik İslam karşıtlığı ve ayrımcılık vakaları tüm dünyada artış göstermektedir. Bu gidişata dur demek bizlerin sorumluluğudur ve bu boynumuzun borcudur. Bizlerin gayretleriyle İslam toplumu dışarıdan dayatılan tüm sorunlara rağmen dirayetini koruyarak dimdik ayakta kalmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.

"Arjantin'de yapılacak G20'nin İİT ülkeleri için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum"

İSEDAK bünyesindeki devletler arası ticaretin gelişmesine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "İSEDAK bünyesindeki üye devletler arasında ticareti geliştirmek için İslam İşbirliği üye devletler arasında tercihli ticaret sistemini bir an önce hayata geçirmeliyiz. Ticareti arttırmaya ilaveten yatırımları da teşvik etmeliyiz. Bunu yaparken de aramızdaki ticarete milli para birimleri kullanmanın yollarını da aramalıyız. Döviz kuru etkisinden korunmak için yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka Çaremiz yoktur. Hem ülkelerimize yabancı sermaye artışını arttırmak, hem de yatırımlarımızın verimliliğini artırmak için gerekli tedbirleri zamanında almalı ve ülkelerimizde elverişli bir yatırım ortamı oluşturmalıyız. İslam İşbirliği ülkelerin yabancı yatırımlardaki doğrudan payı 2010 yılında yüzde 10.2 seviyesindeyken, 2016 yılında yüzde 5.3'e düşmüştür. Bu pay 2017 yılında yüzde 7.4'e yükselmiş olsa da potansiyelimizin oldukça gerisindedir. 2008 yılındaki küresel ve finansal krizin etkilerini bertaraf etmek için G20 toplantı seviyesini devlet başkanları seviyesine çıkartmıştır. Bu hafta Arjantin'de toplanan G20'nin ana gündem maddelerinden bir tanesi de ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarından kaynaklanan küresel ekonomik daralmayı önlemeye yönelik ticaretin serbestleştirilmesi konusudur. İİT dönem başkanı sayın Cumhurbaşkanımızın bu toplantı da yer alması ve ticaretin kolaylaştırılması enstrümanının en yüksek seviyede bu toplantı da dile getirilecek olmasının İİT ülkeleri içinde önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda söz konusu dalgalanmaya karşı verilecek en doğru tepki ticaretin kolaylaştırılması yoluyla maliyetlerin azaltılması, özellikle tarifelerin ve tarife dışı engellerin kaldırılması ve gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi olacaktır" şeklinde konuştu.

"E- devlet bürokrasiyi azalttı, kamu hizmetlerini etkinleştirdi ve verimliliği artırdı"

E-devlet uygulamasını önemine değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "E-devlet ve dijital dönüşüm sistem uygulamaları ticaretin kolaylaştırılması ve gümrük konularında da kritik öneme sahiptir. E- devlet sistemleri bürokrasiyi azaltmakta kamu hizmetlerini etkinleştirmek de ve verimliliği artırmaktadır. Ancak Birleşmiş Milletlerin e-devlet kullanma istatistiklerine bakıldıklarında İslam ülkeleri olarak ne yazık ki parlak bir performansa sahip olmadığımızı da görmekteyiz. Birleşmiş milletlerin e-devlet gelişmişliği sırasında önde gelen ilk 20 ülke arasında hiç bir İslam ülkesi bulunmamaktadır. İlk 40 ülke arasında ise yalnızca 3 üye ülkemiz yer almakta. Bu nedenle İslam ülkeleri olarak e-devlet ve dijital dönüşüm sistemlerinin geliştirilmesine yönelik yoğun bir çalışma içerisinde olmamız ve iş birliğimizi de güçlendirmemiz gerekmektedir. Biz Türkiye olarak üzerimize düşeni bu anlamda yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar odaklanmış durumdayız. Bunun sonuçlarını da çok yakın bir süre içerisinde hep birlikte görüyor olacağımızı ümit ediyoruz" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı