Cumhurbaşkanı seçimine doğru

Cumhurbaşkanı seçimine doğru

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş:

TEKİRDAĞ (AA) - Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Halkın başkanı, halkın yanında, işçinin emekçinin yanında olmalıdır" dedi.

Demirtaş, Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesindeki Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir ilaç fabrikasının önünde, işten çıkarıldıkları gerekçesiyle eylem yapan 8 işçiyi ve eylemcilere destek veren sendikalıları ziyaret etti.

Demirtaş ziyarette, çok sayıda işçi ve emekçi direnişini ziyaret ettiğini ancak bugün cumhurbaşkanı adayı gibi bir sıfatı bulunduğunu söyledi.

Türkiye yeni cumhurbaşkanını seçtiğini ancak neyi, niçin seçtiğini toplumun iyi algılaması ve anlaması gerektiğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu: 

"Halk başkanını seçiyoruz. Devletin yeterince temsilcisi var. Devleti temsil eden, devletin çıkarlarını koruyan yeterince temsilci var ama halkın başkanı olarak halkın çıkarlarını koruyacak bir temsilci yok devlette. Cumhurbaşkanı demek odur işte, halkın başkanı demek. Halk emekçidir, ezilendir, yoksul olandır, üretendir. Tarlada, fabrikada, atölyede olandır. Alnının teriyle, emeğiyle, namusuyla çalışıp bu ülkeyi kalkındırandır fakat onun başkanı yoktur. Başbakan vardır, hükümetin başı."

 

- İşçinin, emekçinin yanında olmalı"

 

Demirtaş, uluslararası bir firmanın ilaç fabrikasında, kendi emeğini, hakkını korumak için alın terinin karşılığını almak için sendikaya üye olmak isteyen işçilerin, bir sürü alavere, dalavereyle işten çıkarıldığını ifade etti.

Kenan Evren gibi darbeci olduğu mahkeme kararıyla tescillenen bir kişinin yaptığı anayasa ve yasalara göre işçilerin önünde iki baraj olduğunu dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti:

"Birincisi, Türkiye genelinde en azından yüzde 1 örgütlü olmaları lazım kendi sektörlerinde. İkincisi kendi iş yerlerinde, çalıştıkları fabrikada yüzde 50 örgütlü olmaları, o sendikaya üye olmaları lazım ki toplu görüşme, toplu sözleşme yapabilsinler fakat bu arkadaşlarımız fabrikada o orana ulaşmalarına rağmen, fabrika, Türkiye'nin her yerinde çalışan mümessilleriyle üretim bandında, üretim aşamasında gösterdiği için bir türlü o barajı aşamıyorlar. Neden, sendikalı olmasınlar, haklarını aramasınlar diye. Sendikalı olduklarında alın terinin karşılığını aramak için örgütlenmiş olacaklar."

 

- "Milliyetçilik, kuru slogan atmak mı"

 

Demirtaş, işçilerin her birinin alın teriyle ülkeyi kalkındırdığını ve günlerdir direnişte olduklarını ancak halkın başkanı, hükümetin başkanı ve devletin başının onların yanında olmadığını savundu.

"Onların yeri, patronların yanı. Onların derdi patronların kasasının biraz daha dolması. Halkın başkanı, halkın yanında, işçinin, emekçinin yanında olmalıdır" diyen Demirtaş, cumhurbaşkanının bugüne kadar emek karşıtı taşeronlaşmayı, işçinin sendika hakkını elinden alan hangi yasayı veto ettiğini sordu.

Cumhurbaşkanının ILO ve uluslararası sözleşmeleri göstererek bu yasaları veto edebileceğini dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti:

"Halkın başkanı olsa, bunları yapması lazım. Bir tarafta evinde para koyacak oda bulamayanlar olacak, bir tarafta 3 kuruş daha hakkını aramak, iş güvencesiyle iş güvenliği sağlanmış koşullarda çalışmak istediği için işçiler burada kapının önüne konulacak. Ben özellikle kendine 'milliyetçiyim' diyip göğsünü gere gere dolaşanlara sesleniyorum. Bak burada Türk işçiler yabancı bir firma daha zengin olsun diye kapının önündeler. Nerede sizin milliyetçiliğiniz, utanmıyor musunuz. 

Milliyetçilik kuru slogan atmak mı, budur işte. Siz halkınızı, ülkenizi, milletinizi seviyorsanız kolunda 700 bin dolarlık kol saati olanı değil emekçiyi seveceksiniz. Millet odur, halk odur. Onun yanında olacaksınız ki, gerçekten de ülkeniz birbiriyle barışık emekten yana Kürdü, Türkü,  Alevisi, Sünnisi,  Arabı, Çerkezi, Pomağı, Boşnağıyla birbirini daha fazla sevsin."

 

- "İşçinin emekçinin kıymetini bileceksiniz"

 

Demirtaş, emekçinin yanında olunduğunda ülkenin barışa kavuşabileceğini, eşit ve adil bir kardeşlik olabileceğini belirterek, "Biz yeni yaşamı inşa edeceksek halktan yani ezilenlerden yana yeni bir yaşamı inşa etmek zorundayız" diye konuştu.

Memleketin yüzde 80 emekçinin omuzunda yükseldiğini, yüzde 80'in emeğiyle geçindiğini ancak halkın yönetiminin bugüne kadar Türkiye'de iktidara gelmediğini ileri süren Demirtaş, en iyi halkçı ve en iyi 'halktan yanayım' taklidi yapanların iktidara geldiğini savundu.

Demirtaş, Tekirdağ'daki 8 işçinin direnişinin memleketi sarsmıyor olabileceği ancak herkesin düşünmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Çukurova'daki ırgat düşünülmeli, onun durumu da budur. Hakkari'deki Kürt emekçisi düşünmeli, Karadeniz'deki Laz emekçi işçi, Gürcü düşünmeli. İstanbul'daki, Kocaeli'ndeki, Bursa'daki düşünülmeli. Buradaki 8 işçinin direnişi aslında hepsi adına yapılan bir direniş, bütün emekçiler adına yapılan bir direniştir. Burada sadece cumhurbaşkanı adayı olarak değilim. Bütün ezilen emekçiler adına buradayım. Sadece 8 işçi değil, Türkiye'nin yüzde 80'i buradadır. Bu pervazsızlık, bu densizlikten vazgeçmeniz lazım. Bu ülke patronların babasının malı değildir. Kendi emeği ile üreten işçilerin, emekçilerin halkın omuzlarında yükselmiş bir ülkedir. İşçinin de emekçinin de kıymetini bileceksiniz."

Kaynak:Haber Kaynağı